Türkiye'nin üçüncü büyük şehri, Ege'nin incisi İzmir'in en merkezi ve en kalabalık ilçelerinden Buca, bugünlerde modern bir kent imajıyla taban tabana zıt, utanç verici manzaralara sahne oluyor. Özellikle Hürriyet ve Yenigün mahallelerinde, günlerdir toplanmayan çöp konteynerleri taşmış, sokaklar adeta birer açık çöp depolama alanına dönmüş durumda. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden kavurucu hava sıcaklığının da etkisiyle, etrafa yayılan ağır ve mide bulandırıcı koku, mahalle sakinlerinin camlarını açmasına, sokağa çıkmasına ve hatta nefes almasına bile engel oluyor. Bu, sadece bir temizlik hizmeti aksaklığı değil, aynı zamanda on binlerce insanın yaşam kalitesini ve en temel hakkı olan halk sağlığını doğrudan tehdit eden, acil müdahale gerektiren bir krize dönüşmüş durumda. Vatandaşların defalarca aramasına rağmen Buca Belediyesinin soruna kalıcı bir çözüm bulamaması ise, tepkileri ve isyanı her geçen gün daha da büyütüyor.
'Nefes alınmıyor, müşteri oturmuyor'
Sorunun en yoğun yaşandığı Hürriyet Mahallesi'nde, vatandaşların sabrı tükenme noktasına gelmiş durumda. Mahallede iki dükkanı bulunan 76 yaşındaki esnaf Giray Yüce, yaşadıkları çaresizliği şu sözlerle dile getiriyor; "(Bugün gelip alacağız, yarın gelip alacağız) diyorlar. Ne gelen ne de giden var. Bütün vatandaşlar şikayetçi. İki dükkanım var. Bu pislik ve koku oraya geliyor. Müşteri oturmuyor, iş yapamıyoruz. Manzara karşısında üzülüyorum. Yeri geliyor kendimiz topluyoruz. Bu kadar olmaz. Bu rezillik, başka bir şey değil."
Yine Yenigün Mahallesi'nde yaşayan 46 yaşındaki Sema Kestel ise, sorunun bir aydır devam ettiğini ve hayatlarını kabusa çevirdiğini belirtiyor. Defalarca belediyeyi aramalarına rağmen kalıcı bir çözüm bulunamadığını söyleyen Kestel, yaşadıkları kâbusu şöyle anlatıyor: "Karşı sokakta çöpler temiz ama bizim ve ileriki sokak çok pis. Akşamları kokudan duramıyoruz. Çok şikayetçiyiz. Biz temiz bir ortamda yaşamak istiyoruz."
'Paket yapın, burada yiyemeyeceğiz': Esnafın ekmeği çöpe gidiyor
Krizden en ağır darbeyi alan kesim ise, hiç şüphesiz ki yiyecek ve içecek hizmeti veren mahalle esnafı. Pide dükkanı işleten Mustafa Şahin'in anlattıkları, durumun vahametini ve ekonomik boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Şahin, birkaç gün önce yaşadığı acı bir tecrübeyi şöyle aktarıyor: "Müşterilerim geldi, dışarıya oturdu, yemek yiyeceklerdi. 'Burada acayip bir manzara var, bir de koku geliyor. Paket yapın da biz evimizde yiyelim. Burada yiyemeyeceğiz' dedi." Bir işletmeci için, müşterisine bu sözleri duymaktan daha ağır bir durum olamaz. Şahin, dün belediyeyi aradığını ve kendisine "en kısa sürede çözüm bulacağız" dendiğini, ancak bu sözün artık bir anlam ifade etmediğini belirtiyor. Çöp dağlarının gölgesinde ve ağır koku altında, esnafın siftah yapma umudu da, o çöp yığınlarıyla birlikte eriyip gidiyor.
