İzmir, Temmuz ayının son haftasına, Ege Bölgesi'ni etkisi altına alan ve "Eyyam-ı Bahur" sıcaklarını aratmayan bir hava durumu ile "merhaba" dedi. 29 Temmuz Salı sabahı, gün doğumuyla birlikte etkisini hissettiren sıcaklık, henüz saat 10:00 sularında bile 33 dereceyi aşarak, günün ne denli zorlu geçeceğinin sinyallerini verdi. Kentin merkezinde, Narlıdere'den Karşıyaka'ya, Alsancak'tan Bornova'ya kadar, İzmirliler güne, yapış yapış bir nem ve bunaltıcı bir sıcakla başladı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün son verilerine göre, İzmir için bugün en yüksek sıcaklık 38 derece olarak tahmin ediliyor. Ancak, uzmanlar, asıl tehlikenin termometrenin gösterdiği rakamdan çok, yüksek nem oranıyla birleşen "hissedilen sıcaklık" olduğuna dikkat çekiyor. Sabah saatlerinde %48 seviyelerinde olan nem oranının, gün içinde düşüş gösterse de, yarattığı boğucu etki gün boyu devam edecek. Bu durum, özellikle kentin kalabalık ve betonlaşmış bölgelerinde, hissedilen sıcaklığın 40 derecenin üzerine çıkmasına neden olabilir.
Öğle saatleri adeta cehennem provası: Bu saatlere dikkat!
Bugün İzmir'de yaşayanlar için günün en kritik zaman dilimi, güneşin en tepede olduğu öğle saatleri olacak. Saatlik tahminlere göre, kentte sıcaklıkların en tepe noktasına ulaşacağı aralık 12:00 ile 15:00 arası. Bu üç saatlik periyotta termometreler 38 dereceyi gösterecek. Bu saatlerde dışarıda olmak, kavurucu güneşin altında savunmasız kalmak anlamına geliyor.
Uzmanlar, 11:00 ile 16:00 saatleri arasında, zorunlu olmadıkça kesinlikle dışarı çıkılmaması konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle yaşlılar, kalp ve tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları bulunanlar, hamileler ve küçük çocuklar, bu sıcak hava dalgası karşısında en savunmasız grubu oluşturuyor. Bu saatlerde dışarıda bulunmak, sıcak çarpması, güneş yorgunluğu ve ani tansiyon düşmeleri gibi hayati riskleri beraberinde getirebilir. İşleri gereği dışarıda olmak zorunda olan vatandaşların ise, sık sık mola vermeleri, bol su tüketmeleri, başlarını şapka veya benzeri aksesuarlarla korumaları ve açık renkli, pamuklu kıyafetler tercih etmeleri hayati önem taşıyor.
Ege'nin incisi nasıl serinliyor? Sahiller ve klimalı mekanlar tek çare
İzmir'in kavurucu sıcağından kaçmak isteyenler için ise adresler belli. Kentin ünlü sahil beldeleri, bu tür sıcak günlerde adeta birer sığınak haline geliyor. Çeşme, Alaçatı, Urla, Foça ve Seferihisar gibi tatil merkezlerinin plajları, sabahın erken saatlerinden itibaren serinlemek isteyenlerle dolup taşıyor. Denizin ve rüzgarın serinletici etkisi, bunaltıcı sıcaktan bir nebze olsun kurtulmak isteyenler için tek çare gibi görünüyor.
Şehir merkezinde kalanlar için ise serinleme seçenekleri daha kısıtlı. Alışveriş merkezleri, kafeler ve klimalı diğer kapalı mekanlar, günün en sıcak saatlerinde İzmirlilerin akın ettiği yerler arasında. Kentin simgesi olan Kordonboyu, ancak akşam saatlerinde, "imbat" olarak bilinen meşhur İzmir rüzgarının çıkmasıyla birlikte bir nebze olsun nefes alınabilir bir hale gelecek. Ancak, gün içindeki düşük rüzgar hızı, imbatın serinletici etkisinin de bu yıl sınırlı kalabileceğine işaret ediyor.
Sadece bugün değil, hafta boyu kavrulacağız
Meteorolojik veriler, bu bunaltıcı sıcakların sadece bugüne özgü olmadığını, sıcak hava dalgasının hafta boyunca etkisini sürdüreceğini gösteriyor. İzmir için yapılan 5 günlük hava durumu tahminine göre, sıcaklıklar mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyretmeye devam edecek.
-
30 Temmuz Çarşamba: En düşük 24, en yüksek 37 derece.
-
31 Temmuz Perşembe: En düşük 25, en yüksek 36 derece.
-
01 Ağustos Cuma: En düşük 24, en yüksek 37 derece.
-
02 Ağustos Cumartesi: En düşük 24, en yüksek 37 derece.
Geçmiş yılların istatistiklerine bakıldığında, 29 Temmuz için İzmir'in ortalama en yüksek sıcaklığının 33.3 derece olduğu görülüyor. Ancak, bugünkü 38 derecelik tahmin, ortalamanın yaklaşık 5 derece üzerinde bir anomaliye işaret ediyor. Bu durum, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın, bölgemizdeki etkilerini ne kadar somut bir şekilde gösterdiğinin de bir kanıtı niteliğinde.
Kırmızı alarm: Orman yangını riski en üst seviyede!
Yüksek sıcaklık ve düşük nem, Ege Bölgesi için her zaman en büyük tehlikelerden birini de beraberinde getiriyor: Orman yangını riski. Hafta boyunca devam edecek olan bu kavurucu sıcaklar, ormanlık alanlardaki otları ve bitki örtüsünü adeta birer çıraya dönüştürüyor. En küçük bir ihmal veya dikkatsizlik, geri dönülmez felaketlere yol açabilir.
Orman Genel Müdürlüğü ve itfaiye yetkilileri, vatandaşları bu konuda son derece dikkatli olmaları için uyarıyor. Ormanlık alanlara yakın yerlerde kesinlikle ateş yakılmaması, piknik ve mangal gibi aktivitelerden kaçınılması, araçlardan dışarıya sigara izmariti veya cam şişe gibi yanıcı ve yakıcı maddelerin atılmaması hayati önem taşıyor. Tarlalarında anız yakan çiftçilerin de, bu sıcak havalarda çok daha dikkatli olmaları ve olası bir kıvılcım sıçramasına karşı önlem almaları gerekiyor. Vatandaşların, en küçük bir duman veya alev gördüklerinde, durumu derhal ve zaman kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirmeleri, büyük bir felaketin önlenmesinde kilit rol oynayabilir. Unutulmamalıdır ki, bu sıcak havalarda, bir kıvılcım, binlerce hektarlık "yeşil vatanı" küle çevirebilir.