Hayvan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda tüm dünya genelinde en çok tartışılan konuların başında hayvan deneyleri geliyor. Ben de sık sık yazılarımda bu konuyu gündeme getirmeye gayret ediyorum.

Hayvansever olarak bizler bu korkunç deney anlayışını hep etik yönüyle eleştiriyoruz ama yeni araştırmalar hayvan deneylerinin artık güvenirliğini ve gerekliliğini de sorguluyor.

*

Son dönemde özellikle gıda güvenliği konusunda, hayvan deneylerine alternatif yöntemler üzerinde duruluyor. 

can dostlar-kose-9

1950'lerden beri tarımda kullanılan kimyasalların güvenlik değerlendirmeleri hayvan deneylerinden elde edilen kanıtlara dayanıyor. Kimyasallardan kaynaklanan risklerin değerlendirilmesine yönelik bu temel uygulama, gıda güvenliğimizi de büyük ölçüde belirliyor.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’ndeki (EFSA) bilim insanları ve Avrupa’nın önde gelen araştırma kuruluşları, TKPlate adı verilen yeni bir platform oluşturdu. 

Bu platformun ilk adımı aslında 2014’te hayvan testlerine alternatif yöntemlere ilişkin bilimsel bir raporun yayınlanmasıyla başlamıştı. Raporda bir dizi TK ve TD modelinin geliştirilmesi önerildi. Toksikokinetik (TK) vücudun kimyasalı nasıl emdiğini, dağıttığını, metabolize ettiğini ve dışarı attığını anlatır. Toksikodinamik (TD) ise moleküller, hücreler, dokular, organlar veya bir bütün üzerindeki toksik etkileri araştırır.

2015 ile 2020 yılları arasında EFSA, TK ve TD modelleri geliştirerek; sıçan, fare gibi test hayvanları, çiftlik hayvanları ve toprak solucanları gibi gıda ve yem zincirinde rol oynayan diğer türlere yönelik birçok vaka çalışması üretti.

*

Şimdi TKPlate adlı çevrimiçi platform tüm türlerdeki TK ve TD süreçlerinin modellemesine olanak tanıyor. Platform üzerinden kimyasalların türü, grubu gibi giriş parametreleri girilerek, vücut içindeki kimyasalların konsantrasyonu (TK) hesaplanıyor ve bunların neden olabileceği etkiler (TD) tahmin ediliyor. TKPlate henüz EFSA değerlendirmelerinde kullanılmıyor ancak bilim insanları gelecekte bu sistemin doğrudan hayvan verilerinin yerini alabileceğine ve yeni deneylere olan ihtiyacı azaltabileceğine inanıyor. 

*

Şu bir gerçek ki; artık hayvanlara acı çektirilen deney sistemi toplum vicdanını fazlasıyla rahatsız ediyor. Buna bir de; bilim insanlarının hayvan deneylerinin yeterliliğini sorgulamasını ve alternatif test yöntemleri geliştirmeye başlanmasını eklersek, hayvanların acı çekmediği bir geleceğe doğru ilerlediğimizi söyleyebiliriz. Dileğimiz ülkemizin de bu konuda adım atmaya başlaması…

*

Kaputa vurmadan arabanızı çalıştırmayın!

Havalar soğumaya başladı. Soğuk hava sokak hayvanlarını da olumsuz etkileyerek ısınmak için alternatif yollar bulmaya yöneltebiliyor. Kedilerin soğukta sığındıkları yerlerden biri de park halindeki araçların motor bölmeleridir. Araç sahiplerinin bu gerçeği unutmamaları ve canlılara zarar vermemek adına çeşitli önlemleri almaları büyük önem taşıyor.

can dostlar-koseKUTU-1

Özellikle bir günden uzun süre park halinde kalan araçların sahipleri, arabalarını çalıştırmadan önce mutlaka kaputa vurarak ses çıkarmalı ve eğer motora giren kedi varsa dışarı çıkmasını sağlamalı. Bu küçücük önlem, hem aracınızın hem de sokak kedilerinin zarar görmesini engeller.

Kaputun üzerine vurmanın yanı sıra, araç çalıştırılmadan önce kısa bir süre korna çalarak, içeride gizlenmiş bir kedinin dışarı çıkması da sağlanabilir.

DÜNYADAN BİHABER

Yaşlı kedi ve köpek sahipleri çok şanslı

 can dostlar-dunyadanbihaber1-9

Maryland Üniversitesi tarafından yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, kedi ve köpek sahipleri, evcil hayvanı olmayanlara göre daha yavaş bilişsel gerileme yaşıyor.

Önceki çalışmalar, evcil hayvanlarla etkileşimin kalp hastalığı riskini azaltmak ve kan basıncını düzenlemek de dahil olmak üzere çeşitli faydalar sağlayabileceğini göstermişti. Yeni çalışmada ise bilişsel işlevlere odaklanıldı.

Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışmada yaşları 51 ile 101 arasında değişen 637 katılımcının verileri incelendi. Katılımcıların 185'i evcil hayvan sahibiydi; bunların %11'inin kedisi, %13'ünün de köpeği vardı.

Araştırma, on yıl boyunca evcil hayvan besleyenlerin önceden var olan sağlık durumları ve yaşları da dikkate alındığında, yaşlandıkça hafıza, dil fonksiyonu ve psikomotor hız dahil olmak üzere bilişsel işlevlerinde daha az düşüş yaşadıklarını gösterdi.

Kedi sahipleri hafıza ve dil işlevlerinde daha az bozulma yaşadı. Köpek gezdirmek ise hem bilişsel işlevlerde daha yavaş bozulmayla ilişkilendirildi hem de günlük egzersiz ihtiyacını karşılamaya yardımcı olduğu kaydedildi.

*****

BİZİM GEZEGEN

COP28 için geri sayım başladı

COP28 (İklim Değişikliği Konferansı) 30 Kasım-12 Aralık tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleşecek. COP28’in bu yılki tematik programı 2030 yılına kadar küresel sıcaklık artışını 1.5 derece ile sınırlamak, iklim direncini artırmak ve finansmanı ölçeklendirmek adına spesifik çözümlere odaklanacak. Bu kapsamda COP28 Başkanlığı, ülkeleri ve önemli iklim paydaşlarını şu dört konuda harekete geçmeye çağırdı: Enerji alanındaki gelişmeleri hızlandırmak, İklim finansmanını düzeltmek, Doğaya, insanlara, yaşama ve geçim kaynaklarına odaklanmak ve Tam katılımcılık göstermek.

can dostlar-bizimgezegen2-1

COP28 programında ilk olarak 1-2 Aralık tarihlerinde devlet başkanları ve liderlerin katılımıyla Dünya İklim Eylemi Zirvesi düzenlenecek. Zirve, iklim eylemini değerlendirmeyi hedefleyen somut adımlar ve planlar üzerine yoğunlaşacak. Ayrıca COP28 kapsamında finanstan doğanın korunmasına, su ve gıda kaynaklarından gençlerin çevre hareketindeki rolüne kadar birçok başlıkta tematik toplantılar gerçekleştirilecek.

Son müzakerelerin yapılacağı 11-12 Aralık tarihlerinde ise tematik toplantılara yer verilmeyecek. COP28’de 2030 ve geleceğe yönelik izlenecek politikalarda ülkeler bazında anlaşmaya varılması planlanıyor.

*****

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

can dostlar-kulagimizakupe (1)-3

“Doğa ziyaret ettiğimiz bir yer değil, evimizdir.”

-       GarySnyder (Amerikalı yazar/şair)