Kazların Senfonisi, çocukluğu kazlarla geçmiş bir fotoğraf ustası olan Kadir Ekinci’nin, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) açtığı serginin adı.

Siyah beyaz çalışmalar yapan, edebiyat öğretmeni Kadir Ekinci’yi ben Sağlık Bakanlığı’nda bir şube müdürü iken tanımıştım. Fotoğrafla ilgisini öğrenince, 1963 yılında Muş’ta açılan ilk Sağlık Ocağı’nın fotoğraflarını çekmesini rica etmiştim. (Prof. Dr. Nusret Fişek’in yarattığı ‘Sağlık Ocağı’ sistemi, gerçek bir sağlık devrimiydi.)

AASSM’de yıl sonuna kadar açık olan “Kazların Senfonisi” sergisini görürseniz, eminim hiç unutmayacaksınız: Hem sanatsal olarak büyük bir zevk alacaksınız, hem de kazlarla bütünleşen yaşamlara farklı bir gözle bakmaya başlayacaksınız.

Kadir Ekinci, serginin girişine koyduğu yazısında kazlarla birlikte geçen bir anısını çok güzel bir dille anlatıyor. İşte o yazıdan bazı alıntılar:

YÖRE HALKI “KARS’IN KIZI” DER ONLARA

“Ellerimi dizlerime vurarak öyle içli içli, öyle yana yana ağlıyorum ki; yakınımda bulunan arkadaşlarım adeta donup kaldılar. Ağlamaktan neredeyse sesim soluğum kesildi. Bir tek Celil yanıma geldi. ‘Git babanlara haber ver’ dedi. Nasıl giderim eve, ne yüzle bakacağım yengemin yüzüne. O sabah ekmeğime tereyağı sürmüş, üstüne de şeker ezip dökmüştü. Nereden bilebilirdim, iri bir urulun(doğan) biliklerimi (kaz yavrusu) havaya kaldırıp yutacağını.

Sonunda ağlaya ağlaya eve gittim. Önce annem beni gördü. Gözlerim şişmiş, rengim kaçmıştı. ‘Ne oldu?’ dedi. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak anlattım: Dayımların biliklerini urulun kaçırdığını söyledim. Annem, ‘isteyerek vermedin ya oğul,’ diyerek bir nebze teselli etti beni, içimi rahatlattı.

…Bizim köyden geçen çay, Aras nehrinin bir kolundan geliyor. Biz çocukların bütün eğlencesi de işte bu küçük çay kıvrımında biriken suda çimmek! Kazlar yanımızda otluyor, çayda yüzüyorlar, durmadan ciyak ciyak bağırıyorlar. Anne kaz, yavrularını korumak için her an tetikte, yan gözle havayı gözetliyor.

…Kars’ın bir simgesi olarak anılan kazlar, bakımı zor hayvanlardır. Çok hızlı yürürler, daha da hızlanıp uçarlar, sezgileri çok yüksektir. Vücutları kendilerine has desenlerle süslü tüylerle kaplıdır…”

Yazıdaki gerçek öykü, Kadir Ekinci’nin duygusallıklarıyla dolu.

Çok fotoğraf sergisi görmüşümdür. Ama Kadir Ekinci’nin, Kazların Senfonisi adlı sergisi farklı. Orada, sanat ve hayat el ele vererek dans ediyor.