Çok sert geçen kış mevsiminin ardından İzmirliler ilkbaharı bol bol ağaç dikerek karşıladı. Dünyanın kuzey yarım küresinde ilkbaharın, güney yarım küresinde sonbaharın başlangıç günü kabul edilen 21 Mart’ta başlayan Dünya Ormancılık Günü, bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanırken, İzmir ve 30 ilçesinde on binlerce ağaç toprakla buluştu

Benim de katıldığım, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen ilk tören Bornova Evka-3 Mahallesi arkasındaki ormanlık alanda yapıldı. İlk, orta ve lise öğrencileri, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı, Bornova sırtlarındaki 40 hektarlık alana bir günde 6 bin 35 fidan dikildi. İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, Türkiye'nin ağaçlandırmada dünya birincisi olduğunu belirterek, "Ülkemizin orman varlığı 23.1 milyon hektar ile yüzölçümünün yüzde 29.6'sını kaplıyor. Hedeflerimizden biri 2023 sonuna kadar ülke topraklarının yüzde 30'unu ormanlarla kaplamaktır. Bu hedef doğrultusunda bu yıl sonuna kadar 600 milyon fidanı toprakla buluşturacağız" dedi. Kentin değişik noktalarından servis otobüsleri ile alınan vatandaşlar ve öğrencilere yiyecek ve içecek ikramının yanı sıra orman müdürlüğünün çeşitli hediyeleri verildi.( ……EMEKLERİ ÇOK GEÇTİĞİ İÇİN…..) Organizasyonu başarı ile yürüten İzmir Orman İşletme Basın İletişim Şube Müdür Vekili Erol Pehlivan ve İzmir Orman İşletme Müdürü Ersen Çetin’i yürekten kutluyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ve 30 ilçe belediye başkanlığının bölgelerinde düzenledikleri etkinliklerde onbinlerce ağaç fidanı dikildi.  “Ağaç, orman” denilince aklıma ilk gelen kişi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk oluyor.

ÖĞRETMENLERİN ANLATMASI GEREKİR

Dünyada ne küresel ısınma, ne global kirlilik, ne asit yağmurları, ne orman katliamlarının konuşulduğu 1929 yılında Atatürk, dünyaya çok önemli bir doğa dersi vermiştir. Büyük önder Atatürk’ün askerlik, liderlik, düşünce ve devlet adamlığı üzerine çok yazı yazıldı. Ancak çevreye, doğaya ve hayvanlara olan düşkünlüğüne çok az değinildi. Atatürk’ün, 21 Ağustos 1929 günü Bursa’ya gitmesi gerekir. Yanındaki heyetle Ertuğrul Yatıyla İstanbul’dan hareket edilir. Atatürk, Yalova sahilinden geçerken birden dallarını özgürce uzatmış, başı dik ve asırlık o çınarı görür ve dakikalarca hayranlıkla izledikten sonra “Keşke o ulu çınarın altında biraz oturabilseydim” der. İskele olmamasına rağmen Ertuğrul Yatı kaptanı ustalıkla yanaşıp Paşayı kıyıya çıkarır. Atatürk için hayatı boyunca çınarlar, kayınlar, meşeler, çamlar, salkım söğütler en kutsal değerlerdir.

AĞAÇ DALI KESİLMEZ

Atatürk’ün dev çınar ağacının hemen yanına yapılmasını istediği ev 13 Eylül 1929 tarihinde bitirilir. Atatürk bir gün, köşküne geldiğinde çınar ağacının dalını kesmeye çalışan bahçıvanı çağırarak nedenini sorar. Bahçıvan, “Ağacın dalları uzamış, binanın duvarlarına dayandığı için kesiyorum efendim” yanıtını alınca Atatürk düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir; “Ağaç kesilmeyecek bina kaydırılacak” der. Görev İstanbul Belediyesi’ne intikal ettirilir. Belediye Fen İşleri Yollar ve Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir. 8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çevresindeki topraklar büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları döşenir. Atatürk ile birlikte kardeşi Makbule Atalan, Vali Vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya Bey ve Cumhuriyet Gazetesi Baş Muhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4 metre 80 santim kaydırılarak çınar ağacının bir metrelik dalı kesilmemiş olur. Şu anda Yalova’da müze haline getirilen Atatürk’ün köşkünün adı günümüze kadar “Yürüyen Köşk” olarak gelmiştir. 

