Türkiye’nin önemli kış sebzeleri merkezlerinden biri olan İzmirde, sonbahar boyunca emek verilen tarlalar şimdi hasat için dolup taşıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte traktörler tarlaların kenarına diziliyor, kasalar ardı ardına brokoli, karnabahar, pırasa ve ıspanakla doluyor. Çiftçiler, “Kış ürününün şakası olmaz, tarlada bekletmeye gelmez” diyerek işleri aceleye getiriyor.
Kent genelinde yılda yaklaşık 1 milyon 900 bin ton sebze üretiliyor; bunun 325 bin ton civarındaki bölümü kışlık türlerden oluşuyor. Bu rakam, mutfakların olmazsa olmazı olan lahanadan pazıya, enginardan kerevize kadar pek çok üründe sofraların yükünü büyük ölçüde İzmir’in çektiğini gösteriyor.

İzmir’in kışlık sebze haritası
Kışlık sebze üretiminin kalbi başta Torbalı, Bayındır, Tire, Menemen, Menderes ve Çeşme olmak üzere ovaya yaslanan ilçelerde atıyor. Bu hat boyunca uzanan geniş tarım alanları, hem iç pazarın hem de ihracatın önemli tedarikçisi konumunda. Toprağın yapısı, hava sıcaklıklarının kışın bile çok sert olmaması ve sulama olanakları, üreticinin elini güçlendiriyor.
Toprağında 15 farklı kışlık sebze çeşidi yetişen İzmir, özellikle brokoli, kereviz, enginar ve ıspanakta ülke birincisi. Karnabahar ve pırasa üretiminde ikinci, kırmızı pancarda ise üçüncü sırada yer alıyor. Bu tablo, kenti yalnızca Ege’nin değil, Türkiye’nin “kışlık sebze üretim üssü” hâline getiriyor.
Tarladan kasaya, kasadan pazara
Hasat döneminde tarlalarda iş hiç bitmiyor. İşçiler sırayla bitkilerin dibine eğilip bıçaklarla sapları kesiyor, sandıklara yerleştirilen sebzeler hızla traktör römorklarına yükleniyor. Özellikle brokoli ve karnabahar gibi çabuk bozulabilen ürünler, tarladan çıkar çıkmaz soğuk hava zincirine alınarak paketleme tesislerine gönderiliyor.
Çiftçiler, “Kışın sebze tarlada beklemez, ne toplarsan o gün yola çıkar” diyerek sürecin hızına dikkat çekiyor. Soğuk hava depoları ve işleme tesisleri, bu dönemde neredeyse 24 saat çalışıyor. Bir kısmı taze olarak manav ve marketlere ulaştırılan ürünlerin bir bölümü de dondurulmuş gıda ve konserve sanayisinde değerlendiriliyor.

Tarım müdürlüğünden verim ve iklim değerlendirmesi
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, bu sezon tabloya temkinli iyimser bir gözle bakıyor. Yetkililer, İç Anadolu’dan sonra İzmir’de de kışlık sebze hasadının hızlandığını, ürünlerin hem iç pazara hem ihracata hem de sanayiye yönlendirildiğini aktarıyor. “Hasat, tarımın en keyifli ama aynı zamanda en telaşlı dönemidir. Çiftçi bütün yorgunluğunu unutur, gözünü kasalara dolan ürüne diker” değerlendirmesi yapılıyor.
Sonbaharda gecelerle gündüzler arasındaki sıcaklık farkının artması ve geciken de olsa gelen yağışların, kış sebzelerinin gelişimini desteklediği belirtiliyor. Sıcaklıkların bir süre mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi hasadı yaklaşık 15 gün ötelemiş olsa da, son haftalarda düşen hava sıcaklığı ve üst üste yağan yağmurlar sayesinde ürün kalitesinin yükseldiği ifade ediliyor.
İklim dalgalansa da üretici bu yıl memnun
Küresel ölçekte hissedilen iklim değişikliği, Ege ovasındaki tarımsal faaliyetleri de yakından etkiliyor. Üreticiler, “Yağmur zamanında gelmeyince ilk dönemlerde damla sulama ile fide kurtardık, sonra yağış başlayınca motoru tamamen kapattık” diyerek sezondaki iniş çıkışları anlatıyor. Sulamanın bir dönem tamamen yağmura bırakılması, hem maliyetleri düşürmüş hem de bitkinin sıkılaşarak pazarlık gücünü artırmış durumda.
Tarlasında ıspanak ve pazı yetiştiren çiftçiler, yaprakların kalınlaştığını, demet başına düşen gramajın arttığını, bunun da pazar tezgâhında ellerini rahatlattığını söylüyor. Özellikle kasım yağmurlarının ardından brokoli ve karnabaharın tam istenen iriliğe geldiği, rengi ve dokusuyla alıcıdan iyi not aldığı ifade ediliyor.
Torbalı ovasından gelen ses: “Ürün bol, kalite yüksek”
Torbalı ilçesinde yıllardır üretim yapan çiftçilerden bazıları, bu sezonu “son yılların en toparlanmış dönemi” olarak tanımlıyor. Ekim ayında beklenen yağışın gecikmesiyle tedirgin olduklarını anlatan üreticiler, kasımda gelen yağmurla birlikte tarladaki kışlık sebzenin adeta derin bir nefes aldığını vurguluyor. “Toprak suyu görünce canlandı, başlarda bodur giden bitki bir anda irileşti” sözleriyle tabloyu özetliyorlar.
Bölgede enginar ve kereviz plantasyonları da yüz güldürüyor. Özellikle ihracata gidecek enginar için kalibre ve görünümün önemli olduğunu belirten üreticiler, “Bu yıl hem iç piyasa hem de dış pazar için aranan standarda yaklaştık” diyor. Buna karşın, girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle üreticinin asıl beklentisi, tarladaki bu verimin fiyatlara da yansıması.
Kış sofralarının yükü yine İzmir’in omzunda
Önümüzdeki haftalarda hasadın artmasıyla birlikte, ülkenin dört bir yanında pazarlara gidecek kışlık sebze kasalarının önemli bir bölümünün yine İzmir ovasından çıkması bekleniyor. Özellikle sağlık bilincinin artmasıyla birlikte, C vitamini ve lif zengini brokoli, karnabahar, ıspanak gibi ürünlere talebin yüksek seyredeceği öngörülüyor.
Çiftçiler, iklimdeki belirsizliklere ve artan maliyet kalemlerine rağmen, “Toprakla inatlaşılmaz” diyerek yeni sezona da hazırlanmaya başladı bile. Şimdiden bir sonraki yılın ekim planları yapılırken, üreticinin tek isteği hem hava koşullarının hem de piyasa şartlarının bu sezon olduğu gibi yanlarında olması.




