Biliyorsunuz, yıllardır değişsin diye tüm hayvanseverler olarak hepimizin umutla beklediği, mücadele verdiği Hayvan Hakları Kanunu'nda yapılması öngörülen değişiklikler geçtiğimiz hafta basına yansıdı.
Gazetelerde haber “Hayvana şiddete 4.5 yıl hapis” manşetleriyle verilse de maalesef bu tür başlıklar gerçekleri yansıtmaktan uzak.
Kişisel fikrim; tasarı ile ilgili kamuoyu ile paylaşılan detayların önemli bir kısmı hayal kırıklığı oldu.
Hayvan Hakları Kanunu tasarısı bu haliyle Kabahatler hukukuna tabi. Maalesef; “hayvanlara karşı işlenen suçlar Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında değerlendirilsin” çağrımız bir kez daha sonuçsuz kalmışa benziyor.
Manşetlerin ballandıra ballandıra söz ettiği “4.5 yıl hapis cezası” söylemi ile kast edilen ise ceza üst sınırı. Yani; hayvan öldürmek suçu ile hakim karşısına gelen suçlu için 6 aydan 4.5 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Ancak bizim yasalarımıza göre 2 yıla kadar olan hapis cezaları paraya çevriliyor ve suçlular elini kolunu sallayıp serbest kalıyor. Hayvan katillerinin hapis cezası almasının tek yolu hakimin takdirine kalıyor.
Bana göre sıkıntılı bir diğer madde ise “şikayet hakkı” ile ilgili olanı. Tasarıya göre; sahipsiz hayvanlar için şikayet hakkı sadece Orman ve Su İsleri Bakanlığı'nda olacak. Hayvanseverler ve STK'lar suç işlediğini bildikleri kişi ve yetkilileri maalesef bundan böyle şikayet edemeyecek. Sahipli hayvanlarda ise, eğer kişi kendi hayvanına eziyet ediyorsa, ceza almayacak!
***
Peki şimdi ne olacak?
O kadar zamandır beklediğimiz; kamuoyu oluşturduğumuz, eylemler yaptığımız, değişsin diye belki yüzlerce kampanyaya imza attığımız, hakkında yazdığımız çizdiğimiz Hayvan Hakları Kanunu, bu tasarıdaki şekliyle kabul edilip yürürlüğe girerse, ne yapacağız?
Bir kere, pes etmeyeceğiz. Orası kesin!
Belki sizler de farkındasınız; toplumumuzda son dönemlerde hayvanlara bakış açısı değişmeye, hayvan hakları konusunda farkındalık artmaya başladı.
Eskiden basında tek sütunda önemsiz denilebilecek haberler arasında kullanılan hayvan hakkı ihlalleri, artık çok okunan ulusal gazetelerde tam sayfa yer buluyor. Hatta gazetelerin manşetine bile çıkıyor.
Her gün daha fazla ünlü isim bu konudaki mücadeleye el veriyor. Ünlüler farkındalık hareketine katıldıkça daha fazla insanın hayvanlara karşı duyarlılığı artıyor.
Bir zamanlar “kaçık” diye yaftalanan hayvan hakkı savunucuları artık adam yerine konuluyor!Eskiden kimsenin umursamayacağı olaylar bile gündem yaratıyor.
Bu tablo senin, benim, hepimizin eseri.
Kamuoyu vicdanına seslenmeye devam edeceğiz. Yaşanan her hayvan hakkı ihlalinde sesimizi daha da gür bir şekilde çıkaracağız.
Hayvan sevmeyenlere de “Hayvana şiddetin insana şiddet” demek olduğunu, inatla anlatacağız.
Hakimlerin de vicdanına hitap edeceğiz. Hayvan katillerine en düşük değil, en yüksek cezaların verilmesi için çabalayacağız.
Şikayet hakkımız elimizden alındıysa, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nı “ısrarla” harekete geçireceğiz. Biz şikayet edemiyorsak, onlar edecek.
Ama bir yandan da arzu ettiğimiz yasanın tasarlanması ve hayata geçmesi için mücadeleyi sürdüreceğiz.
Yani anlayacağınız, iş yine başa düştü.