Türkiye’de ağız ve diş sağlığı sistemi alarm veriyor
Türkiye’de ağız ve diş sağlığı sistemi alarm veriyor
İçeriği Görüntüle

İzmir'in Konak ilçesindeki Yapıcıoğlu İlkokulu'nda görev yapan okul öncesi öğretmeni Başak Yılmaz, sınıfının duvarlarını aşan örnek bir eğitim projesine imza atıyor. Çocukların kültürel aidiyet duygusunu geliştirmek ve geleneksel sanatlarla erken yaşta tanışmalarını sağlamak amacıyla yola çıkan Yılmaz, "Çocuk Kalbinden Türk Sanatına: Okul Öncesi Eğitimde Geleneksel Sanatlarla Kültürel Mirasın Aktarımı" adlı projesiyle dikkat çekiyor. Yılmaz, geçtiğimiz yıl hazırladığı ve çocukların motor becerilerine uygun olarak tasarladığı etkinlik kitabını, bu yıl bir adım öteye taşıyarak velileri de sürecin içine dahil etti. Her ay düzenlenen atölyelerde bir araya gelen minikler ve ebeveynleri, ebru teknesinin başında renklerin dansına tanıklık ediyor, çini desenlerini keşfediyor ve minyatür sanatının inceliklerini öğreniyor.

Soyut sanatlar çocukların dünyasında somutlaştı

Okul öncesi öğretmeni Başak Yılmaz, projenin temel amacının çocukların milli kültür ve değerlerle bağını erken yaşta kurmak olduğunu belirtti. Geleneksel Türk sanatlarının genellikle soyut ve detaylı yapısı nedeniyle çocuklara anlatılmasının zor olduğunu fark eden Yılmaz, yaratıcı bir çözüm geliştirdi. Bir lise grafik tasarım öğrencisinden aldığı destekle, minyatür, tezhip, çini ve ebru gibi sanat dallarını çocukların anlayabileceği basit çizimlere dönüştüren Yılmaz, bu içeriklerle özel bir etkinlik kitabı hazırladı. Yılmaz, "Bu çizimlerin hepsini basite indirgedik ve çocuklarımıza somut bir örnek oluşturduk. Böylece çocuklarımız, karmaşık görünen bu sanat dallarını kendi dünyalarında anlamlandırma fırsatı buldu" dedi.

Aile yılı'nda sanatla güçlenen bağlar

2025'in "Aile Yılı" olması, Başak öğretmenin projesine yeni bir boyut kazandırdı. Eğitimin sadece okulda bitmediğine inanan Yılmaz, çocukların öğrendiklerini pekiştirmesi ve aileleriyle kaliteli zaman geçirmesi için ebeveyn katılımlı atölyeler düzenlemeye başladı. "Aile eğer iyi bir şekilde gelişirse çocuklarıyla beraber çok daha mutlu şekilde yaşar" diyen Yılmaz, bu ay gerçekleştirdikleri ebru atölyesinden örnek vererek şunları söyledi: "Aileler buraya çocuklarıyla geliyorlar, ebru çalışması yapıyorlar. Yaparak, yaşayarak somut olarak deneyimliyorlar. Buradaki çoğu anne belki de daha önce bu sanatı hiç yapmadı. Onlar da çocuklarıyla beraber 4-6 yaş grubunda ilk kez bunu deneyimleme fırsatı buldular."

'Çocuğumun içindeki yetenek ortaya çıktı'

Düzenlenen atölyelere katılan veliler de projeden duydukları memnuniyeti dile getirdi. İlk kez ebru sanatı ile tanıştığını belirten veli Hazal Can, "Çocuklarla beraber eğlenmiş olduk. Kendi kültürümüz ve geleneklerimizi yaşatmak çok güzel. Çocuğum bu etkinliklerden sonra renkleri daha iyi tanıdı, estetik duygusu gelişti ve içindeki yetenek ortaya çıktı. Kendini daha öz güvenli hissetmesi okulu daha çok sevmesini sağladı" diyerek projenin çocuk üzerindeki olumlu etkilerini anlattı.

Minik öğrencilerin mutluluğu ise gözlerinden okunuyordu. Annesiyle birlikte etkinliğe katılan 5 yaşındaki Reyyan Erdoğan, yaşadığı heyecanı şu sözlerle paylaştı: "Boyaları kullandık, çizim yaptık ve şekil verdik. Ablam da bizimle geldi. Okula gelmeyi çok seviyorum, ilk defa böyle bir etkinlik yaptım." Başak öğretmenin bu anlamlı projesi, bir yandan unutulmaya yüz tutmuş değerleri canlandırırken, diğer yandan okul-aile iş birliğinin en güzel örneklerinden birini sergiliyor.

Kaynak: AA