Bodrum sahilinde ölü yunus bulundu
Bodrum sahilinde ölü yunus bulundu
İçeriği Görüntüle

Yaz mevsiminin zirve yaptığı Ağustos ayında, Çeşme, Alaçatı ve Ilıca gibi dünyaca ünlü plajlar, iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalığa ev sahipliği yapar. Şezlong savaşları, yüksek sesli müzik ve tıklım tıklım sahiller, Ege'nin o meşhur dingin ruhunu arayanlar için bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Ancak İzmir, popüler vitrininin ardında, sadece bilenlerin yolunu bulduğu, doğanın tüm cömertliğini sergilediği sayısız sakin koy ve plajı saklar. Bu gizli noktalar, şehrin metropol karmaşasından ve tatil beldelerinin gürültüsünden kaçmak, dalga sesleri eşliğinde kitabını okumak, sevdikleriyle baş başa denizin ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için adeta birer sığınaktır. Bu plajlara ulaşım bazen biraz zahmetli olsa da, varıldığında karşılaşılan manzara ve huzur, tüm yorgunluğa değdiğini kanıtlar. Kalabalıklardan uzak bu plajlar, İzmir'in gerçek Ege deneyimini yaşamak isteyenler için keşfedilmeyi bekleyen birer hazinedir.

Dikili'nin incisi: Bademli köyü ve Maldivler'i aratmayan suları

İzmir'in kuzey ucunda, adını sıkça duyurmaya başlasa da hala o bakir ruhunu koruyan Bademli Köyü, Türkiye'nin en iddialı plajlarına ev sahipliği yapıyor. "Ege'nin Maldivleri" yakıştırmasını sonuna kadar hak eden bu bölge, özellikle Ağustos ayında kalabalıktan kaçmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Köyün en ünlü koyu olan Killik Koyu, pudra inceliğindeki beyaz kumu ve denizin içindeki şifalı olduğu söylenen kili ile ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Suyun berraklığı o kadar etkileyici ki, denizin metrelerce derinliğini bile çıplak gözle görebilirsiniz. Daha sakin ve izole bir ortam arayanlar için ise Zindancık Koyu, adeta tropik bir adayı andıran manzarasıyla öne çıkıyor. Bu koylarda genellikle herhangi bir tesis bulunmadığı için hazırlıklı gitmek, şemsiyenizi ve sandalyenizi yanınızda getirmek gerekiyor. Bölgenin en ilginç noktalarından biri de Bademli Deniz Ilıcası. Burada denizin içinden kaynayan termal su, doğal bir jakuzi keyfi sunarak Ege'nin serin sularıyla sıcak suyun ilginç birleşimini yaşatıyor. Bademli'ye gelmişken, yöreye özgü bir lezzet olan ve olgunlaşmamış üzümden yapılan buz gibi bir koruk suyu içmeden dönmek olmaz.

Karaburun yarımadası'nın el değmemiş güzellikleri: Mimoza ve Dolungaz koyları

İzmir'in en özel ve en vahşi coğrafyası olarak kabul edilen Karaburun Yarımadası, virajlı yolları sayesinde kitlesel turizmden kendini korumayı başarmış bir bölge. Bu yarımadanın her bir virajı, sizi farklı bir güzellikle buluşturur. Mordoğan beldesinde yer alan Mimoza Koyu, adını çevresindeki mimoza ağaçlarından alır ve özellikle rüzgarsız günlerde çarşaf gibi olan deniziyle bilinir. Aileler için oldukça uygun olan bu koy, sakinliği ve temizliğiyle ön plana çıkar. Ancak gerçek bir macera ve tam bir izolasyon arayanlar için adres Dolungaz Koyu'dur. Anayoldan ayrılan stabilize bir yoldan ulaşılan bu koy, kampçıların ve doğa tutkunlarının gizli cennetidir. Burada ne bir tesis ne de bir yapılaşma bulunur; sadece siz, masmavi bir deniz, zeytin ağaçları ve dağ kekiği kokusu vardır. Geceleri milyonlarca yıldızın altında uyumak ve sabah dalga sesleriyle uyanmak, Dolungaz'ın sunduğu en büyük lükstür. İzmir’in en huzurlu plajları arasında özel bir yere sahip olan Karaburun'un koyları, doğayla bütünleşmek ve teknolojiden tamamen uzaklaşmak isteyenler için eşsiz birer kaçış noktasıdır.

