İzmir genelinde hayatı felç eden, caddeleri göle çeviren ve araçları sürükleyen şiddetli yağışların ardından gözler kentin su rezervlerine çevrildi. İzmirliler, günlerdir süren ve "afet" boyutuna ulaşan yağışların barajları doldurduğunu düşünerek bir nebze olsun teselli bulmaya çalışsa da, İZSU tarafından açıklanan 1 Aralık 2025 tarihli resmi veriler acı gerçeği yüzlere çarptı. Yağan yağmurun büyük bir kısmı betonlaşma ve altyapı yetersizlikleri nedeniyle denize dökülürken, havzalara düşen yağış miktarı kuruyan toprak tarafından emildi ve baraj göllerine beklenen akış gerçekleşmedi. Özellikle kentin su ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan ana arterlerdeki su seviyesi, geçen yılın aynı dönemine göre dramatik bir düşüş gösterdi. Ortaya çıkan tablo, kış ortasında olunmasına rağmen yaklaşan yaz ayları için ciddi bir kuraklık tehlikesinin sinyallerini veriyor.
Hayati önem taşıyan Tahtalı Barajı’nda kritik eşik
İzmir’in su arz güvenliğinin bel kemiği olarak nitelendirilen Tahtalı Barajı, tarihinin en düşük seviyelerinden birini görüyor. 1 Aralık 2024 tarihinde yüzde 11,20 seviyesinde olan aktif doluluk oranı, aradan geçen bir yılda yaşanan kuraklık ve yetersiz yağışlar nedeniyle yüzde 1,08 seviyesine kadar geriledi. Toplam su hacminin 22 milyon metreküp civarında ölçüldüğü barajda, kullanılabilir su miktarının kritik seviyenin altına inmesi yetkilileri düşündürüyor. Şiddetli yağışların ardından barajdaki su yükseltisinin sadece 32,72 metrede kalması, yağmurun havzayı yeterince besleyemediğini kanıtlıyor. Bu veri, milyonlarca İzmirli için hayati öneme sahip olan barajın, adeta "dip noktasını" gördüğü anlamına geliyor.
Balçova ve Gördes barajlarında su seviyesi sıfırı gördü
Veriler incelendiğinde en ürkütücü tablo ise Balçova ve Gördes barajlarında karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde yüzde 12,99 doluluk oranına sahip olan Balçova Barajı, 1 Aralık 2025 itibarıyla yüzde 0,00 aktif doluluk oranıyla tamamen kurumuş görünüyor. Benzer bir durum, kentin su ihtiyacını karşılamak için büyük umutlarla inşa edilen ancak su tutma kapasitesinde yıllardır sorunlar yaşanan Gördes Barajı için de geçerli. Geçen yıl yüzde 1,21 olan doluluk oranı, bu yıl sıfıra inmiş durumda. Barajlardaki "ölü hacim" haricinde sisteme verilebilecek suyun kalmaması, İzmir'in su yönetiminde B planlarının ne kadar acil olduğunu gösteriyor. Kullanılabilir su hacminin sıfıra yakınsaması, teknik olarak barajların devre dışı kaldığına işaret ediyor.
Çeşme ve Seferihisar tarafında da yüzler gülmedi
Turizm cenneti Çeşme ve çevresinin su ihtiyacını karşılayan Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı da kuraklıktan nasibini ağır bir şekilde aldı. Geçen yıl yüzde 6,85 olan doluluk oranı, bu yılın aralık ayı başında yüzde 0,91 seviyesine geriledi. Neredeyse tamamen kuruyan baraj, bölgedeki turizm sezonu öncesinde büyük bir risk oluşturuyor. Seferihisar bölgesini besleyen Ürkmez Barajı'nda ise doluluk oranı yüzde 3,33 olarak ölçüldü. Bu oran geçen yıl yüzde 6,74 seviyesindeydi. İzmir genelindeki barajlar arasında nispeten en iyi durumda görünen Güzelhisar Barajı bile büyük kan kaybetti. Geçen yıl yüzde 64,36 olan doluluk oranı, bu yıl yüzde 43,25'e düştü. Aliağa sanayi bölgesi ve kentin kuzey aksı için kritik olan bu barajdaki 20 puanlık düşüş, tehlikenin boyutunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Geçen yıla göre kayıp çok büyük boyutlarda
İzmir'deki barajların 2024 ve 2025 yılı verileri yan yana koyulduğunda, su kaybının dehşet verici boyutu daha net anlaşılıyor. Küresel iklim değişikliğinin etkileri, düzensiz yağış rejimleri ve artan buharlaşma, su kaynaklarını hızla tüketiyor. Sel felaketine yol açan yağışların barajları doldurmaması, "meteorolojik kuraklık" ile "hidrolojik kuraklık" arasındaki farkı da acı bir tecrübeyle öğretiyor. Toprağın suya doymadan akışa geçmemesi ve yağışların baraj havzaları yerine şehir merkezlerine düşmesi, bu tablonun ana sebepleri arasında gösteriliyor. Yetkililer, su tasarrufu çağrılarını yinelerken, önümüzdeki günlerde beklenen yeni yağışların baraj seviyelerine etki edip etmeyeceği merakla bekleniyor. Ancak şu anki veriler, İzmir'in susuzlukla ciddi bir sınav vereceğini işaret ediyor.
