“Sonra./ Sonra, 9 Eylülde İzmir’e girdik/ ve Kayserili bir nefer/ yanan şehrin kızıltısı içinden gelip/ öfkeden, sevinçten, ümitten ağlıya ağlıya,/ Güneyden Kuzeye,/ Doğudan Batıya,/ Türk halkıyla beraber/ seyretti İzmir rıhtımından Akdeniz’i.”
(Nâzım Hikmet-Kuvayi Milliye Destanı)
“Bu kitap, emperyalizm tarafından işgal edilmekte bir kurtuluş savaşını başlatan, kurtulmakla o kurtuluş savaşını sona erdiren, dünyada benzeri olmayan bir direnişçi şehrin coşkulu biçimde istiklâle kavuşma (istirdat) tarihini anlatır. Anlatılanların tümü gerçektir. İzmir Hükümet Konağı'na 9 Eylül 1922 sabahı Türk bayrağını çeken Fahrettin Altay Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu 2. Tümen, 4. Alay, 2. Bölük Süvari Takım Kumandanı, yani Mustafa Kemâl 'in süvarisi Teğmen Ali Rıza Akıncı'yı bir aile büyüğümüz olarak çocukluk yıllarımdan hiç unutmamacasına pek iyi hatırlıyorum. Çünkü bizim eve her misafir gelişinde bana mantarlı bir oyuncak tüfek armağan ederdi."
***
Türk arkeolojisinin simge ismi Ord. Prof. Ekrem Akurgal'ın "Ege kültürünü dirilten yazar" diye söz ettiği Yaşar Aksoy, son kitabı "İstiklâl Süvarisi"ne böyle başlamış. Teğmen Ali Rıza Akıncı'nın Hatıratı'nı aktaran kitap, Yaşar Aksoy'un "Yazarlığının 50.Yılı Anısına" ve "tüm milli mücadele kalem savaşçılarına" ithaf edilmiş. Aksoy, "Büyük Amcamız" dediği Ali Rıza Akıncı'dan sürekli İstiklâl Savaşı hikayeleri dinlediğini, kızı Hayat Ekiz'in de babasının savaş boyunca at üzerinde tutulmuş yazılı anılarını kendisine teslim ettiğini belirtiyor.
Yaşar Aksoy bugüne kadar edindiği bilgi ve belgelerle de kitabı yazmaya karar vermiş. Yazar kitabın ismini önce "Allahın Süvarileri" olarak belirlemiş, daha sonra "Edebiyatın Kaptanı" Attilâ İlhân'ın bu isimde bir romanı olduğunu öğrenince "İstiklal Süvarisi" diye adını değiştirmiş.
Aksoy, Kurtuluş Savaşı'nın tam 100'üncü yılında kitabının yayımlanmasından büyük onur duyduğunu kitabının önsözüne final tümcesi olarak koymuş.
***
Yaşar Aksoy, İzmir'e ilk giren ve Hükümet Konağı'na Türk bayrağını çeken Teğmen Ali Rıza Akıncı'nın şimdiye kadar hiç bir yerde yayınlanmamış hatıratını okurla buluşturma misyonunu üstlenmiş. "İstiklâl Süvarisi", aynı zamanda İzmir' in Kurtuluşu destanı!
İstiklâl Ordusu'nun en altındaki aç, susuz, uykusuz, beş parasız, çıplak atına semersiz binen, kuru peksimetten başka birşey yiyemeyen, atı ve tüfeğinden başka hazinesi olmayan ama vatan aşkı ile kavrulan insanların emperyalizme karşı destansı isyanının da hikayesi!..
Hasan Tahsin, Gavur Mümin ve Teğmen Ali Rıza Akıncı'nın "yaşamına yön vermiş kahramanlar" olduğunu, üçünü de kitaplaştırarak en büyük ideallerinden birini daha gerçekleştirdiğini okuruyla paylaşıyor Yaşar Aksoy.
****
Kitap 5 bölüm. İlk bölümde; Teğmen Akıncı'nın subay olma hülyası, Birinci Dünya Savaşı Yılları, Filistin-Suriye Cephesi ve Bozgun, Milli Mücadele Yılları, İzmir'e Bayrak Gibi Akış ve Dokuz Eylül'ün Hikayesi dillendirilmiş. İkinci Bölüm'de; 30 Ağustos 1922 sonrası İzmir'e yönelen Şanlı Ordumuzun Komuta Kadrosu ile İzmir'i kurtaran 1.Ordu Komutanı Sakallı Nurettin Paşa'dan Milis Kumandanı Bombacı Ali Çavuş'a kadar kahramanlarımız tanıtılmış. Diğer bölümlerde de Akıncı Ailesi'ne, yazarın annesi Zehra Aksoy'un işgal ve kurtuluş anıları ve birbirinden yürekli Kuvvacılar'ın fotoğraf albümüne yer verilmiş.
****
Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıkıp raflarda yerini alan "İstiklâl Süvarisi", bir başucu kitabı...
9 Eylül’de Yunan bayrağını indirip Ay-Yıldızlımızı göndere çeken Mustafa Kemâl'in Askerleri'ni, emperyalizme karşı aç susuz verilen müthiş mücadeleyi, kurtuluşu kuruluşu; mıh gibi hafızalara kazıyor.
“Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyandırmadıktan sonra neye yarar?” der ya Franz Kafka. İşte böyle bir kitaba imza atmış Yaşar Aksoy...