Avrupa futbolunun kulüpler düzeyindeki en prestijli sahnesi olan UEFA Şampiyonlar Ligi'nde final öncesi son viraja giriliyor. Milyonlarca futbolseverin merakla beklediği, takımların sezonluk kaderini belirleyecek play-off turu rövanş maçları için geri sayım başladı. Yarın ve 27 Ağustos Çarşamba günü oynanacak birbirinden çekişmeli yedi karşılaşmanın ardından, rüya gibi bir serüvenin kapısını aralayarak adını lig aşaması gruplarına yazdıracak son takımlar netleşecek. Bu tur, sadece sportif bir başarı değil, aynı zamanda kulüplerin kasasını dolduracak devasa ekonomik gelirler, prestij ve marka değeri anlamına geldiği için her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. Sahaya çıkacak her takım, terinin son damlasına kadar savaşarak bu dev pastadan payını almaya çalışacak. Özellikle ilk maçlarda alınan sonuçlar, rövanşların stratejik bir satranç oyununa dönüşeceğinin sinyallerini veriyor. Bazı eşleşmeler bıçak sırtında seyrederken, bazılarında ise mucizeler aranacak.
Kanarya, ışıklar stadı'nda tarih peşinde
Gözlerin ve kalplerin büyük bir bölümü, şüphesiz Portekiz'in başkenti Lizbon'da olacak. Temsilcimiz Fenerbahçe, İstanbul'da oynanan ilk maçta rakibine karşı sergilediği disiplinli ve kontrollü oyunun ardından sahadan 0-0'lık beraberlikle ayrıldığı Benfica ile deplasmanda kozlarını paylaşacak. 27 Ağustos Çarşamba akşamı, Türkiye saati ile 22.00'de başlayacak mücadele, sarı-lacivertli ekip için bir maçtan çok daha fazlasını ifade ediyor. Ülker Stadyumu'nda rakibine net gol pozisyonu vermeyen ancak kendi bulduğu fırsatları değerlendiremeyen Kanarya, şimdi zorlu Estádio da Luz atmosferinde tur arayacak. Deplasman golü kuralının kalkmış olması, bu eşleşmedeki dengeyi daha da hassas bir hale getiriyor. Fenerbahçe'ye tur için her türlü galibiyet yeterli olacakken, maçın normal süresinin beraberlikle sonuçlanması halinde ise kazananı uzatma dakikaları ve gerekirse penaltı atışları belirleyecek. Teknik direktör ve oyuncular, ilk maçtaki savunma direncini koruyup, bu kez hücumda daha bitirici olarak Türk futboluna unutulmaz bir gece yaşatmanın hesaplarını yapıyor. Rakip Benfica ise kendi sahasında ve taraftarının müthiş desteğiyle oynayacak olmanın avantajını kullanarak, Fenerbahçe'nin hayallerine son vermek isteyecek. Bu dev kapışma, taktiksel disiplin, mental güç ve bireysel yeteneklerin ön plana çıkacağı, nefesleri kesecek bir 90 dakika vaat ediyor.
Norveç fırtınası tura kapıyı sonuna kadar araladı
Play-off turunun belki de en tek taraflı geçen ilk maçına Norveç'te şahit olduk. Son yıllarda Avrupa'da adından sıkça söz ettiren Bodo/Glimt, sahasında konuk ettiği Avusturya temsilcisi Sturm Graz'ı adeta gole boğarak 5-0 gibi ezici bir skorla mağlup etti. Bu sonuçla Norveç ekibi, rövanş öncesinde tur için devasa bir avantajı cebine koymuş oldu. Sarı-siyahlı ekip, Avusturya'da oynanacak rövanş maçına sadece bir formalite gözüyle bakıyor. Sturm Graz'ın bu denli ağır bir yenilginin altından kalkarak turu çevirmesi, futbol tarihinde eşine az rastlanır bir mucize gerektiriyor. Bodo/Glimt'in hızlı hücumları ve organize takım oyunu karşısında çaresiz kalan Avusturya ekibinin, kendi evinde en azından prestijli bir galibiyet alarak taraftarına kendini affettirmeye çalışması bekleniyor. Ancak turun kaderinin büyük ölçüde Norveç'te çizildiği gerçeği, bu eşleşmeyi diğerlerine göre daha az heyecanlı kılıyor. Bodo/Glimt'in Şampiyonlar Ligi gruplarına kalması, Norveç futbolu için büyük bir başarı öyküsü olacak.
İskoç devleri için farklı senaryolar
İskoç futbolunun iki ezeli rakibi Celtic ve Rangers, Şampiyonlar Ligi sahnesinde farklı kaderleri yaşıyor. Celtic, ilk maçta Kazakistan deplasmanında Kairat ile 0-0 berabere kalarak tur umutlarını Glasgow'a taşıdı. Sahasında taraftarının yaratacağı ateşli atmosferle rakibini devirerek gruplara kalmak isteyen yeşil-beyazlılar için her şey kendi ellerinde. Kairat ise zorlu deplasmanda bir sürprize imza atarak İskoç devini saf dışı bırakmanın hayalini kuruyor. Eşleşmenin tamamen açık olması, bu mücadeleyi turun en merak edilen maçlarından biri yapıyor. Diğer yanda ise Rangers, ilk maçta Belçika'da Club Brugge'a 3-1 gibi net bir skorla boyun eğerek büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Şimdi Ibrox Stadyumu'nda en az iki farklı galibiyete ihtiyacı olan Rangers'ın işi oldukça zor. Club Brugge'un tecrübeli ve dinamik kadrosu, elde ettiği avantajı korumak ve İskoçya'dan turla dönmek için her şeyi yapacaktır. Rangers'ın turu geçmesi için hem savunmada hata yapmaması hem de hücumda çok etkili bir performans sergilemesi gerekiyor.
Doğu avrupa'dan gelen sürprizler ve ortadaki eşleşmeler
Turun diğer maçları da büyük bir çekişmeye sahne olacak gibi görünüyor. Azerbaycan temsilcisi Karabağ, ilk maçta deplasmanda Macaristan'ın güçlü ekibi Ferencvaros'u 3-1 yenerek turun en büyük sürprizlerinden birine imza attı ve rövanş için çok büyük bir avantaj elde etti. Bakü'de oynanacak rövanşta Karabağ'a bu avantajı korumak, Ferencvaros'a ise zorlu bir geri dönüş hikayesi yazmak düşüyor. Kıbrıs Rum Kesimi'nden Pafos, ilk maçta Sırbistan'ın köklü kulübü Kızılyıldız'ı 2-1 mağlup ederek dikkatleri üzerine çekti. Ancak Belgrad'daki "Marakana" cehenneminde Kızılyıldız'ı bekleyen atmosfer, Pafos için işlerin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor. Sırp ekibi, taraftarının desteğiyle bu dezavantajı kapatıp adını gruplara yazdırmaya çalışacak. Danimarka'dan Kopenhag ile İsviçre'den Basel arasında oynanan ve 1-1 sonuçlanan ilk maç ise turun en dengeli eşleşmesi olarak öne çıkıyor. Her iki takımın da tur şansının eşit olduğu bu mücadelede, Danimarka'da yaşanacak küçük bir hatanın veya bir anlık dehanın turun kaderini belirlemesi bekleniyor.
