Tekirdağ Çorlu'da “kara tren”in 5 vagonunun raydan çıkmasıyla meydana gelen facia
Türkiye’yi sarstı, yürekler bir kez daha kül oldu.
Kısa sürede de kaza haberlerine yayın yasağı getirildi.
Terör hadiselerinde “reklam olmasın” deniyordu, yasak konuyordu haberlerine.
İyi de tren kazasına neden yayın yasağı gelir? İhmali kimse duymasın diye mi?
Bergamalı ozan Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok ne güzel yazmış;
“İktidarın resmi açıklamaları dışında bir şey yazacak/yayınlayacak medya kalmadı ki.’’
O tek sesli medya; onca görüntüye, net bulgulara karşın hala
“henüz belirlenemeyen nedenle raydan çıkan vagonlar...’’ diye yayın sürdürüyor (!)
Dünkü gazetelerin manşetlerine göre 24 insanın ölümünden tek sorumlu; yağmur!
İhmali netleştiren ray fotoğrafları -nedense- yok!
Neyi saklıyorsunuz neyi?
* * *
Şimdi usulden bir soruşturma açılacak.
Yıllarca rayları denetleyen arızaları bildiren -nedense- şimdi olmayan “yol bekçileri” tartışılacak.
Kimi “fıtrat”, kimi “kader böyle imiş” diyecek.
Üç tane gariban günah keçisi ilan edilecek.
Burası Japonya, Güney Kore olmadığından istifa müessesesini kimse takmayacak!..
Aynı 14 yıl önce yine Temmuz’da Pamukova'da
41 kişinin kaybettiği hızlı tren faciasında olduğu gibi.
Anımsarsanız; o günlerin Ulaştırma Bakanı -bırakın istifayı- Başbakan bile oldu Başbakan!
Ne de olsa Ortadoğu rotalı politikalarla yönetiliyoruz.
Lübnanlı Yazar Amin Maalouf'un Ortadoğu insanını tanımladığı bu sözü bizi ne kadar iyi anlatıyor?:
“Her şeye üzülen ama hiçbir şeyle ilgilenmeyen insanlar…”
* * *
Kaza ile ilgili sosyal medyada şu paylaşımlar ne kadar düşündürücü değil mi?
“Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı verilerine göre, 2016 ve 2017’de 112 ciddi tren kazası oldu, 149 can gitti.”
“Vay anasına sayın seyirciler? Batı bizi kıskanmasın da ne yapsın?
Yumuşak dolgu üzerine ray döşemeyi neden biz akıl edemedik diye düşünüyor…”
“İnsan hayatı için önlem almakta gösterilmeyen dikkati, ihmallerinin haberi çıkmasın diye gösteren anlayışın sonucu bu acıları yaşıyoruz.’’
Ressam Karolin Fişekçi atmış bu tweeti;
“Dünyanın en güvenli ulaşım türü olan tren yolunda rayların altındaki toprağı kaydıran
ihmal ve aymazlık; nükleerde kim bilir neler yapar? Hakkımızda hayırlısı..’’
Sanatçı Mert Fırat’tın rekor beğeni alan paylaşımı;
“Hepimizin başı sağ olsun, ailelerine sabırlar dilerim.
İnsanımızın canının hesabını sormaya ya da olayı sorgulamaya itiraz olanların da hakkında
iyi dileklerimi sunuyorum, onlar anlar.
Her şey siyasi rant değildir azıcık vicdanlı olun.”
Ve deneyimli Gazeteci Kadri Gürsel’den noktayı koyan tweet:
“Kaza; insanların suç, kusur, ihmal ve yanlışlarının üzerini örtmek için uydurdukları bir kavramdır.
Türkiye’de bunlar ‘kaza’ sözcüğü ile örtülemeyecek kadar büyük olduğunda ‘yayın yasağı’ kullanılır.”
Türkiye’de her zaman geçerlidir Albert Camus sözü;
“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın!”
Ahh... Ahh…Kara Tren!..
Akıp giden bugünlerde “mezar taşlarından suskun/sessiz sitemsiz”iz!..