Modern dünyanın sunduğu sentetik ve endüstriyel gıdaların hegemonyası altında, gelecekte bizi bekleyen olası açlık ve kuraklık senaryoları genç zihinleri harekete geçirdi. İzmirli öğrenciler, sadece ders kitaplarında değil, bizzat doğanın kucağında, Bademler Köyü’nün yeşil dokusunda alternatif beslenme kaynaklarını aradı. "Bilinmeyen Miras" projesi, Ege’nin binlerce yıllık kadim bilgisi olan yenilebilir ot kültürünü, Z kuşağının çevre bilinciyle harmanlıyor.

İzmir’de kooperatifçilik rüzgarı: Traktörler meydana iniyor, çiftçiler geleceği konuşuyor
İzmir’de kooperatifçilik rüzgarı: Traktörler meydana iniyor, çiftçiler geleceği konuşuyor
İçeriği Görüntüle

L I S E L I L E R G I D A K R I Z I N E K A R S I Y E N I L E B I L I 1060978 314867

SÜGEP Eğitim Koordinatörü ve Biyolog Çiçek Dilsiz, projenin çıkış noktasını “geleceğe hazırlık” olarak özetliyor. İklim değişikliğinin yarattığı tehditlere dikkat çeken Dilsiz, "Yarın market raflarındaki o hazır paketlere ulaşamadığımızda, yüzümüzü dönmemiz gereken yer yine doğa olacak. Amacımız, gençlerimizin toprağa bastıklarında gördükleri yeşilliğin sadece bir 'ot' değil, hayatta kalmalarını sağlayacak bir besin kaynağı olduğunu kavramaları. Bu bitkilerin nasıl tanınacağı, nasıl toplanacağı ve nasıl şifalı bir yemeğe dönüşeceği bilgisi, aslında hayati bir miras" ifadelerini kullandı.

L I S E L I L E R G I D A K R I Z I N E K A R S I Y E N I L E B I L I 1060982 314867

Dedelerin bilgeliği gençlerin vizyonuyla buluşuyor

Proje, kuşaklar arası bir bilgi aktarımını da hedefliyor. Şehir hayatının betonarmesi arasında doğadan kopan yeni nesil, atalarının "yokluk zamanlarında" sofralarından eksik etmediği, şifa kaynağı otları yeniden tanıyor. Coğrafya öğretmeni Kübra Özçelik Özer, orman gezilerinde yanından geçip gittikleri bitkilerin kıymetini yeni anladıklarını belirterek, "Artık kaybolan mirasımız olan, dedelerimizin ezbere bildiği o otları biz de öğreneceğiz. Bu sadece bir yemek pişirme etkinliği değil, bir kültür kurtarma operasyonu" şeklinde konuştu.

L I S E L I L E R G I D A K R I Z I N E K A R S I Y E N I L E B I L I 1060988 314870

Gençlerin bu keşif yolculuğu sadece İzmir sınırlarında kalmayacak. Projenin en heyecan verici ayaklarından biri, bu deneyimin uluslararası bir platforma taşınması. Türk gençleri, Nisan ayında UNESCO davetiyle gidecekleri Atina’da, dünyanın dört bir yanından gelen 500 akranına Ege’nin bereketini ve sürdürülebilir beslenme modellerini anlatacak. Bu sunum, Türk mutfak kültürünün ve çevre bilincinin küresel vitrine taşınması anlamına geliyor.

Karahindiba: Marulun vahşi ve şifalı atası

Urla’nın endemik zenginliği içinde öğrencilere rehberlik eden Üretici ve Uzman Tadımcı Duygu Özerson Elekdar, doğanın sunduğu "süper gıdaları" gençlere tanıttı. Özellikle karahindiba bitkisine dikkat çeken Elekdar, bu bitkinin manavda satılan marulun atası olduğunu ve besin değeri açısından çok daha zengin bir içeriğe sahip olduğunu vurguladı.

Elekdar, "Gençlere doğanın aslında devasa ve bedava bir market olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Karahindiba gibi vücuttaki toksinleri atan, dünyanın her yerinde yetişebilen bitkiler, besin zincirimizin sigortasıdır. Çocuklar ilk tattıklarında 'acı' bulabiliyor ama roka da acıdır ve biz ona alışkınız. Önemli olan o önyargıyı kırıp, damak hafızamızı doğayla yeniden barıştırmak. Gıda kaynaklarına yerelde ulaşmak, sürdürülebilirliğin temel kuralıdır" dedi.

"Kuzukulağını biliyordum ama bilmediklerim büyüleyiciydi"

Tarladan topladıkları otları şeflerin rehberliğinde pişirerek tadına bakan öğrenciler için bu süreç, tam anlamıyla bir aydınlanma yaşattı. 14 yaşındaki Defne Tavlı, "Kuzukulağı gibi bildiğim tatlar vardı ama hiç görmediğim otlarla tanışmak çok heyecan vericiydi. Unutulan bir kültürü canlandırmak için buradayız ve kendimi çok şanslı hissediyorum" sözleriyle duygularını paylaştı.

Projenin bir diğer genç üyesi Naz Nakilist ise çevre dostu bireyler olarak yetiştiklerini ve bu bilinci Atina’daki sunumla taçlandıracaklarını ifade etti. Ege’nin otları, İzmirli gençlerin elinde sadece bir yemek malzemesi olmaktan çıkıp, gezegenin geleceği için umut vadeden bir "bilinmeyen miras"a dönüştü.

Kaynak: DHA