İzmir’in Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde geçtiğimiz Kasım ayında yaşanan ve tüm Türkiye’nin yüreğini dağlayan olayda, ihmaller zincirinin acı sonucu resmi raporlara yansıdı. Bir apartmanın en üst katında yapılan haşere ilaçlaması sonrası fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede üç günlük yaşam mücadelesini kaybeden Altay Toprak Kınalı bebeğin ölümüne ilişkin Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu, beklenen mütalaasını tamamlayarak soruşturma dosyasına ekledi. Rapor, ihmalin boyutunu ve kullanılan kimyasalların ölümcül etkisini gözler önüne serdi.
Zehirlenme teşhisi kesinleşti
Soruşturma dosyasına giren 15 sayfalık detaylı Adli Tıp raporunda, bebeğin vücudunda herhangi bir travmatik bulguya rastlanmadığı belirtildi. Uzmanlar, olay günü binada yapılan ilaçlamanın hemen ardından bebekte, anne Raziye Kınalı ve baba Recep Kınalı’da zehirlenme belirtilerinin baş gösterdiğine dikkat çekti. Raporda, Altay bebeğin solunum güçlüğü, kusma ve genel durum bozukluğu şikayetleriyle hastaneye kaldırıldığı, burada zehirlenme ön tanısıyla tedaviye alındığı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı vurgulandı. Kurul, eldeki tıbbi deliller, olay yeri incelemeleri ve otopsi bulgularını birleştirerek, ölümün "böcekleri öldürmek amacıyla uygulanan ilaca bağlı zehirlenme" sonucu gerçekleştiğine oy birliğiyle karar verdi.
Yasaklı madde faciası
Olayın ardından başlatılan soruşturmada, AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik ve Nükleer (KBRN) ekiplerinin yaptığı incelemeler, facianın göz göre göre geldiğini ortaya koymuştu. Apartmanda kullanılan maddelerin, yerleşim merkezlerinde ve kapalı alanlarda kesinlikle kullanılmaması gereken, insan sağlığına doğrudan zararlı tarım ilaçları olduğu tespit edilmişti. Yapılan analizlerde, ilaçlama işleminde 'Kingphos' ve 'Grainphos' adlı son derece tehlikeli kimyasalların kullanıldığı belirlendi. Bu maddelerin yaydığı zehirli gazların havalandırma boşlukları ve bina tesisatı yoluyla diğer dairelere sızdığı ve Altay bebeğin ölümüne, diğer apartman sakinlerinin ise zehirlenmesine yol açtığı anlaşıldı.
Aile ve komşular ölümden döndü
Facianın yaşandığı 11 Kasım 2024 günü, 4 katlı binanın en üst katında yapılan ilaçlama, alt katlarda yaşayanları da hedef almıştı. 3. katta ikamet eden Kınalı ailesinin yanı sıra apartman sakinlerinden üniversite öğrencisi Gizem Umay ve Yurdaer Çelikörs de zehirli gazdan etkilenerek hastaneye kaldırılmıştı. Talihsiz bebek Altay Toprak’ın kalbi hastane sürecinde 5 kez durmuş ve yeniden çalıştırılmış, ancak minik bedeni bu ağır kimyasal yüke sadece 3 gün dayanabilmişti. Tedavileri tamamlanan anne, baba ve diğer komşular taburcu edilirken, Altay bebek Pınarbaşı Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verilmişti.
Sorumlular cezaevinde
Olayın ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, ilaçlamayı yapan firmanın yetkilileri mercek altına alındı. İnsan hayatını hiçe sayarak tarım ilacı kullanan şirketin sahibi ziraat mühendisi Bülent Öz ile ilaçlama işlemini fiilen gerçekleştiren Eyüp Gödelezli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. İşe aracılık ettiği öne sürülen Ethem Gödelezli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Adli Tıp Kurumu’nun bu son raporu, tutuklu sanıkların yargılanma sürecinde en önemli delillerden biri olacak.




