Kısa sürede ülke genelinde üniversitelerden mahallelere yayılan protestolar, binlerce gencin sokaklarda buluşmasıyla büyüdü. Polis müdahalesi sert oldu, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiler kullanıldı, ancak bu baskı hareketi durdurmak yerine daha da büyüttü.

Parlamento ateşe verildi, istifa geldi
Gösterilerin zirve yaptığı günlerde başkent Kathmandu’da parlamento binası ve hükümet binaları ateşe verildi. Bu görüntüler, sadece bir öfke patlaması değil, halkın “artık yeter” çığlığıydı.
Sonunda iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Başbakan istifasını sundu, parlamentonun feshi gündeme geldi ve geçici bir hükümetin kurulacağı açıklandı. Uzun yıllardır kapalı kapılar ardında dönen siyaset, ilk kez sokakların basıncıyla kökten sarsıldı.
Gençliğin talepleri: sadece lider değişimi değil, sistem değişimi
Nepal’deki Gen-Z hareketi yalnızca birkaç politikacının koltuktan indirilmesini hedeflemiyor. Talepleri çok daha derin:
-
Yolsuzluğun kökten temizlenmesi,
-
Karar süreçlerinde gençlerin söz sahibi olması,
-
Kamusal alanların ve doğal değerlerin rant uğruna satılmaması,
-
Adaletin yalnızca kâğıt üzerinde değil, hayatın içinde hissedilmesi.
Bu gençler, sosyal medyadan örgütlenerek meydanlara çıkarken aslında sadece kendi ülkeleri için değil, tüm dünya gençliği için güçlü bir mesaj verdiler: “Gelecek bizim, susturulamayız.”