Seferihisar'ın sakin limanı: Akkum plajı'nın serin ve sığ suları

Türkiye'nin ilk "Cittaslow" yani "Sakin Şehir" unvanına sahip olan Seferihisar, bu felsefesini plajlarına da yansıtmıştır. Sığacık beldesinde yer alan Akkum Plajı, adını altın sarısı ve incecik kumlarından alır. Plajın en belirgin özelliği, Ege ortalamasına göre oldukça serin olan ve insana zindelik veren suyudur. Özellikle Ağustos'un bunaltıcı sıcaklarında bu serin su, adeta bir can simidi görevi görür. Denizin sığ olması, çocuklu aileler için burayı oldukça güvenli ve cazip bir seçenek haline getiriyor. Mavi Bayrak ödülüne sahip olan Akkum Plajı, temizliği ve düzeniyle de takdir toplar. Plajın hemen yanı başında yer alan Teos Marina ve kısa bir yürüyüş mesafesindeki binlerce yıllık Teos Antik Kenti, deniz keyfinize kültürel bir boyut katma imkanı sunar. Bir yanda antik kentin mistik atmosferi, diğer yanda Ege’de gizli plajlar arasında parlayan Akkum'un berrak suları; Seferihisar, ziyaretçilerine huzur dolu ve çok yönlü bir tatil deneyimi sunar.

Foça'nın nostaljik kaçış noktası: İngiliz burnu ve sakin halk plajları

Tarihi taş evleri, sevimli limanı ve balıkçı tekneleriyle bilinen Foça, nostaljik atmosferiyle her zaman çekici bir destinasyon olmuştur. Ancak Foça'nın güzellikleri sadece merkezdeki popüler plajlarla sınırlı değildir. Merkezin biraz dışında kalan İngiliz Burnu, adını Kırım Savaşı sırasında burada konaklayan İngiliz askerlerinden alan, kayalık ve sakin bir bölgedir. Buranın denizi oldukça temiz ve derindir, bu da onu iyi yüzücüler ve şnorkelle dalış yapmak isteyenler için ideal kılar. Kalabalıktan hoşlanmayan ve daha çok yöre halkının tercih ettiği bu nokta, otantik bir Foça deneyimi sunar. Ayrıca Eski Foça ile Yeni Foça arasındaki sahil şeridi boyunca, yol kenarında arabayla durup inebileceğiniz çok sayıda küçük ve isimsiz halk plajı bulunur. Bu küçük cepler, aniden gelen bir denize girme isteğini karşılamak ve kalabalıktan tamamen soyutlanmak için mükemmeldir.

Urla'nın gizli bahçesi: Demircili koyu ve kampçıların cenneti

Urla'nın güneyinde, zeytinlikler ve çam ormanları arasından geçen keyifli bir yolculuğun ardından ulaşılan Demircili Koyu, özellikle doğa severler, kampçılar ve karavancılar için bir vaha niteliğindedir. Geniş ve uzun bir sahil şeridine sahip olan koy, hem kumlu hem de çakıllı alanlar sunarak her zevke hitap eder. Denizi genellikle sakin ve her zaman pırıl pırıldır. Koyun bir bölümünde, doğayla uyumlu birkaç salaş beach club ve kamp alanı bulunurken, büyük bir kısmı tamamen halka açıktır. Burada amaç, lüks ve şatafattan ziyade, doğanın içinde, mütevazı koşullarda dinlenmektir. Gündüzleri denizin ve güneşin tadını çıkarıp akşamları kendi yaktığınız ateşte yemeğinizi pişirmek, Demircili Koyu'nun sunduğu en otantik deneyimlerden biridir. Ağustos plaj önerileri arayan ancak gürültü ve karmaşadan uzak durmak isteyenler için Demircili, İzmir'e bu kadar yakınken bu kadar uzak hissettirebilen nadir yerlerden biridir

Kaynak: haber merkezi