***

BRAVO...

ALAÇATI’DAKİ OT FESTİVALİ ÖNEMLİ BİR ALGIDIR

Alman Bakteriyoloji Bilgini Dr. Paul Ehrlic, “Doğa insan olmadan yaşar, ama insan doğa olmadan yaşayamaz” diyor, çok doğru. İklim krizi nedeniyle ekolojik dengenin her geçen gün bozulduğu günümüzde insan yaşamının sürdürülmesinde büyük önemi olan doğanın, bitkilerin korunması için mücadele veren kurum, kuruluş ve kişilerin takdir edilmesi gerektiğine inanıyorum. Beton yığınları arasına sıkışmış insanlara Alaçatı Ot Festivali de 11 yıldır önemli bir mesaj veriyor. İzmir’in, Ege’nin birbirinden kıymetli şevketi bostan, gelincik, labada, acı ot, kuzukulağı, arapsaçı, ebegümeci, radika, deniz börülcesi, tembel avrat otu, cibez, ısırgan, turp otu, kuşkonmaz, biberiye gibi çok sayıda otların, kuşaktan kuşağa yaşatılması sağlanıyor.

İzmir’in değişik köylerinden gelen üreticilerin kurduğu pazardan çıkamadım. Mis gibi kokular her yeri sarmış. O güzel Ege Bölgesi aksanları ile sizleri tezgahına çağıran köylülerden bir şey almadan geçmek mümkün değil. Doğaya, değerlerimize sahip çıkan tüm emekçilere, Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran ve meslektaşım Seher Deniz’e çok teşekkür ederim. Şef Tolga Taviş’in 45 kişilik Cumhuriyet Senfoni Orkestra’nın ‘Zeytin Şarkıları’ konseri ve dinleyenlerin hep bir ağızdan “Zeytinime Dokunma” haykırışları beni çok yüreklendirdi.

***

OKUR DİYOR Kİ

ÇÖZÜM BULUNANAKADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

Sayın Ahmet Aydın Bey, Çeşme’de illegal yaşanan çöplük sorununu yazmanızı rica edeceğim. 2015/1521 sayılı suç duyurumuza cevaben dönemin İzmir Valisi Sayın Mustafa Toprak, alana müdahale ederek temizlik çalışması yapmıştı. Ne var ki orman ve SİT parseller yeniden vahşi depolama için kullanılmaya devam etti. 2017 yılı başvurularımız akabinde tekrar soruşturma açıldı. İzmir Büyükşehir Katı Atık Daire Başkanı Serpil Çoban ve çok sayıda görevli yargılandı. Valimiz Sayın Erol Ayyıldız ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince temizlendi ve Çeşme Belediyesi illegal depolama konusunda uyarıldı. Günümüzde halen alanda moloz, hafriyat atıkları, bahçe budama atıkları ile birlikte çöplerin de alana yığılmakta olduğu sabittir. Alana atılan atıkların kapsamında tehlikeli atık statüsünde sayılan hafriyat atıkları, zehirli izolasyon malzemeleri de bulunmaktadır. Doğa kirliliği, çevre kirliliği, yer altı sularının zehirlenmesi gibi türlü suçun yanı sıra, atık yönetmeliği, ÇED yönetmeliği ve türlü mevzuat hükümleri de çiğnenmektedir. Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği olarak aynı konuyu mükerrer olarak dile getirmekte, ancak başta Çeşme Belediyesi, sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Katı Atık Daire Başkanlığı olayı çözümsüz olarak orta yerde bırakmaktadır. Alanda kendiliğinden çıktığı iddia edilen yangınlar, tarım arazilerine, zeytinlikler ve fundalıklara sıçramakta, diğer suçlar haricinde can ve mal emniyetini tehlikeye atmaktadır. Muhteşem Çeşme coğrafyasının bu denli hukuksuz kirletilmesi önünde mücadelemize kalıcı bir çözüm bulunana dek devam edeceğiz. Av. Mehmet DEMİRLEK

****

HAFTANIN FOTOĞRAFI

Fotoğraf: Esat SUNGUR

Amerikalı ünlü aktör Leonardo DiCaprio kendi Instagram sayfasında kullanarak orman yangınlarına dikkat çekti.