Türkiye'nin en önemli balıkçılık merkezlerinden biri olan Karadeniz'de, 1 Eylül itibarıyla büyük umutlarla açılan sezon, ne yazık ki balıkçıların yüzünü güldürmedi. Zonguldak limanlarından "Vira Bismillah" diyerek denize açılan tekneler, aradan geçen yaklaşık dört aylık sürenin sonunda limanlara çoğu zaman yarı boş döndü. Özellikle Zonguldak açıklarında avlanan balıkçılar, hem çeşitlilik hem de miktar açısından son yılların en kısır dönemlerinden birini yaşıyor. Denizlerdeki av yasağının kalkmasıyla başlayan heyecanlı bekleyiş, yerini derin bir sessizliğe ve endişeye bırakmış durumda. Tezgahlarda bol ve ucuz balık görmeyi hayal eden vatandaşlar ise etiketlerdeki yüksek fiyatlarla karşılaşınca hayal kırıklığına uğruyor.
Mevsimler şaştı deniz suyu ısınınca balık kaçtı
Balıkçılık sektörünün içinde bulunduğu bu zorlu durumu değerlendiren Kilimli Su Ürünleri Kooperatifi Müdürü Bülent Aksu, yaşanan verimsizliğin temelinde çevresel faktörlerin yattığına dikkat çekti. Aksu'ya göre, bu yıl balıkçılık sezonu beklentilerin çok altında kaldı ve bunun en büyük sorumlusu değişen iklim koşulları.
Normal şartlarda Aralık ayında Karadeniz kıyılarına kar düşmesi ve deniz suyunun iyice soğuması beklenirken, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi dengeleri altüst etti. Aksu, "Şu an Aralık ayının ortalarındayız, lapa lapa kar yağması gerekirken güneşli günler geçiriyoruz. Deniz suyu sıcaklığı balığın göç yollarını ve beslenme alışkanlıklarını doğrudan etkiliyor. Sıcaklık yüksek olduğu için balık kıyılamıyor, derin sulara kaçıyor ya da göç rotasını değiştiriyor. Maalesef ekolojik dengelerdeki bu bozulma ve yaşanan doğal afetler, denizdeki bereketi de vurdu" ifadelerini kullandı.
Tezgahlarda çeşit bitti umutlar hamsiye kaldı
Limanlardaki hareketliliğin verilere yansıyan boyutu ise tablonun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Kooperatif verilerine göre, sezon başından bu yana bölgeden yapılan balık sevkiyatı oldukça sınırlı kaldı. Bülent Aksu, kentteki balık indirme noktalarından bugüne kadar sadece 116 kamyon balık çıkışı yapıldığını belirtti.
Sezon başında palamut bolluğu beklemediklerini, umutlarını hamsiye bağladıklarını hatırlatan Aksu, "Tahminlerimiz kısmen doğru çıktı ancak miktar bizi tatmin etmedi. Zonguldak'tan karaya inen 116 kamyonluk sevkiyatta toplamda 45 bin kasa, yani ortalama 500 ton civarı hamsi çıkışı oldu. Bu rakam Karadeniz'in potansiyeli düşünüldüğünde oldukça düşük. Vatandaşımız 'ucuz balık yiyeceğiz' diye bekledi ancak tezgahlardaki balık fiyatları 100 ile 150 TL bandından aşağıya düşmedi. Şu an tezgahlarda görülen balıkların büyük çoğunluğu da yerel avcılıktan değil, İğneada ve Trabzon gibi farklı bölgelerden gelen göç balıklarından karşılanıyor" şeklinde konuştu.
Geçen yılın bereketinden eser yok
Geçtiğimiz yıl ile bu yıl arasındaki uçurum, balıkçı esnafını kara kara düşündürüyor. Geçen sezon Karadeniz, bereketli sularıyla balıkçıya cömert davranmış, tezgahlarda her bütçeye uygun balık çeşidi yer almıştı. Ancak bu sezon, geçen yılın adeta gölgesinde bile kalamadı. Küçük ölçekli kıyı balıkçısının şu sıralar sadece mezgit avcılığı ile günü kurtarmaya çalıştığını belirten Aksu, bu avcılığın da oldukça zayıf geçtiğini vurguladı.
İki sezonu kıyaslayan Aksu, "Bu sene balıkçımız için gerçekten kayıp bir yıl oldu diyebiliriz. Geçen seneki bollukla kıyasladığımızda, bu yılki av miktarı neredeyse 5'te 1 oranına geriledi. Geçen sene deniz bize her şeyi sunmuştu; bolca palamut, kasalarca istavrit, lezzetli çinekop ve hamsi vardı. Çeşidimiz çoktu, tezgahlar şenlik yeri gibiydi. Ancak bu sene hamsi dışında dişe dokunur bir avcılık ne yazık ki yapılamadı" diyerek sektörün içinde bulunduğu darboğazı özetledi. Uzmanlar, küresel ısınma ve deniz kirliliği gibi faktörlerin önüne geçilmediği takdirde, önümüzdeki yıllarda sofralarda balık görmenin daha da zorlaşacağı konusunda uyarılarda bulunuyor.



