Toplumdaki "görme engelliler dans edemez" şeklindeki yaygın ve yanlış algı, İzmir'de düzenlenen anlamlı bir projeyle yerle bir edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü ve Herkes İçin Turizm Derneği, görme engelli bireylerin toplumsal hayata aktif katılımını desteklemek amacıyla özel bir atölye çalışması başlattı. Almanya'da çalışmalarını sürdüren Rehberlik ve Psikolojik Danışman (PDR) ve Dans Terapisti Mehmet Ballıkaya eşliğinde gerçekleştirilen atölyeler, katılımcılara bedensel farkındalıklarını keşfetme ve duygularını hareketle ifade etme fırsatı tanıdı. Yurdoğlu Engelli Çalışmaları Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, dans ve yaratıcı drama teknikleri bir arada kullanılarak, katılımcıların sanat aracılığıyla özgürleşmesi hedeflendi.

Şantiye müdürü göçük altında kaldı.... Arama çalışması sürüyor
Şantiye müdürü göçük altında kaldı.... Arama çalışması sürüyor
İçeriği Görüntüle

'Duyarak görmeyi' öğrendiler

Dans Terapisti Mehmet Ballıkaya, dansın sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda insanın duygularıyla bağ kurmasını sağlayan güçlü bir araç olduğunu vurguladı. Ballıkaya, "Görme engellilerin sosyalleşmesi, toplum tarafından konulan görünmez sınırlarla kısıtlanıyor. ‘Görmedikleri için yapamazlar’ algısı var ve biz bunun yanlış olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Dans, normalde görme eylemine dayalıdır. Ancak görme engellilerde gelişen başka duyular var; onlar duyarak görmeye başlıyor. Yaşamın kendi ritmini yakalamalarını sağlayarak bedenlerine olan yabancılaşmayı aşmayı hedefliyoruz" dedi. Atölyeye katılanların başlangıçtaki "ben yapamam" kaygısını aşarak müziğin ritmine kendilerini bıraktıklarını ve özgürce dans etmeye başladıklarını belirtti.

Tedirginlikten özgüvene uzanan yolculuk

Atölyeye katılan görme engelli bireyler, yaşadıkları deneyimin kendileri için bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. 34 yaşındaki katılımcı Pınar Gürcan, "Bugüne kadar dans ederken kendimi hep tedirgin ve kaygılı hissederdim ama buna gerek yokmuş. Burada bir şeyleri başarabileceğimi anladım ve kendimi çok rahatlamış, özgüvenli hissettim" sözleriyle duygularını paylaştı. 21 yaşındaki Selinay Erkul ise, "Dans ortamlarında genelde oturan kişi ben olurdum. Buraya geldiğimde önyargılarım vardı. Şimdi ise yapabileceğim şeylere olan güvenim gelişti. Dans, bedeni tanımada insana çok farklı bir boyut kazandırıyormuş" dedi. Bu deneyimler, projenin sadece bedensel bir aktivite olmadığını, aynı zamanda derin bir psikolojik ve sosyal iyileşme süreci sunduğunu gözler önüne serdi.

Aileler de mutluluğa tanık oldu

Etkinliğe katılanların aileleri de projenin olumlu etkilerine yakından tanıklık etti. Katılımcılardan Sedef Sakız'ın annesi Emine Sakız, "Kızım için çok değişik ve güzel bir ortam oldu. Bir haftalık bir etkinlik bile onlar için çok şey değiştiriyor. Kızımın hareketleri hızlandı, daha enerjik oldu. Bu tip etkinlikler onları çok mutlu ediyor. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz" diyerek memnuniyetini dile getirdi. Herkes İçin Turizm Derneği Başkanı Ali Aydoğmuş da, dansın engelli bireylerin yaşamında fark yarattığını ve özgüvenlerini artırarak toplumsal yaşama katılımlarını güçlendirdiğini belirtti.

Kaynak: BÜLTEN