CHP İstanbul İl Başkanlığı’na mahkeme kararıyla kayyum atanmasına tepkiler büyüyor. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetiminin görevden alınmasına hükmederken, yerine Gürsel Tekin kayyum olarak atandı. Kararın ardından CHP Genel Merkezi, 81 il başkanını İstanbul’a çağırdı ve tüm illerde eş zamanlı basın açıklamaları yapıldı.
CHP İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen açıklamayı CHP İzmir İl Sekreteri Tevfik Türk okudu. Türk, şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi, milli mücadelelerin partisidir. Herhangi bir siyasi parti olarak değil, bizzat savaş meydanlarında milletin bağımsızlık mücadelesi ve kendi kendini yönetme iradesinin vücut bulmuş hali olarak ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi bugün de Türkiye’nin ikinci partisi olarak milli iradenin en büyük temsilcisi ve koruyucusu konumundadır.
19 Mart darbesi ve devam eden siyasi operasyonlar, partimizi halktan ve iktidar yürüyüşünden koparmaya dönük çabalardır. Ancak bu çabalar, bu gerçekliğin karşısında etkisiz ve çaresiz kalmıştır. Son olarak iki yıl önce gerçekleştirdiğimiz İstanbul İl Kongremize ilişkin verilen siyasi yasak kararı da bu çaresiz girişimlerin son halkası olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri bir kez daha yineliyor:
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’tir. Yeni başkanımız Özgür Çelik, İstanbul’daki örgütümüzün iradesiyle seçilmiştir. Mahkemenin aldığı karar bizler için yok hükmündedir.
Bu kararı tanımıyoruz. Mücadelemizden bir adım dahi geri atmıyoruz. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi için ‘Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi’ ifadesini kullanmıştır.
Cumhuriyetimize giden yolun kilometre taşlarından biri olan Sivas Kongresi, Atatürk tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’nin de ilk kurultayı olarak ilan edilmiştir. Bu tarihsel sorumluluğun farkındayız. Bugün yol arkadaşlarımızı siyasi operasyonlarla hapsedip partimizi mücadele edemez hale getirmek isteyenler büyük bir gaflet içerisindedir.
Bildiğiniz üzere İzmir operasyonları kapsamında gözaltına alınarak 4 Ağustos günü tutuklanan İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu ve önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer başta olmak üzere 11 yol arkadaşımız halen hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunmaktadır. Onların adına da söylüyoruz: Bu siyasi tutuklamalar eninde sonunda son bulacak. Yol arkadaşlarımız hem hukuk önünde hem de vicdanlarda aklanacaklardır.
Tutuklamalara ve siyasi operasyonlara rağmen Cumhuriyet Halk Partisi, bir bütün olarak siyasi mücadele programına devam etmektedir. Partimiz, Türkiye tarihinin hayatta kalan yegâne tanığıdır. İlk kurulduğu 4 Eylül Sivas Kongresi’nden, resmi kuruluş yıldönümümüz olan 9 Eylül’e kadar uzanan kuruluş haftamızda mücadelemizi kararlılıkla büyütmeye devam ediyoruz.
Bugün içinde bulunduğumuz zor koşullar itibariyle bu yıl ilk kez kutladığımız 4-9 Eylül ‘Kuruluş Haftası’nın siyasal anlamı daha da pekişmektedir. Hatırlayalım: Kurtuluş Savaşı’nı kazanan, ülkemizi bağımsızlığa kavuşturan ve Cumhuriyetimizi kuran irade, Sivas’ta milli iradeye dayanmayan hiçbir yönetimin milletçe kabul edilmeyeceğini ilan etmiştir.
Aradan 106 yıl geçti. Milletimiz bugün de başını eğmiyor, diz çökmüyor. İradesine gölge düşürmek isteyenlere yine geçit vermiyor. Siyasal öngörüsünü yitirmiş, milletin gözünden düşmüş küçük bir çıkar grubu, 19 Mart darbesiyle ülkemizin geleceğine, milletimizin iradesine ipotek koymak istemektedir. Darbeciler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel yönetimlerden başlayan iktidar yürüyüşünü durdurmak istemektedir.
Ancak milletimiz, Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkmaktadır. Siyasi algı operasyonları, iftiralar, kumpaslar, tehdit ve şantajlar milletin azim ve kararlılığı karşısında çaresiz kalmaktadır. Cumhurbaşkanı adayımızı, belediye başkanlarımızı ve yol arkadaşlarımızı hapse atıyorlar. Ama bu, ne Cumhuriyet Halk Partisi’nin kararlılığını ne de milletin iradesini zayıflatıyor.
Bir asrı aşkın tarihinde kimi zaman darbeciler tarafından kapatılan, kimi zaman mal varlığına el konulan partimiz, her türlü saldırıya rağmen milletle birlikte dimdik ayakta kalmayı başarmıştır. Bugün de bir bütün halinde dimdik durmaktadır. Türkiye’nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi, milletle birlikte büyümektedir.
On milyonlarca yurttaşımız Türkiye’nin dört bir yanında iradesine sahip çıkarken nasıl bir ülkede yaşamak istediğini ve nasıl bir gelecek kurduğunu da ortaya koymaktadır. Değişim talebi sokaklara, meydanlara taşınmaktadır. Kurucu iradenin temsilcisi Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de tarihsel sorumluluğunu yerine getirmektedir.
Tarihi boyunca ülkemizi kritik yol ayrımlarında ileriye taşıyan partimiz, bugün de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında demokrasinin, adaletin, halkçılığın ve refahın inşası için çalışmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’nin 81 ilinde, 973 ilçesinde, tüm mahalle ve köylerinde adım atmadık yer, çalınmadık kapı bırakmıyoruz. Toplumun her kesiminden, her siyasi görüşten, her renkten yurttaşlarımızla bir araya geliyoruz.
İkinci yüzyılın programını, yani halkın iktidarının programını birlikte yazıyoruz. Bir yıl boyunca katılımcı ve dinamik bir süreçle yürüttüğümüz parti programı güncelleme çalışmalarımız, altı okumuzun, Atatürk devrimlerinin ve Cumhuriyet değerlerinin rehberliğinde ülkemize devrimci bir vizyon kazandıracaktır.
Şimdi bu vizyonu hep birlikte hayata geçirme zamanıdır. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı zamanıdır. Demokrasiyi inşa etme, her alanda adaleti tesis etme zamanıdır. Ülkemizi kalkındırma ve milletimizin hak ettiği refaha kavuşturma zamanıdır. Türkiye’yi dünyada hak ettiği yere taşıma zamanıdır.
Buradan Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve milletimize verdiğimiz sözü yineliyoruz:
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu, yol arkadaşlarımız ve milyonlarca yurttaşımızla birlikte ülkemizin güzel geleceğini hep birlikte kuracağız. Hep birlikte başaracağız.
“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
“Birlikte yazdık tarihi, birlikte kuracağız geleceği!”