İzmir’in Aliağa ilçesinde faaliyet gösteren İzdemir Enerji Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait termik santralin, yaklaşık 11 yıldır ruhsatsız şekilde çalıştığı iddiaları Meclis gündemine taşındı. DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi.
Akın, santralin 4 Nisan 2014’ten bu yana ruhsatı olmadan faaliyet yürüttüğünü, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2023 yılında mühürlenmesine rağmen üretime devam ettiğini hatırlatarak, “Bu tesis, idari yaptırımlara ve mahkeme kararlarına rağmen nasıl faaliyet sürdürüyor? Bu duruma hangi kurumlar göz yumdu?” diye sordu.
“Sadece Aliağa değil, Türkiye’nin birçok yerinde benzer örnekler var”
Milletvekili Akın, Aliağa’daki santralin yalnızca bölgesel bir sorun olmadığını, Türkiye genelinde çok sayıda enerji santralinin benzer şekilde denetimsiz çalıştığına dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Ülkenin dört bir yanında, maden sahalarından sanayi tesislerine kadar birçok işletme ya ruhsatsız ya da gerekli ÇED raporu olmaksızın faaliyet gösteriyor. Denetim mekanizmalarının zayıf kaldığı bu sistemde, ‘cezasını öderim, üretmeye devam ederim’ anlayışı ne yazık ki yaygınlaşmış durumda. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı sermaye karşısında savunmasız kalıyor. İlgili kamu kurumlarının ve bakanlıkların bu tablo karşısındaki sorumluluğu kamuoyunun en büyük sorgusu hâline geldi.”
Enerji Bakanı’na yöneltilen sorular:
Milletvekili Akın, önergesinde şu sorulara yanıt aradı:
İzdemir Enerji’ye ait santralin faaliyetini sürdürebilmesi için bakanlığınız veya bağlı kuruluşlar tarafından herhangi bir üretim ya da geçici faaliyet belgesi verilmiş midir? Verildiyse bu belgelerin hukuki dayanağı nedir?
Ruhsatsız bir santralin ulusal elektrik şebekesine enerji satışı teknik ve hukuki olarak nasıl mümkün olmaktadır?
Aliağa’daki santral 11 yıldır ruhsatsız şekilde üretim yapıyorsa, bu süreçte elde ettiği gelirin kamuya iadesi için bir mekanizma mevcut mudur?
Türkiye genelinde, bakanlığınızdan üretim lisansı aldığı hâlde diğer yasal izinleri (çevre izni, ruhsat vb.) tamamlamadan faaliyet gösteren kaç enerji tesisi bulunmaktadır? Bunların denetimi nasıl yapılmaktadır?
Santral, mahkeme kararlarına rağmen ruhsatsız çalışmaya devam ediyorsa, tesisin kapatılması için bir adım atılacak mıdır?
Enerji üretimini artırma hedefi, çevre mevzuatının ve yerel yönetimlerin ruhsatlandırma yetkilerinin göz ardı edilmesine mi neden olmaktadır?
Bakanlığınız, çevresel ve toplumsal maliyetleri gözeten, sürdürülebilir bir enerji politikası geliştirmeyi planlamakta mıdır?