İzmir için endişe dolu saatler, ilk olarak Menderes ilçesinden gelen haberle başladı. İlçeye bağlı Atatürk Mahallesi'nde, ana yolun hemen kenarındaki kuru otluk bir alanda, henüz belirlenemeyen bir nedenle bir yangın başladı. Yaz sıcaklarının ve rüzgarın etkisiyle kuru otlar arasında hızla yayılan alevler, kısa sürede kontrolden çıktı.

Yangın, önce bölgedeki değerli zeytin bahçelerine sıçrayarak, yılların emeği olan ağaçları tehdit etmeye başladı. Ancak felaket bununla da sınırlı kalmadı. Rüzgarın taşıdığı kıvılcımlar, yerleşim alanına ulaşarak, mahalledeki tek katlı evleri hedef aldı. Vatandaşların panik içinde yaptığı ihbarlar üzerine, bölgeye çok sayıda İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ve Torbalı Belediyesi ekibi sevk edildi.

Ekiplerin yaklaşık 2 saat süren yoğun mücadelesinin ardından, yangın güçlükle kontrol altına alınabildi. Ancak geride bıraktığı bilanço ağırdı. Alevlerin sıçradığı tek katlı 8 ayrı evde ciddi maddi hasar oluştu. Yangın sırasında, can havliyle evlerindeki eşyaları kurtarmaya çalışan ve yoğun dumana maruz kalan 2 vatandaş ise, olay yerine gelen ambulanslarla Menderes Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Jandarma ekipleri, yangının çıkışıyla ilgili bir ihmal veya kundaklama şüphesi üzerinde durarak, olaya neden olduğu düşünülen bir kişiyi yakalamak için geniş çaplı bir soruşturma başlattı.

Bayındır'da havadan ve karadan alevlerle savaş

Menderes'teki yangının dumanları henüz dağılmamışken, bir acı haber de İzmir'in Bayındır ilçesinden geldi. Bu kez felaketin adresi, Yeşilova Mahallesi'ydi. Yine bir otluk alanda başlayan yangın, Menderes'teki senaryonun bir benzeriyle, şiddetli rüzgarın etkisiyle bir anda büyüyerek, bütün bir mahalleyi tehdit etmeye başladı.

Durumun ciddiyeti üzerine, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü tam teyakkuz durumuna geçti. Bölgeye, acil müdahale için 2 uçak, 2 helikopter ve çok sayıda arazöz ile orman işçisi sevk edildi. Alevlerin, yerleşim yerlerinin daha iç kısımlarına ve ormanlık alana sıçramasını önlemek için havadan ve karadan eş zamanlı bir "alevlerle savaş" operasyonu başlatıldı. Hava araçları, defalarca sorti yaparak tonlarca suyu alevlerin üzerine boşaltırken, karadaki ekipler de dar mahalle sokaklarında, canla başla bir mücadele verdi.

Jandarmadan 'derhal boşaltın' anonsu: Mahalle hayalet köye döndü

Alevlerin, rüzgarın etkisiyle evlerin kapılarına kadar dayanması ve bazı evleri sarması üzerine, can kaybı yaşanmaması için radikal bir karar alındı. Bölgede güvenlik önlemleri alan Bayındır İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Yeşilova Mahallesi'nin tamamen tahliye edilmesine karar verdi.

Jandarma araçlarından yapılan anonslarla, vatandaşlardan evlerini derhal terk ederek güvenli alanlara geçmeleri istendi. Mahalle sakinleri, arkalarında tüm anılarını ve birikimlerini bırakarak, panik içinde bölgeden uzaklaştırıldı. Elektriklerin de kesildiği mahalle, kısa süre içinde, gökyüzünü kaplayan dumanların altında adeta bir hayalet köye dönüştü. Bu tahliye kararı, yangının ulaştığı korkutucu boyutları ve yaşanan tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne serdi.

Bilanço ağır: 5 ev yandı, 3 büyükbaş hayvan telef oldu

Saatler süren amansız mücadelenin ardından, Bayındır'daki yangın da kontrol altına alındı. Ancak, geride kalan manzara, Menderes'ten daha da ağırdı. Alevlerin sıçradığı tek katlı 5 ev tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangın sırasında, ahırlarında bulunan 3 büyükbaş hayvan ise, alevlerin ortasında kalarak telef oldu.

Yangının söndürülmesinin ardından evlerine dönen vatandaşlar, küle dönmüş yuvaları ve telef olmuş hayvanlarıyla karşılaşınca sinir krizleri geçirdi. Ekiplerin, olası bir yeniden alevlenmeye karşı bölgedeki soğutma çalışmaları ise sabaha kadar devam etti.

Trump-Epstein ilişkisi 1990'lara dayanıyor
Trump-Epstein ilişkisi 1990'lara dayanıyor
İçeriği Görüntüle

İzmir'in yangınlarla imtihanı: İhmal ve iklim krizi tartışmaları

Aynı gün içinde İzmir'in iki farklı ilçesinde, birbirine benzer senaryolarla yaşanan bu iki büyük yangın, kentin yangın riskine karşı ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Her iki yangının da, yaz sıcaklarıyla birlikte tamamen kurumuş olan otluk ve makilik alanlarda başlaması ve rüzgarın etkisiyle hızla yerleşim yerlerine sıçraması, ortak noktayı oluşturdu.

Bu olaylar, birkaç önemli tartışmayı yeniden alevlendirdi:

  • İnsan Faktörü: Menderes'te bir şüphelinin aranıyor olması, bu tür yangınların arkasındaki "insan faktörü"nü bir kez daha gündeme getirdi. Atılan bir sigara izmariti, kontrolsüz yakılan bir anız veya kasıtlı bir kundaklama girişimi, binlerce hektarlık alanın ve onlarca evin yok olmasına neden olabiliyor.

  • İklim Değişikliğinin Etkileri: Artan ortalama sıcaklıklar, uzun süren kuraklık dönemleri ve ani başlayan şiddetli rüzgarlar, iklim değişikliğinin somut sonuçları olarak, orman ve otlak yangınlarının hem sayısını hem de şiddetini artırıyor.

  • Yerleşim Planlaması: Ormanlık ve makilik alanlarla iç içe geçmiş, çarpık kentleşme ve imar planlarının yetersizliği, yangınların birer doğal afet olmaktan çıkıp, doğrudan can ve mal kaybına yol açan birer faciaya dönüşmesine neden oluyor.

Yetkililer, vatandaşları, özellikle yaz aylarında, yangın riskine karşı son derece dikkatli olmaları, en küçük bir duman gördüklerinde bile derhal 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aramaları ve asla kontrolsüz ateş yakmamaları konusunda bir kez daha uyardı. İzmir'de yaşanan bu "kara gün", doğaya ve kurallara karşı işlenen en küçük bir ihmalin bile ne kadar büyük ve geri dönülmez sonuçlar doğurabileceğinin acı bir kanıtı olarak kayıtlara geçti.

Kaynak: HABER MERKEZİ