Tarihinde ilk kez 2015-16 sezonunda Euroleague'de oynamıştı Pınar Karşıyaka. Türkiye ligi şampiyonu apoletiyle Avrupa'nın 1 numaralı vitrinine çıkan Kaf Kaf, ilk maçında Barcelona'yı devirmişti. Ardından Fenerbahçe'ye giden takımın yüzde 70'i Dixon'un boşluğunu doldurması için alınan Joe Ragland bekleneni veremeyince Kaf Kaf, iyi başladığı Eurolegue macerasını gruptan çıkamayarak noktalamıştı. Ufuk Sarıca'nın takımı yine o seviyeye çıkmak için hazır durumda. Önceki pazar ligde Anadolu Efes karşısında oynadığı Euroleague testi niteliğindeki karşılaşmada taş gibi bir ekip olduğunu gösterdi. Bu kadroyla rahatlıkla Avrupa'nın zirve turnuvasını kaldırırlar. Kadro olarak Alba Berlin, Zalgiris Kaunas, Unics Kazan ve Kızılyıldız'dan aşağı kalır yanı yok. Baskonia diyince aklımıza nasıl yıldız oyuncularını kaybetse de hızlı hücumu seven, erken şuttan kaçmayan bir yapıda olduğu geliyorsa, Kaf Kaf da Euroleague'de kalıcı olacak bir ekole sahip olabilir. Koç ve sponsor istikrarı ile taraftarının basketbol kültürüyle bu ligde olmayı kesinlikle hak ediyor. Hatta Koç faktörüyle her zaman Play Off'u zorlayacak bir takım Kaf Kaf. Bu ütopyanın gerçek olabilmesi için, Basketbol Şampiyonlar Ligi'nin daha üst seviyesine çıkmak için ne yapmalı peki? Sarıca'nın 3 yıl boyunca elinde sanki çamurla ovalaya ovalaya çömleği şekillendirmesi gibi yarattığı bu oyuncu kadrosunu bozmaması lazım. Geçen sezon son hücumları oynayacak, karar anlarında sorumluluk alacak tecrübeli bir oyuncu eksikliği var demiştik. Michael Roll cuk diye oturdu. 2015 şampiyonluğundaki kadronun unutulmazlarından keskin şutör Diebler tarzında makine gibi 3'lük sokacak saf bir şutörün gerekliliği apaçık ortadaydı. Blackmon bu eksikliği fazlasıyla kapatacak gibi görünüyor. Hatta deliciliği ve oyun kurucu özelliğiyle Taylor'un üstündeki yükü büyük oranda hafifletiyor. Yine 2015'e gönderme olacak; Strawberry'nin Dixon'un oyun kurmada ve skor anlamında en büyük yardımcısı olduğu gibi. Anadolu Efes karşısında 3. periyotta bir ara 9 sayı öne geçen, hatta son 20 saniyede 1 sayılık üstünlüğü bulunan Kaf Kaf, bölüm sonu canavarı Larkin'i durduramadı. Önce bir turnikeyle takımını öne geçirdi. Ardından son saniyede Taylor'un topunu çaldı. Sonrasında top Roll'ün elinde kaldı. Pota altından bir fake ile kolay bir basket yapabilecekken, hızlı davrandı. Euroleague'in blok makinesi Dunston'a takıldı. Bu mağlubiyet galibiyetten daha değerli oldu. Pınar Karşıyaka'nın Euroleague'e hazır olduğunu gösterdi. Anadolu Efes, genelde ligde rakiplerini önemsemediğinden ya da Avrupa maçı öncesi rotasyon yaptığı için bazen zorlanır. Ancak Kaf Kaf karşısında tüm kozlarını sahaya sürdü. Bütün as oyuncularını oynattı. Ama Kaf Kaf'ın istediği gibi bir oyun oynandı. Bu bile Karşıyaka'nın iyi yolda olduğunu gösteriyor. Özellikle 5 kısanın olduğu son 3 dakikalık dönemdeki kadro, Ufuk Sarıca'nın büyük projesi muhtemelen. Parkede 5 Ufuk Sarıca'nın olduğu bir Karşıyaka gördük. Blackmon, Taylor, Roll, Colson ve Mbaye. 5'ide şut atan ve aynı zamanda delici isimler. Hele Bonzie Colsun ribaunt alıp top sürmeye başladığında sanki bir NBA takımının hücumunu izliyor gibi oluyoruz. Colson vites artırıp topu yarı sahaya getirdiğinde, rakibe büyük eşleşme sorunu yaşatıyor. Böylece mutlaka bir oyuncu boş kalıyor. Ve akıcı basketbolla zevkin doruklarına çıkıyor basketbolseverler. Peki ne eksik. Yerli oyuncuların katkısı. Can Korkmaz, Burak Yıldızlı ve Berkan Durmaz potansiyellerini ortaya çıkarırsa, tıkır tıkır işleyen, yabancıların fazla süre alıp yıpranmadığı ve sezon sonundaki final maçlarına hazır girdiği bir Pınar Karşıyaka izleriz.