İzmir Büyükşehir Belediyesi, kamu yönetiminde devrim niteliğinde bir adım atmaya hazırlanıyor. Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, hiyerarşinin ve bürokrasinin prangalarını kırmayı hedefleyen radikal bir kararla, belediyenin üst yönetimini "açık ofis" sistemine taşıyacağını açıkladı. Bu yeni düzenlemeyle birlikte, başkan dahil olmak üzere genel sekreter, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları ve şirket genel müdürlerinden oluşan yaklaşık 80 kişilik tepe yönetimi, artık özel makam odaları olmadan, dev bir salonda yan yana masalarda çalışacak. Bu hamle, sadece fiziksel bir mekan değişikliği değil, aynı zamanda şeffaf, katılımcı ve daha hızlı işleyen bir yönetişim anlayışına geçişin de en somut sembolü olarak görülüyor.
'Makam odalarını, sekreterleri kaldırıyoruz'
Başkan Tugay'ın bu tarihi kararı, Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) tarafından düzenlenen "Yerel Yönetimlerde Hak Temelli Yönetişim ve Çalışma İlişkileri Çalıştayı"nda yaptığı konuşmayla kamuoyuna duyuruldu. Tugay, kamudaki ağır işleyen yapıya eleştiriler getirerek, "Yakında yeni bir uygulamamız olacak. İki hafta içinde yaklaşık 80 kişilik bir grup olarak açık ofis ortamında çalışmaya başlayacağız. Makam odalarını kaldırıyoruz, sekreterleri kaldırıyoruz. Hepimize birden bakan birkaç sekreter arkadaş olacak. Herkes çayını kahvesini kendisi alacak," ifadelerini kullandı. Bu sözler, belediyedeki geleneksel "makam" kültürünü kökünden değiştirmeyi hedefleyen cesur bir iradeyi ortaya koydu.
Hedef: Hiyerarşiyi azaltmak, takım ruhunu güçlendirmek
Başkan Tugay, bu radikal değişikliğin arkasındaki felsefeyi de açıkladı. Türkiye'de bir devlet ve kamu yönetimi sorunu olduğunu belirten Tugay, "Fazla bürokrasi ve hiyerarşi var. Bunun gözden geçirilmesi lazım. Karar alanla kararı uygulayan arasındaki mesafe uzadıkça işleyişin yavaşladığını hepimizin görmesi lazım," dedi. Açık ofis sisteminin, yöneticiler arasındaki iletişimi hızlandıracağını, karar alma süreçlerini kolaylaştıracağını ve bir "takım" olarak çalışma kültürünü pekiştireceğini vurguladı. Tugay, bu uygulamanın başarılı olması halinde, çalışanların kuruma aidiyetinin artacağı ve daha mutlu, verimli bir çalışma ortamının doğacağına inandığını belirtti.
'Cesur insanlara ihtiyaç var'
Konuşmasında özeleştiri yapmaktan da çekinmeyen Başkan Tugay, siyasette ve kamu yönetiminde cesur adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi. Liyakatsizliğe ve kurumlar içindeki siyaset odaklı yapılanmalara karşı mücadelenin önemine dikkat çeken Tugay, "Cesur insanlara ihtiyaç var. Kendi gölgesinden korkan siyasetçilerle maalesef beklediğimiz adımlar atılamıyor. Kendim başta olmak üzere herkese bu çağrıyı yapmak isterim. Cesur olmamız lazım," diyerek değişimin ancak kararlı bir duruşla mümkün olacağını ifade etti. Bu sözler, sadece bir çalışma sistemi değişikliğinin değil, aynı zamanda zihinsel bir dönüşümün de hedeflendiğini gösterdi.
Özel sektör modeli kamuda uygulanacak
Başkan Tugay, hayata geçirecekleri bu modelin dünyada pek çok özel sektör kuruluşu tarafından başarıyla uygulandığını belirtti. Değişiklik öncesinde ilgili tüm yöneticilerle görüştüğünü ve hepsinin rızasını aldığını ifade eden Tugay, "Umuyorum başarılı oluruz. Umuyorum iyi bir örnek olarak anlatılır," dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu adımı, Türkiye'deki diğer kamu kurumları için de bir model oluşturma potansiyeli taşıyor. Hiyerarşik yapıların, kapalı kapılar ardındaki karar alma süreçlerinin ve bürokratik engellerin sıkça eleştirildiği bir dönemde, İzmir'in bu "açık kapı" ve "açık ofis" politikası, kamu yönetiminde yeni bir çağın başlangıcı olabilir.
