İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, büyük baskıların altında mücadele verirken, kimsenin tasavvur etmediği kararlarla cezaevine gönderiliyor.

Önce bitirdiği üniversitenin diploması, usulsüz yatay geçiş diyerek iptal edildi. Bu karara dönemin YÖK Başkanı dahil birçok önemli isim itiraz etti, “Hukuksuz” dedi.  Bu kararın hemen ardından bir gece yarısı gözaltına alındı ve hakkında yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla iki ayrı soruşturma yapıldı.

“Cumhurbaşkanı adaylığı”nın CHP önseçiminde oylandığı anlarda gelen tutuklama kararı ile İmamoğlu’nun yaşamını ve siyaset hayatı geçici de olsa kısıtlandı. Ancak terör suçlamasına ilişkin tutuklama kararı verilmedi.  Diğer dosyanın gerekçesi ise “Kaçma şüphesi ve delil karatma” olarak kayıtlara geçti.

Şimdi; toplumsal endişenin büyüdüğü, herkesin birbirine “Ne olacak” diye sorduğu anları yaşıyoruz. Ortaya konulan soruşturmalar “Siyasi” olarak niteleniyor. Kimse bu olayın hukuk içerisinde olduğuna inanmıyor.

TÜRKİYE İTTİFAKI

Mahkemenin aldığı iki dosya kararının ardından İBB’yi “Kayyum” atanmasını bekleyenlerin sanıyorum istediği olmayacak.  Terör soruşturmasında “Kent Uzlaşısı” diyerek İmamoğlu hakkında muğlak olan suçlamalar tutmadı. İmamoğlu bu soruşturmada, “Bu soruların muhatabı ben değilim, DEM Parti’ye gidip sorun” dediği Kent uzlaşısı kavramının yerine “Ben 2019’dan bu yana İstanbul İttifakı ve Türkiye İttifakı ifadelerini  kullandım” yanıtını verdi. Bu dosyada “gizli tanık” kullanılması da tepki çekti. Bu uygulamanın daha çok yargıda FETÖ dönemini hatırlattığını belirten hukukçular, böyle bir soruşturmanın yanlışlığını dile getirdiler.

KAYYUM ATANAMAYACAK

Ekrem İmamoğlu tutuklanma kararının mali suçlarla ilgili olması terörle ilgi tutuklama kararı alınmaması İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bundan sonra belediye meycisi içerisinden bir ismin getirilmesini  geçerli  kılıyor.  Hukukçular bu yönde görüş belirtiyor.

Türkiye’nin geçen hafta alınan kararlarla ekonomisini, sosyal hayatını sarsan hükümetin bundan sonraki planı ne olacak bilmiyorum. Ama birkaç gündür kendi içinde tartışan CHP’nin bundan sonra kenetlendiğini de söyleyebilirim. Önseçim sandığına gitmeyecek CHP üyelerini bir kenara bırakın halkın da bu İmamoğlu için oy kullanması siyaseti faklı şekillere götürebilir.

CHP’ye çok yakın olmayan birçok dostum “İmamoğlu bundan sonra Cumhurbaşkanıdır” paylaşımlarından anlıyorum ki AK Parti eliyle İmamoğlu bir kez daha güçlendirildi.

AK Parti kurucusu Abdullah Gül dahil birçok akil isim kurdukları partiyi yönetenlere itirazları belirttiler. Bana göre, bu sürecin AK Parti’de geniş bir mutabakat almadığı yönündedir.

Türkiye’nin geleceği için hayır dilemekten öte şu anda bir yorum yapmak zordur.