Daha çetin ve uzun bir kış yaşadık mı hatırlamıyorum.
Alaçatı'ya ciddi ciddi kar yağdı yahu daha ne olsun?
Gerçi bizde yağan kardan, kışın çetininden ne olacak tabii ama yine de alışık olduğumuz sistemin dışında günler yaşadığımız kesin.
Memleket zaten karanlık bir kuşağa girmişken bir de dağılmayan bulutlar hepimizi biraz yordu.
Ama sonunda geldi işte. Baharı görmeden yaz geldi geçecek derken korktuğumuz başımıza gelmedi.
Bugün hiçkimseyi, hiçbir şeyi ciddiye alamıyorum.
Biraz kendimize dönelim istiyorum. Enerji ve neşe depolayalım.
Önümüzdeki günlerde çok lazım olacak.
***

Artık çağla bademin o büyülü kokusundan mıdır, papatyanın cilveli sarısından mı bilinmez, bugünlerde herkeste bir canlanma..
Sessiz, derinden duyulan bir kalp çarpıntısı..
Havanın ısısı ve gökyüzünün rengi bir süredir öyle demese de, bahar milletin göğüs kafesini çoktan yeşillendirdi bile..
Sadece kadını değil, erkeği de...
En ruhsuzundan, en kısa süreli ilişki düşkününe, en büyükbaşından, en aşka inanmazına kadar bakıyorum tüm çevremdekilerde bir sevda arayışı, özlemi..
Buna şaşırmamak mümkün değil çünkü genelde bu 'bahar geldi âşık olmam gerek' sendromunu kadınlar yaşardı.
Ama bu sene erkekler de iyi rekolte verdi. Bir yumuşama, bir Behlül gibi bakma, sevdalara dalma, tek eşliliğin kıymetini anlama hali seziyorum onlarda...
Büyüdüler mi ne? Belki de evrimlerini tamamladılar.
Kim bilir belki de sonunda kadınlara yetiştiler.
Büyükbaşlıktan, sevgi kelebeğine dönüşüyorlar..
Nüfus çoğaldıkça, insanlar daha da yalnızlaşıyor ya, işte o boş kalplerde, uygun bir istasyona uğrayıp 'dolum yapma' isteği doğuyor herhalde...
Yenisini bulmaktan umudu kesenlerde de eski sevgililere dönüş çabası görüyorum mesela.
Ah bu bahar ah... Her yıl nasıl eğleniyor yeryüzündekilerle...
İnsanıyla... Kedisiyle...
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Referandum demosu mu?

Uğraştılar, didindiler ve sonunda bu ülke insanını parça pinçik edip birbirine düşman bellettiler.
Ben izlemediğim için olayı bir gün sonra sosyal medyadan öğrendim.
Efendim yarışmada bir tane şarkıcı varmış; Kürtmüş ve Alevi imiş... Bir adam daha varmış, o da Karadenizli imiş... Atatürk düşmanı gönderiler atıyormuş ve dini bu yarışmaya alet ediyormuş. Olay adeta referandum demosuna dönmüş.
Bunlar sosyal medyada okuduklarım... Dediğim gibi bu yarışmayı izlemiyorum, kişileri tanımıyorum.
Neyse işte bu iki yarışmacıdan Kürt ve Alevi olan arkadaş birinci çıkınca ortalık karışmış.
Büyük ihtimalle o Karadenizli Atatürk düşmanı olduğu iddia edilen arkadaş kazansaydı da durum değişmeyecekti.
Böldüler bizi... Bölge bölge, şehir şehir... Bunlar var ya bunlar, onlar var ya onlar diye diye hücrelere ayırdılar.
Keşke bu oyuna artık gelmesek. Gelmeseydik demiyorum, hiçbir şey için geç değil çünkü.
Biz silkinip kendimize gelelim yeter.