
Türkiye'de siyaset koridorları, çoğu zaman yılların deneyimine sahip, saçlarında beyazların belirginleştiği isimlerin adımlarıyla yankılanır. Ancak bu Cuma, Manisa Büyükşehir Belediyesi'nde bu kuralı yıkan, alışılmışın dışında bir devir teslim yaşandı. Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Belediye Başkanı Besim Dutlulu, şehir dışında olacağı süre boyunca makamını, partinin genç kuşak temsilcilerinden biri olan yol arkadaşı Yağız Kaya'ya emanet ettiğini duyurdu. Bu görevlendirme, CHP Manisa Gençlik Kolları tarafından sosyal medyada, "Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Besim Dutlulu, gençliğe duyduğu güveni göstererek yol arkadaşımız Yağız Kaya’yı geçici süreyle Başkan Vekili olarak görevlendirdi" ifadeleriyle paylaşıldı. Bu, sadece bir idari bir işlem değil, aynı zamanda gençlik potansiyeline olan inancın ve yeni nesil siyaset anlayışının güçlü bir ilanıydı. Başkanlık koltuğunun, geçici bir süreyle de olsa, genç bir isme teslim edilmesi, Manisa siyasetinde ve Türkiye'deki yerel yönetimler pratiğinde nadir görülen, cesur bir adım olarak öne çıktı.
Sadece bir vekalet değil, bir güven manifestosu
Belediye başkanlarının izinli veya görevli olarak şehir dışında oldukları zamanlarda, yerlerine bir meclis üyesini veya bürokratı "başkan vekili" olarak ataması, yasal bir zorunluluk ve rutin bir uygulamadır. Ancak Başkan Besim Dutlulu'nun bu rutin işlemi, yaptığı tercihle bir anda rutin olmaktan çıkarıp, sembolik bir "güven manifestosuna" dönüştürdüğü görülüyor. Vekaletini, tecrübeli meclis üyeleri veya yılların bürokratları yerine, enerjisi ve dinamizmiyle öne çıkan genç bir isme, Yağız Kaya'ya bırakması, "Biz gençlere sadece geleceğin teminatı olarak değil, bugünün de ortağı olarak bakıyoruz" mesajını içeriyor.
CHP Gençlik Kollarının paylaşımında kullanılan dil de bu mesajı pekiştiriyor: "Gençliğin yönetimde söz sahibi olmasını sağlayan bu anlayış için teşekkür ediyor, birlikte daha güçlü bir Manisa ve daha aydınlık bir gelecek için çalışmaya devam ediyoruz." Bu ifadeler, atılan adımın sadece Yağız Kaya'nın şahsında değil, temsil ettiği tüm genç kuşak adına bir onur ve sorumluluk olarak algılandığını gösteriyor. Bu görevlendirme, gençliğin sadece parti etkinliklerinde bayrak asan veya broşür dağıtan bir enerji kaynağı olarak değil, aynı zamanda karar alma mekanizmalarının merkezinde yer alabilecek bir potansiyel olarak görüldüğünün de altını çiziyor.