'Türküz biz, bize bir şey olmaz' demedik bu defa. Biz demedik ama sanırım İtalyanlar bu yanılgıya düştü. Korona virüs salgını başladığı dönemde durumu ciddiye almayan İtalyanlar, Çin'den sonra en çok vakanın ve ölümün gerçekleştiği ülke durumunda. Avrupa'nın en yaşlı nüfusuna sahip olan İtalyanların bu kaostan nasıl çıkacaklarını merakla izliyorum.
Evet, korona virüs şu anda tüm dünya için ciddi bir tehdit. Bunu kimse inkar edemez. Gerekli tedbirleri alalım ancak panik yapmanın kimseye bir faydası yok. Panik havasının kime fayda sağladığını geçtiğimiz hafta fahiş fiyatlara satılan dezenfektan, maske ve kolonya fiyatlarından net bir şekilde görebiliyoruz. Bu konuda Ece Üner'e sonuna kadar katılıyorum: “Namaz 5 vakit ama ahlak 24 saat farzdır.”
***
Geçtiğimiz Aralık ayında Vuhan'da tespit edilen ilk korona virüs vakasının ardından tüm dünyada düne kadar gerçekleşen ölüm sayısı 4 bin 800 civarında. Virüsün yaklaşın 70 gün önce ortaya çıktığını varsayarsak günde ortalama 68 kişi korona virüsüne bağlı olarak hayatını kaybediyor. Bilmediğimiz bir virüsle karşı karşıya olmamız ve virüsün yayılma hızı hepimizde bir panik havası yaratıyor. Oysa dünyada hergün binlerce can alan başka hastalıklar var. Üstelik bu hastalıkların bazıları etki alanını da genişletiyor. Bunların başında da kolon kanseri geliyor. Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cem Terzi, geçtiğimiz hafta bu konuya dikkat çekmek için bir basın toplantısı düzenledi. Fakat hepimiz korona virüse o kadar odaklamış durumdayız ki Terzi'nin açıklamaları gözden kaçtı sanırım. Terzi, dünyada ölüme yol açan kanserler arasında ikinci sırada yer alan kalın bağırsak kanserlerinin tüm dünyada panik yaratan korona virüsten daha tehlikeli olduğunu söyledi. Kalın bağırsak kanserlerine yakalanma yaşının son yıllarda giderek düştüğüne dikkat çeken Terzi, her yıl Türkiye’de 20 bin kişinin kalın bağırsak kanserlerine yakalandığını vurguladı. İstatistiklere göre, son 10 yılda kolon kanserine yakalanma oranının 2 kat arttığını belirten Prof. Dr. Terzi, “Kalın bağırsak kanseri vakalarının yüzde 10’u 50 yaş altında gerçekleşiyor. Bu oran her geçen gün artmakta. Bu da gösteriyor ki, kalın bağırsak kanserleri gelecekte genç nesillerin hastalığı olacak. Her yıl Türkiye’de 20 bin kişi kolon ve rektum kanserine yakalanıyor. Dünyada panik yaratan korona virüsünden daha tehlikeli. ‘Genç yaşta kanser olmaz’ düşüncesi ve rektal muayeneden utanılması, hastalıkların ilerlemesine ve tedavisi daha zor bir aşamaya gelmesine neden oluyor” diyor.
***
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre 2016 yılında dünyada 56.9 milyon kişi hayatını kaybetti. Dünya genelinde hayatını kaybeden insanlarda en çok görünen 10 ölüm nedeni sırasıyla, iskemik kalp hastalıkları (8.5 milyon), felç ( 6.7 milyon), kronik akciğer hastalıkları (3 milyon), alt solunum yolu infeksiyonları (3 milyon), alzheimer (2.1 milyon), akciğer, bronş ve soluk borusu kanseri (2 milyon), diyabet (2.4 milyon), trafik kazaları (1.8 milyon), ishaller (1.7 milyon) ve tüberküloz (1.6 milyon). Bu hastalıklardan, en az ölümün gerçekleştiği tüberküloz nedeniyle bile günde yaklaşık 5 bin insanın ölüyor.
Korona virüs için ilaç ve aşı geliştirme çalışmaları hızla sürüyor. Kısa sürede bu virüse karşı bir tedavi yöntemi geliştirileceğinden eminim. Tedavi yolu bulunduğunda virüs hap ya da aşıyla kolayca tedavi edilecek ve korona virüse bağlı ölümler yukarıdaki listeye girecek kadar can almayacaktır. Oysa yukarıdaki listede yer alan ölüm sebepleri binlerce yıldır can alıyor ve öyle görünüyor ki almaya devam edecek.
Özetle tedbirimizi alalım ama kesinlikle panik yapmayalım. Zira paniğin kimseye bir faydası olmaz.