Değişik dinlerde ve yerel toplumlarda kurban ritüelleri bilinmektedir. Dinimizce, kurban, şart koşulmuş ve İbrahim Peygambere atfedilmiştir.


Türkiye İstatistik Kurumu , ülkemizde büyükbaş hayvan (sığır, manda) sayısının 14.1 milyon,küçükbaş hayvan sayısının ise ( koyun,keçi) 42 milyon olduğunu teyit etmektedir.


Tarım ve Orman Bakanlığı kayıtlarına göre,kurbanlık vasfı taşıyan 1.200.000’i büyükbaş 3.800.000’i küçükbaş olmak üzere 5.000.000 baş hayvan envanterine sahibiz.Türkiye’de toplam yıllık kesilen büyük ve küçükbaş hayvan sayısı da yaklaşık 11 milyondur, Bu rakamın Kurban Bayramında kesilen miktarı ortalama 3.5 milyon olduğundan herhangi bir kurbanlık temin sorununun yaşanması beklenmemektedir. Genel olarak,bir yılda kesilen total sayının üçte biri kurbanlık hayvan kesimini ifade etmektedir.


Kurbanlık hayvanların beslenmesi için verilen yemin maliyetinin 1.2 milyar lira ve kurbanlık hayvanların ekonomik değerinin ise yaklaşık 6.7 milyar lira olduğu hesaplanıyor. Bu veriler dışında yapılan harcamalar ve turizm hareketleri de göz önüne alındığında, Ülkemizde Kurban Bayramının 15 milyar liralık bir ekonomi yarattığı görülmektedir. Bu bağlamda hayvancılık politikaları, besicilik ve son yıllarda gündeme gelen sığır ithalatı konularının ele alınması ve ulusal tarım stratejileri için yeni projeksiyonlarının yapılması kurbanlık hayvanlar üzerinden yeniden ele alınması için bir vesile olarak karşımızda durmaktadır. Kurban olarak kesilecek hayvanların sirkülasyonunun, kişisel ve toplum sağlığını riske atmayacak şekilde gerekli denetim ve organizasyonlar dahilinde yapılacak olması da dileğimizdir.


Kurbanlık seçimi ve sonrasında tüketimine yönelik bazı önerilerimizi paylaşmak isterim.


Öncelikle, kurbanlık hayvanların güvenilir ve mümkünse veteriner kontrolünün


Olduğu satış merkezlerinden alınması önem arz etmektedir.


Kesim esnasında azami hijyen koşulları sağlanılmalı ve kurbanın zararlı


Kısımları(bağırsak, işkembe) kesim esnasında bertaraf edilerek tüketilmemelidir.


Kurbanın tüketilmeyen ve atılacak bölümlerinin çevre sağlığının risk altına


Almayacak şekilde yok edilmesine özen gösterilmelidir.


Kurban kesilip parçalara ayrıldıktan sorma, uzun süre tüketilmesi düşünülmeyen


Parçalar derin donduruculara konulmalı, günlük tüketime ayrılanlar ise haşlama ve


Izgara tarzında tüketilmelidir. Etin yanında tahıllı ve sebze türünde ek yiyecekler


Mutlaka olmalıdır. Kurban kesildikten sonra en az bir gün buzdolabında


Dinlendirildikten sonra tüketilmelidir. Şiş ve pirzola türündeki yiyecekler,


Kısık ateşte uzun bir pişme döneminden sonra yenmeli, kızartma şeklindeki pişirme yöntemlerinden uzak durulmalıdır. Kuyruk yağı tüketimini önermiyoruz, etler


Pişirilirken de kendi yağının yeterli olduğunu ve ek yağ kullanılmamasının yerinde


Olacağını belirtmekte yarar var.


Et, içerdiği protein ile temel besin maddelerimizdendir, ancak genel olarak sindirimi


Zordur. Herhangi bir hastalığı olmayan bireyler için günlük et tüketimi 100 gramı aşmamalıdır. Ancak, Kolesterol ve lipit yüksekliği nedeni ile tedavi gören


okuyucularımız ile yüksek tansiyon, kalp yetmezliği,böbrek yetmezliği,diyabet,


Mide-bağırsak hastalığı ve kronik rahatsızlığı olan hastaların et tüketimine çok


Dikkat etmesi, doktorlarının tavsiyelerine mutlak uymaları, özel bir kısıtlama


Yapılmamışsa bile et tüketimini azaltmaları yerinde olacaktır.


Tüm okuyucularımızın Kurban Bayramını içtenlikle kutlarım.