İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen İZBETON davası, kimlik tespitiyle başladı. Duruşmaya, kooperatif davasından tutuklu bulunan eski genel müdür Heval Savaş Kaya’nın yanı sıra diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar katıldı. İzmir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer de izleyiciler arasında yer aldı.
Heval Savaş Kaya: 'Yer gösterilmeden süreç başlatılamaz'
İlk savunmayı yapan eski İZBETON Genel Müdürü Kaya, alt yükleniciye süre uzatılmasının hem hukuka hem vicdana uygun olduğunu dile getirdi. “Görevdeyken alınan her karar, Büyükşehir Belediyesi’nden gönderilen iş emirlerinin yeterli olmaması nedeniyle gerekliliğe dayanıyor. Biz taşeronlara iş yeri göstermezsek, onlar da çalışma yapamaz,” dedi. Soruşturmanın kötü niyetli ve siyasi baskılarla hazırlanmış raporlara dayandırıldığını savundu. Kaya, “Onaylar prosedür gereği bana geliyor. Bu dosyada üstleniciye tanınan süre, Büyükşehir’in talimatı ve mevcut sözleşmeye uygun biçimde uzatıldı,” açıklamasıyla üzerindeki suçlamaları reddetti.
Taş tesliminde eksiklik iddiası: 'Zayiat olabilir, mermerde bile kırık çıkar'
Hakim, kilit parke alımı ve tesliminde eksiklik iddialarını gündeme getirdiğinde Kaya, taş eksikliğinin fiziki olarak yok edilmesinin mümkün olmadığını savundu. “Taş eksikse, ya zayiat olmuştur ya da ufak bir kırık mevcuttur. Her imalat sürecinde doğal kayıp yaşanabilir,” dedi. Büyükşehir’in asli sahibi olduğu taşların kaybolamayacağını belirtti.
Belediye ihale yöneticisi: 'Kontrol bizim sorumluluğumuzda değil'
İzmir Büyükşehir Belediyesi ihale işlerinden sorumlu B.B., ihale ve maliyet sürecinin kendi sorumluluğunda olduğunu, fakat ödemeler ve iş kontrolüyle ilgili herhangi bir dahlinin bulunmadığını açıkladı. “Bizim görevimiz, ihale talebinden sonra dosya hazırlamak ve ilgili daireye göndermek. İşin yapılıp yapılmadığı, ödeme kontrolleri bizim dışımızda,” diyerek kendine yöneltilen suçlamaları reddetti.
'Siyasetin altında ezildik'
İZBETON’da asfalt uygulama şefi olarak görev yapan C.A., olayların siyasi çekişmelerden kaynaklandığını öne sürdü. “Denetim eksikliğinden çalışanlar olarak biz etkilendik. Teknik şartnameye uygun denetim yapılmadı. Hazırladığımız savunmalar dikkate alınmadı, gerçekler görmezden gelindi. Sorunlar siyasi idi, çalışanlar ezildi,” sözleriyle mahkemeye seslendi.
Sanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya öğle arası verildi. Dava, politik etki ve prosedür tartışmaları gölgesinde yeni ifadelerle devam edecek.
