Asırlık Çınar, Cumhuriyetin Bir Anıt Kadını, Atatürk Türkiye’sinin arkeoloji bilimine armağanı. Dünya Çapında Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ı 110 yaşında kaybettik.
Nam-ı diğer; “Muazzam Muazzez’’di.

Bu ismi ona takan Meslektaşımız İletişim ve Siyaset Bilimci Sedef Kabaş’tı.
Sedef Kabaş, bu isimle kitabını da yazdı Muazzez İlmiye Çığ’ın.
Bana da -Çanakkale’de bir Halk Arenası programımızın konuğuydu Kabaş- orada imzalı armağan etmişti.
Söz etmişti; kitabın projesi yıllardır zihnindeymiş Kabaş’ın.
Rol modeli olmuş Çığ. Sedef Kabaş da onun kadim dostların biri olmuş tanıştıktan sonra…

xxxx

Kütüphanemde arayıp buldum kitabı. Mersin’de kızı Esin Abla’nın evinde gerçekleştirdiği günlere dayanan röportajlar kitabın bel kemiğini oluşturmuş.
Kabaş, Çığ’a; yaşamının dönemeçlerini, uzmanlık alanı olan eski medeniyetleri, tarihi gerçekleri ve elbette “uzun, sağlıklı ve mutlu yaşamın” sırlarını sormuş.
“Muazzam Muazzez” de tüm sorular içtenlikle, “bir asrın tecrübesi, bilgeliği ve öngörüsü ile” yanıt vermiş.

xxxx

Sedef Kabaş şöyle anlatıyor yazma sürecini; “Sonrasında yirmiden fazla kitabını okuyup, diğer yandan da sohbetlerimizin fonunu oluşturan Sümerler, Hititler, Asurlulardan başlayıp, Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyet’in ilk yıllarına ve Atatürk devrimlerine uzanan geniş bir tarihi açılımı detaylı şekilde çalıştım. Dolayısıyla sizler kitap boyunca bir filme benzettiği hayatına seyirci olurken fonda binlerce yıla dayanan tarihi gerçekleri de öğrenme, zihninizi tazeleme fırsatı bulacaksınız. Kimi şaşırtıcı, kimi düşündürücü ama hepsi tarihi gerçekler!"
Sedef Kabaş, kitabı da 20 Haziran 2016 tarihinde 103. yaşına girdiği gün kendisine takdim etmiş.

xxxx
Kitaptan bazı alıntılar yapalım;
Özgüveni yüksek çocuk yetiştirmek nasıl mümkün olur? Çocuk yetiştirirken disiplin mi, sevgi mi daha ön planda olmalı?
Gençler gelecek planlarında nelere dikkat etmeli? Gençleri eleştirenler, neleri gözden kaçırıyor?
Hayatta zorluk yaşayanlar daha mı şanslı? Zorlukların üstesinden gelmeyi başaranların ortak özellikleri neler?
Kurtuluş Savaşı hangi şartlarda yapıldı? Ülke işgal edilmiş, halkın bir bölümünün haberi bile yok… Yol yok, su yok, silah yok, iletişim yok… Bu savaş nasıl kazanıldı?
Atatürk neden ölümsüz bir lider? Atatürk’e dünya neden itibar gösterdi?
Türkler, Anadolu’ya sanıldığı gibi 1071’de mi geldi? Osmanlı döneminde Türklerin konumu neydi?
Tarih neden Sümerler ile başlar? Tevrat, İncil ve Kuran’da geçen pek çok olayın aslının Sümerlere ait olmasını nasıl açıklamak gerek?
Hititler Türkiye açısından neden çok önemli? Hitiler günümüze nasıl ışık tutuyor?
Hayat uzun mu, kısa mı? Mutlu yaşamın sırrı nedir?
Uzun yaşam için özellikle nelere dikkat etmek gerekir? Ne yemeli, ne içmeli, ne yapmalı?
İşte bu soruların yanıtları ve dahası Sedef Kabaş’ın kaleme aldığı “Muazzam Muazzez” kitabında…

xxxx

“Tenedos Şövalyesi” Haluk Şahin Hocam şöyle yazmış ardından Çığ’ın;
“İnsanların çoğu başkaları gibi yaşamaya çalışır; Muazzez İlmiye Çığ başka türlü de yaşanabileceğinin  kanıtı olarak yaşadı. Çalışarak, üreterek, direnerek, düşünerek, paylaşarak. ‘Kendisi’ olarak…”
Sunay Akın dostumuz da Süreyya Berfe’nin dizelerini anımsatmış;
“Sümerlerden bu yana şiir yazılıyormuş/ Bakıyorum dünyanın haline/ Yazılmasa da olurmuş”.
Ruhun şad olsun “Muazzam Muazzez”.  Aziz hatıran saygıya değer…