2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından CHP içinde başlayan derin ayrışmanın simge isimlerinden, 2021 yılında partiden istifa ederek Memleket Partisi'ni kuran Muharrem İnce, baba ocağına geri döndü. Bu dönüş, hem kendi siyasi kariyerinde hem de CHP'nin geleceğinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Gözler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in davetiyle gerçekleşen bu buluşmanın detaylarına çevrildi.
Muharrem İnce, CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen törenle partisine yeniden katıldı. Bu, sadece bir üyeliğe geri dönüş değil, aynı zamanda uzun süredir ayrı düşen bir liderin, evine, kendi siyasi kökenlerine dönmesi anlamına geliyordu. İnce'nin bu kararı almasında, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP'nin yakaladığı tarihi başarı ve Özgür Özel'in "birlik ve kucaklaşma" çağrılarının etkili olduğu siyasi kulislerde konuşuluyor. Dönüşün zamanlaması ve şekli, önümüzdeki dönemde Türk siyasetindeki ittifaklar ve parti içi dengeler açısından da önemli mesajlar içeriyor. İnce'nin geri dönüşü, CHP'nin "büyüme" stratejisinin bir parçası olarak görülüyor ve partinin geniş kitlelere ulaşma hedefinde yeni bir ivme kazandırabilir.
Özel'den sıcak karşılama: 'Burası baba evidir'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Muharrem İnce'nin dönüşünü, partinin temel değerlerine ve birleştirici kimliğine vurgu yaparak karşıladı. Partisinin grup toplantısında konuşan Özel, "Burası baba evidir. Bu evin kapıları vatanına, milletine, Gazi Mustafa Kemal'e saygı duyan herkese açıktır. Türkiye'nin bütün demokratlarını baba evine davet ederiz" sözleriyle, parti içindeki küskünlüklerin geride bırakılması ve geniş bir siyasi taban oluşturulması hedefinin altını çizdi.
Özel, İnce'yi partiye davet etme sürecini de anlattı. "Baba evine doğmuş, büyümüş, Cumhurbaşkanı adaylığına kadar pek çok görev almış bir CHP'liyi ziyaret ettim. Kendisine baba evine davet ettim" diyen Özel, bu davetin sadece Muharrem İnce'ye özel olmadığını, benzeri bir davetin Memleket Partisi'nin tüm üyelerine de yapıldığını belirtti. Hatta Özel, Memleket Partisi'nin borçları olduğuna dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını da vurgulayarak, "Partisini en yaşlı üyeye emanet etti. Önümüzdeki günlerde kurultayları toplanacak. Memleket Partisi pozitif bir gündemle kendisini feshedecek. Sonra da biz tüm Memleket Partilileri Baba evine bekleyeceğiz" ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, CHP'nin sadece bireysel bir geri dönüşten ziyade, Memleket Partisi'nin CHP çatısı altında toplanmasını hedeflediğini gösteriyor.
Özgür Özel'in, İnce'ye rozet takma töreni sırasında yaptığı jest de dikkat çekiciydi. Özel, "Muharrem İnce'ye rozet takmam lazım ama dedim ki ben Muharrem İnce'ye rozet takamam. Çünkü onun rozeti alnına takılı zaten doğduğundan beri" sözleriyle İnce'nin parti içindeki köklü geçmişine ve sadakatine vurgu yaptı. Bu sıcak karşılama, parti içi birliğin sağlanması ve küskünlüklerin giderilmesi adına önemli bir sembolik anlam taşıdı.
İnce'den 'geri dönüş değil kucaklaşma' mesajı: 'Ya hep beraber ya hiçbirimiz'
CHP Genel Merkezi'nde büyük bir kalabalık ve coşkuyla karşılanan Muharrem İnce, kürsüye çıkarak kısa ancak etkili bir konuşma yaptı. Konuşmasına, "Ben bugün buraya bir kibirle, pişmanlıkla, kişisel bir hesapla gelmedim. Ben bugün buraya Sayın Özgür Özel'in samimi, içten bir davetiyle geldim" sözleriyle başlayan İnce, geri dönüş kararının altında yatan nedeni net bir şekilde açıkladı. Bu ifadeler, parti içinde ve kamuoyunda oluşabilecek yanlış algıları baştan ortadan kaldırma amacı taşıyordu.
İnce, geçmişteki ayrılığı "bazen kırgınlıktan, bazen de umudu başka yollarla aramaktan" kaynaklandığını belirterek, "Benim bugün buraya gelişim bir geri dönüş değildir. Benim bugün buraya gelişim bir kucaklaşmadır, bir sarılmadır, bir hasret gidermedir" vurgusunu yaptı. Bu, sadece fiziki bir geri dönüş değil, aynı zamanda duygusal ve ideolojik bir birleşme çağrısıydı. Konuşmasının önemli bir bölümünde Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığını yineleyen İnce, "Ayrı düştüğümüz günlerde de bir çift mavi gözün ışığından, Atatürk ilkelerinden hiç vazgeçmedik" dedi. Bu sözler, parti içindeki ideolojik temellere vurgu yaparak, birleşmenin ortak değerler üzerinde yükseldiğini gösteriyordu.
Konuşmasının sonunda, parti tabanına ve tüm muhalif kesimlere hitap eden Muharrem İnce, "Bugün burada aranızda eğilmeyen başınız olmak için buradayım. Susmayan diliniz olmak için buradayım. Bükülmeyen bileğiniz olmak için buradayım" diyerek güçlü bir mesaj verdi. Siyasi kariyeri boyunca sert ve muhalif duruşuyla bilinen İnce, bu sözlerle yeniden mücadeleci kimliğine vurgu yaptı. Konuşmasını, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!" sloganıyla bitirmesi ise, bu birleşmenin geniş bir cephe oluşturarak iktidara karşı ortak bir mücadele verme arzusunun en net ifadesi oldu. Bu slogan, hem partililere hem de muhalif seçmene bir "birlik" çağrısı niteliği taşıdı.
İnce'nin CHP serüveni: Yükseliş, ayrılık ve geri dönüş
Muharrem İnce'nin CHP ile olan ilişkisi, Türk siyasetinde inişli çıkışlı bir hikâyeyi temsil ediyor. Uzun yıllar partinin içinde farklı kademelerde görev alan İnce, özellikle grup başkanvekilliği döneminde sergilediği sert muhalif kimliği ve etkili kürsü performansı ile dikkatleri üzerine çekmişti. Onun parti içindeki en parlak dönemi ise şüphesiz 2018 yılında partisinin Cumhurbaşkanı adayı olmasıyla yaşandı. Seçim kampanyası boyunca mitinglerde gösterdiği performans ve enerjisiyle geniş kitlelerin dikkatini çeken İnce, o dönemde CHP'nin umut bağladığı önemli isimlerden biriydi.
Ancak 2018 seçimleri sonrası yaşanan süreç, İnce ile parti yönetimi arasında bir kırılmaya yol açtı. Parti içi muhalefetini sürdüren İnce, Şubat 2021'de CHP'den istifa ederek kendi siyasi hareketini kurma kararı aldı. Mayıs 2021'de ise "Memleket Partisi"ni resmen kurarak kendi yolunda ilerledi. 2023 Genel Seçimleri'nde partisinin Cumhurbaşkanı adayı da olan İnce, seçim öncesi adaylıktan çekilme kararı almıştı. Bu dönemde parti içinden ve kamuoyundan gelen eleştiriler, İnce'nin siyasi kariyerinde zorlu bir sürece girmesine neden olmuştu.
