İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü, kentte yaşanan trafik sorununa ışık tutan ve gelecekte alınacak önlemler için yol haritası niteliği taşıyan kritik bir rapor yayımladı. 8-14 Eylül 2025 tarihleri arasındaki bir haftalık süreyi kapsayan "Yaralanmalı Kaza Oranları" raporu, İzmir yollarındaki tehlikelerin şifrelerini çözerek, sürücü ve yayaların en çok hangi durumlarda ve ne tür kazalarda yaralandığını detaylarıyla ortaya koydu. Rapor, kazaların zaman dilimlerinden ihlal şekillerine, kaza türlerinden oluş biçimlerine kadar geniş bir perspektifte analiz edilerek, trafik güvenliğine dair önemli veriler sundu. Analizin sonuçları, özellikle motosiklet sürücüleri ve yayalar için tehlike çanlarının çaldığını gösterirken, sürücülerin basit ancak hayati kuralları hiçe saymasının acı sonuçlarını bir kez daha gözler önüne serdi.

Kazalar en çok aydınlığı seviyor: yüzde 65'i gündüz meydana geldi

Halk arasındaki yaygın kanının aksine, trafik kazalarının en çok gece karanlığında meydana gelmediği, İzmir Emniyeti'nin raporuyla bir kez daha kanıtlandı. Analiz edilen bir haftalık periyotta yaşanan yaralanmalı kazaların yüzde 65 gibi büyük bir bölümünün gündüz saatlerinde gerçekleştiği tespit edildi. Kazaların yüzde 35'i ise gece saatlerinde meydana geldi. Bu çarpıcı oran, gündüz saatlerindeki trafik yoğunluğunun, aceleciliğin ve sürücülerin "gündüz görüşü nasılsa iyi" diyerek rehavete kapılmasının, kaza riskini geceye oranla neredeyse iki katına çıkardığını gösteriyor. Gündüz saatlerinde işe veya okula yetişme telaşı, artan araç ve yaya trafiği gibi faktörler, sürücülerin daha fazla dikkat hatası yapmasına ve ani manevralara yönelmesine neden oluyor. Bu veri, trafik denetimlerinin ve sürücülerin dikkat seviyesinin sadece gece değil, günün her saatinde en üst düzeyde olması gerektiğinin altını çiziyor.

Kavşak ve yandan çarpmalar zirvede: en sık görülen kaza türleri

Rapor, kazaların hangi ihlallerden kaynaklandığını ve nasıl şekillendiğini de detaylı bir şekilde analiz ediyor. Buna göre, yaralanmalı kazalara en çok neden olan kaza türü, yüzde 37'lik ezici bir oranla yandan çarpma oldu. Genellikle kavşaklarda veya kontrolsüz şerit değiştirmeler sırasında yaşanan bu kaza türü, araçların yan kısımlarının daha az korunaklı olması nedeniyle ciddi yaralanmalara yol açabiliyor. Yandan çarpma kazalarının bu kadar yüksek oranda olması, sürücülerin kavşak geçiş önceliği kurallarına uymadığını ve "kör nokta" kontrolünü ihmal ettiğini gösteriyor.

Listede ikinci sırada ise yüzde 15'lik bir oranla doğrudan kavşak ihlali yer alıyor. Bu, "dur" levhasına uymama, kontrolsüz bir şekilde ana yola çıkma veya dönel kavşak kurallarını hiçe sayma gibi davranışları içeriyor. Yüzde 10'luk bir dilimi ise takip mesafesini korumamanın bir sonucu olan arkadan çarpma kazaları oluşturuyor. Sürücülerin önlerindeki araçla güvenli bir mesafe bırakmaması, ani bir fren durumunda zincirleme kazalara davetiye çıkarıyor. En bilinçli ve en tehlikeli ihlallerden biri olan ışık ihlali ise yaralanmalı kazaların yüzde 2'sini oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 36'lık dilim ise bu ana başlıklar dışında kalan "diğer kazalar" olarak sınıflandırılıyor.

En savunmasız olanlar en büyük risk altında: yaya ve motosiklet kazaları

Raporun belki de en endişe verici ve üzerinde en çok durulması gereken bölümü, kazaların oluş şekillerine göre dağılımını gösteren analiz oldu. Bu analiz, trafikteki en savunmasız iki grubun, yani yayaların ve motosiklet sürücülerinin ne denli büyük bir tehlike altında olduğunu acı bir şekilde ortaya koydu. Bir hafta içinde meydana gelen yaralanmalı kazaların yüzde 64 gibi ezici bir çoğunluğunun motosiklet kazası olması, İzmir için adeta bir kırmızı alarm niteliği taşıyor. Bu oran, yaralanmayla sonuçlanan her 3 kazadan yaklaşık 2'sinin bir motosikleti içerdiği anlamına geliyor. Hem otomobil sürücülerinin motosikletleri fark etmemesi hem de bazı motosiklet sürücülerinin kask takmama, tehlikeli manevralar yapma gibi kuralsızlıkları, bu korkutucu tablonun ana nedenleri olarak gösteriliyor.

Dikili ve Çandarlı’da kurtuluşun 103. yılı coşkuyla kutlandı
Dikili ve Çandarlı’da kurtuluşun 103. yılı coşkuyla kutlandı
İçeriği Görüntüle

Trafikteki bir diğer savunmasız grup olan yayalar da kazalardan payını aldı. Yaralanmalı kazaların yüzde 17'sini yaya kazaları oluşturdu. Yaya geçitlerinde durmayan, hız limitlerini aşan veya dikkatsizce araç kullanan sürücüler, karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaların yaralanmasına neden oldu. Bu oran, sürücülerin "yaya önceliği" kuralını hala tam olarak içselleştiremediğini gösteriyor. Geriye kalan yüzde 19'luk kısım ise tek taraflı kazalar, hayvanlara çarpma gibi "diğer kazalar" kategorisinde yer aldı. Bu veriler, trafik güvenliği eğitimlerinde ve denetimlerde önceliğin motosiklet sürücülerinin ve yayaların korunmasına verilmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