Ege'nin incisi İzmir'in caddeleri ve bulvarları, yazın en sıcak günlerini yaşarken, trafik kurallarının da aynı oranda buharlaştığı acı bir tabloyla yüzleşti. İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin, 4 Ağustos ile 10 Ağustos 2025 tarihleri arasında kent genelinde gerçekleştirdiği yoğun denetimler, trafik güvenliği adına endişe verici sonuçları gözler önüne serdi. Sadece bir haftalık zaman diliminde, kuralları hiçe sayan sürücülere yönelik tam 27.211 adet trafik idari para cezası karar tutanağı düzenlendi. Bu rakam, her gün yaklaşık 3.900, her saat ise 160'tan fazla sürücünün bir kuralı ihlal ettiği anlamına geliyor. Ortaya çıkan bu bilanço, şehirdeki trafik kültürünün ne denli büyük bir erozyona uğradığını ve denetimlerin ne kadar hayati bir önem taşıdığını bir kez daha kanıtlar nitelikte. En temel güvenlik kurallarından en ağır ihlallere kadar geniş bir yelpazeye yayılan cezalar, İzmir yollarındaki tehlikenin boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Hız tutkusu can alıyor: 6.767 sürücü radara yakalandı
İzmir'in haftalık trafik karnesinde, ne yazık ki en üst sıradaki yer yine değişmedi. Şehir içi ve şehirler arası yolları yarış pistine çeviren hız canavarları, 6.767 ceza ile en çok tespit edilen kural ihlalinin baş aktörü oldu. Bu rakam, kesilen toplam cezaların yaklaşık dörtte birinin tek başına hız limitlerine uymamaktan kaynaklandığını gösteriyor. Uzmanlar, trafik kazalarındaki ölümlerin ve ciddi yaralanmaların en birincil nedeninin aşırı hız olduğunu her fırsatta vurgularken, binlerce sürücünün bu gerçeği hiçe sayarak hem kendi canını hem de trafikteki diğer masum insanların hayatını tehlikeye atması, toplumsal bir vurdumduymazlığın en acı yansıması olarak değerlendiriliyor. Yapılan denetimlerde radara yakalanan bu sürücüler, sadece bir para cezası ödemekle kalmıyor, aynı zamanda potansiyel bir faciaya davetiye çıkaran sorumsuz bir davranış sergiliyor. Bu durum, hız limitlerinin sadece birer tabela ibaresi olmadığını, aksine can ve mal güvenliğinin en temel sigortası olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Hayata takılmayan ihmaller: Kask ve emniyet kemeri
Trafik güvenliğinin en temel ve kişisel iki unsuru olan emniyet kemeri ve kask kullanımı konusundaki ihmaller, İzmir'deki sürücülerin kendi hayatlarına ne kadar az değer verdiğini acı bir şekilde gösteriyor. Denetim haftasında, emniyet kemeri takmadığı tespit edilen sürücü sayısı tam 3.273 oldu. Bu basit ancak hayat kurtaran önlemi almayan binlerce sürücü, olası bir kaza anında araçtan fırlama veya başını sert bir cisme çarpma riskini göze almış oluyor. Tablonun motosiklet sürücüleri için olan kısmı ise daha da vahim. Koruma başlığı, yani kask kullanmadığı için ceza kesilen motosikletli sayısı 3.214 olarak kayıtlara geçti. Bu iki kalemin toplamı, 6.487 sürücünün, yani neredeyse hız ihlali yapanlar kadar büyük bir kitlenin, en basit ve en etkili güvenlik önlemini almayı reddettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, trafik güvenliği bilincinin oluşturulması adına daha fazla eğitim ve farkındalık çalışması yapılması gerektiğini açıkça gösteriyor.
Direksiyondaki ölümcül dikkat dağıtıcılar
Modern çağın en büyük trafik tehlikelerinden biri olan seyir halinde cep telefonu kullanımı, İzmir yollarında da ciddiyetini koruyor. Bir haftalık denetimlerde, direksiyon başında cep telefonuyla konuştuğu, mesajlaştığı veya sosyal medyada gezindiği tespit edilen 1.468 sürücüye ceza uygulandı. Bu rakam diğerlerine göre daha az gibi görünse de, dikkat dağınıklığının yarattığı riskin büyüklüğü göz önüne alındığında, her bir ihlalin potansiyel bir kaza habercisi olduğu unutulmamalıdır. Araştırmalar, seyir halinde cep telefonu kullanmanın, sürücünün reaksiyon süresini alkollü bir sürücüyle aynı seviyeye düşürdüğünü ve kaza riskini en az dört kat artırdığını gösteriyor. Saniyeler içinde gelişebilecek bir tehlikeye karşı sürücünün dikkatini yola vermesini engelleyen bu alışkanlık, sadece bir kural ihlali değil, aynı zamanda bilinçli bir şekilde riske girmektir.
Bilinçli olarak ölüme davetiye çıkarmak
Denetim sonuçları arasında, sonuçları en ağır olabilecek ve tamamen sürücünün bilinçli tercihine dayanan iki tehlikeli ihlal öne çıkıyor: Kırmızı ışık ihlali ve alkollü araç kullanmak. Bir hafta içinde, "bir şey olmaz" diyerek kırmızı ışıkta durmayan ve kavşaklarda büyük kaza riskleri yaratan 1.037 sürücü tespit edildi. Bu ihlal, genellikle en şiddetli ve ölümcül kazalara neden olan yandan çarpışma riskini beraberinde getiriyor. Trafik terörünün en tehlikeli boyutu olan alkollü araç kullanımı ise tüm uyarılara ve ağır cezalara rağmen devam ediyor. Denetimlerde, kanında yasal limitin üzerinde alkol tespit edilen tam 641 sürücünün aracı trafikten men edildi ve haklarında adli ve idari işlem başlatıldı. Alkolün muhakeme yeteneğini, görüşü ve refleksleri zayıflattığı bilimsel bir gerçekken, bu durumda direksiyon başına geçen sürücüler, adeta tekerlekli bir silaha dönüşerek trafikteki herkes için açık bir tehdit oluşturuyor.
Buzdağının görünmeyen yüzü: 10 binden fazla diğer ihlal
İzmir Emniyeti'nin açıkladığı raporda, belirli başlıklar altında toplanan cezaların yanı sıra, "diğer maddelerden" kesilen cezaların sayısı da dikkat çekici boyutlarda. Tam 10.811 adet ceza, bu kategori altında toplandı. Bu yüksek rakam, sürücülerin kuralsızlığının sadece hız, kemer veya alkolle sınırlı olmadığını, trafik düzenini bozan çok çeşitli davranışları içerdiğini gösteriyor. Hatalı park ederek trafiği aksatmaktan, tehlikeli şerit değiştirmeye, muayenesiz araç kullanmaktan, yaya geçitlerinde yayalara yol vermemeye kadar birçok farklı ihlali barındıran bu kategori, aslında trafik sorununun ne kadar derin ve çok katmanlı olduğunun bir kanıtı niteliğinde. Bu durum, İzmir yollarında topyekûn bir zihniyet değişimine ve kurallara saygı kültürünün acilen yerleştirilmesine duyulan ihtiyacı gözler önüne seriyor.