İzmir'in metropol ilçesi Buca, son sekiz gündür derin bir maaş kriziyle boğuşuyor. Buca Belediyesi'nde çalışan binlerce işçi, maaşlarının düzenli olarak ödenmemesi ve geçim sıkıntısının dayanılmaz boyutlara ulaşması üzerine başlattıkları iş bırakma eylemini sürdürüyor. Grev, ilçede çöp toplama, temizlik ve diğer belediye hizmetlerinde aksaklıklara neden olurken, krizin çözülememesi hem işçileri hem de ilçe sakinlerini mağdur ediyor.
Krizin bu denli derinleşmesi üzerine, CHP devreye girdi. CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, krizin sıcak noktasında, grevdeki işçilerle bir araya geldi. Yücel, hem Belediye Başkanı Görkem Duman'la hem de işçilerle ayrı ayrı görüşmeler yaparak, sorunun çözümü için arabuluculuk rolünü üstlenmeye çalıştı. Yücel'in "iyi niyetli katkı" amacıyla geldiği toplantıda, işçilerin isyanı konuşmaya damga vurdu.
"İstifa edeceğim"
Deniz Yücel'in işçilerle buluştuğu anlar, Buca Belediyesi'ndeki krizin insani boyutunu ve işçilerin içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne serdi.
Bir işçi, Yücel'e doğrudan seslenerek, "Biz hiçbir şey istemiyoruz. Biz belediyenin bütçesini zorlayalım, hak etmediğimiz maaşı verin demiyoruz. Sizden rica ediyorum. 70 arkadaşımızın şirkete iadesi gerçekleştiriliyor. Biz maaşımızı istediğimiz için kapının önü gösteriliyor. Haysiyetimiz kalmadı, uçan kuşa, esnafa borcumuz var. Kredi kartlarımız patladı. Artık parayı geçtim, istifa edeceğim" diyerek içinde bulunduğu tükenmişliği dile getirdi.
Bir başka işçi ise, şeflerinin ve çavuşlarının uyguladığı baskıya ve tehditlere dikkat çekti:
"İş yerine gittiğimde çavuşlarımın baskısı, iş baskısı var. 'Paranız yatsın, ben size göstereceğim' nasıl bir benim yol param yokken bu nasıl bir hitap?"
İşçiler, "Sayın vekilim hoş geldiniz. Aynı zamanda parti içerisinde örgütlüğü içerisindeyiz. Artık öyle bir konuma geldik ki tamam biz bu yaşadığımız olaydan çok üzüntü içerisindeyiz" diyerek, parti içinden bir temsilcinin kendilerini dinlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirse de, sorunlarının aciliyetini ve derinliğini net bir şekilde ifade ettiler.
Deniz Yücel'in sözleri ve işçilerin itirazları
Deniz Yücel, işçilerin feryatlarını dinledikten sonra, sakinleştirici ve uzlaşmacı bir dil kullanmaya çalıştı. "Bakın şunu söyleyeyim. Belediyenin de bakın belediyenin de zarar görmesine izin vermeyiz. İşçinin, emekçinin zarar görmesine de izin vermeyiz. Bir eylem yaptınız" diyerek, hem belediyenin hem de işçilerin haklarını koruma sözü verdi.
Yücel, eylemin bir mesaj verdiğini ve bu mesajın alındığını vurgulayarak, işçilerden eylemi sona erdirmelerini veya gerilimi azaltmalarını istedi:
"Bir mesaj verdiniz. Bu mesaj alındı. Tamam mı? Yani daha fazla germeden sakin yine yani eyleminize devam edin. İşte bir kaynak yaratılmaya çalışılıyor. İki gün içerisinde mi? Cuma günü mü? Bir kısmı bir ödeme yapılacak. Kalan tutarda Temmuz ayında."
Çözüm masası kurulacak mı?
Toplantının sonunda, işçiler Deniz Yücel'den somut bir adım talep etti. İşçilerden biri, "Sizden talebimiz şudur. Buradan görüşmek istediğiniz arkadaşlarımızdan bir heyet oluşturalım. Onlar da sizinle gelip bir müzakere masası kursunlar ve bu işi nasıl çözeceğimizle ilgili biz hala müzakereye açıyoruz" diyerek, krizin çözümü için doğrudan diyalog çağrısında bulundu. Bu talep, işçilerin sorunun kökten çözülmesini ve verilen sözlerin takipçisi olunmasını istediklerini gösteriyor.