Türk sporunun sadece bir kulübü değil, aynı zamanda bir sembolü, bir tutkusu ve bir ekolü olan Karşıyaka, tarihinin en zorlu virajlarından birine giriyor. Ateşli taraftarı, yarattığı benzersiz atmosferi ve basketbol kültürüne yaptığı katkılarla ligin her zaman en renkli takımlarından biri olan yeşil-kırmızılı camiada, yeni sezon öncesi endişeli bir bekleyiş hakim. Bu endişeyi ve kulübün içinde bulunduğu durumu en net ve en samimi şekilde dile getiren isim ise, kulübün genel menajeri Nihat Mala oldu. Kulübün sosyal medya hesabı üzerinden camiaya seslenen Mala, bir yandan Karşıyaka'nın Türk basketbolu için vazgeçilmez bir değer olduğunun altını çizerken, diğer yandan da kulübün geleceği için hayati bir "ayakta kalma" mücadelesi verdiklerini açıkladı.
Nihat Mala'nın, "Karşıyaka'sız bir lig düşünmek bana göre büyük bir kayıp olur. Bu kulüp, yıllardır ligin en önemli takımlarından biri" sözleri, sadece bir durum tespiti değil, aynı zamanda Türk basketbol kamuoyuna ve potansiyel destekçilere yönelik bir "farkına varın" çağrısıydı. Bu sözler, kulübün içinde bulunduğu mali sıkıntıların, sadece Karşıyaka'yı değil, tüm ligin rekabetçi ruhunu ve marka değerini tehdit ettiğini gösteren bir uyarı niteliği taşıyordu.
Pınar'ın vedası ve bir ana sponsor arayışının sancıları
Peki, Karşıyaka'yı bu zorlu sürece iten neydi? Nihat Mala, sorunun kökeninde yatan en büyük faktörün, yıllardır kulüple özdeşleşen ana sponsor Pınar'ın geçen sezon sonunda destekten çekilmesi olduğunu belirtti. Pınar'ın vedasının kendileri için "çok büyük bir darbe" olduğunu hatırlatan Mala, bu ayrılığın yarattığı devasa mali boşluğu doldurmak için gece gündüz çalıştıklarını ifade etti.
Bu zorlu arayışta, kulübe bir nebze olsun nefes aldıran bir gelişme de yaşandı. EvoLog Lojistik'in yan sponsor olarak kulübe destek vermeye başladığını duyuran Mala, "Onlarla bir birlikteliğe başladık. İnşallah uzun yıllar devam eder" diyerek kendilerine teşekkür etti. Ancak Mala, bu desteğin tek başına yeterli olmadığının da altını çizdi: "Ama yine de bizim bir ana sponsora ihtiyacımız var. Bunun için görüşmelerimiz sürüyor. Umuyorum ki bize isim sponsoru olmak isteyen birileri çıkar ve destek verir." Bu sözler, kulübün geleceğinin, kapısını çalacak ve ismini Karşıyaka gibi büyük bir markayla birleştirecek yeni bir ana sponsora ne kadar bağlı olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor.
'Şampiyon olacağız' demeyeceğiz: popülist vaatler dönemi bitti
Genel Menajer Nihat Mala'nın açıklamalarının belki de en çarpıcı ve en özeleştirel bölümü, geçmiş yıllarda izlenen transfer politikaları ve hedeflere yönelikti. Camianın ve taraftarın, her sezon olduğu gibi bu sezon da bir şampiyonluk beklentisi içinde olduğunun farkında olduklarını belirten Mala, bu kez ayakları yere basan, gerçekçi bir yol haritası çizmek zorunda olduklarını vurguladı. "Popülist söylemlerle 'Şampiyon olacağız, kupaları alacağız:' demiyoruz" diyerek, geçmişin derslerle dolu olduğunu ifade etti.
Mala, bu yeni yaklaşımın nedenlerini ise son üç sezonda yaşanan hayal kırıklıklarıyla açıkladı: "Son 3 sezondur Avrupa kupalarında şampiyonluk hedefiyle kurulan bir takım vardı ama ikisinde gruptan çıkılamadı. Bu da ciddi maliyetler getirdi." Bu sözler, Avrupa'da zafer hayaliyle kurulan yüksek bütçeli kadroların, sportif başarısızlık sonucunda kulübün sırtına nasıl büyük bir mali yük bindirdiğinin bir itirafı niteliğindeydi. Bu özeleştiri, yeni yönetimin artık hayal satmak yerine, kulübün ekonomik gerçeklerine uygun, sürdürülebilir bir model kurma hedefinde olduğunu gösteriyor. Bu sezon Karşıyaka için öncelik, kupaları kaldırmak değil, kulübü mali olarak ayakta tutarak geleceğini güvence altına almak olacak.
İşin en kolay kısmı takımı kurmak: taraftara tarihi 'kombine' çağrısı
Bu zorlu "ayakta kalma" mücadelesinde, Nihat Mala'nın en büyük güvencesi ve umudu ise, şüphesiz ki Karşıyaka'nın o efsanevi taraftarı. Yönetimin, kulübü ayağa kaldırmak için çok büyük bir mücadele verdiğini belirten Mala, bu savaşta yalnız olmadıklarını ve en büyük desteği yine camiadan beklediklerini söyledi. "Karşıyaka olarak hep birlikte ayağa kalkmaya çalışıyoruz ama kolay değil. Taraftarımıza, camiamıza çok ihtiyacımız var" diyerek, herkesi bu ortak mücadelenin bir parçası olmaya davet etti.
Bu davetin en somut adımı ise, kombine satışları oldu. Yakında satışa çıkacak olan sezonluk biletlerin, kulüp için bir gelirden çok daha fazlası, bir "hayat öpücüğü" anlamına geldiğini belirten Mala, tarihi bir çağrıda bulundu: "Taraftarımızın bu kombineleri satın alması gerekiyor ki bu takımı ayakta tutabilelim. Çünkü takımı kurmak işin en kolay kısmı, önemli olan sezon boyunca yürütmek." Bu sözler, taraftarın sadece tribünde takımı destekleyen bir güç değil, aynı zamanda kulübün mali sürdürülebilirliğinin de en temel direği olduğunu vurguluyor. Satın alınacak her bir kombine, sadece bir koltuğu değil, aynı zamanda bir kulübün geleceğini de güvence altına alacak.
Hep birlikte ayağa kalkma mücadelesi
Nihat Mala'nın açıklamaları, bir yandan endişe verici bir tablo çizerken, diğer yandan da büyük bir kararlılık ve umut içeriyor. Karşıyaka, zor bir dönemden geçiyor olabilir, ancak bu kulübü diğerlerinden ayıran en önemli özellik, en zor anlarda kenetlenerek küllerinden yeniden doğma becerisidir. Mala'nın da dediği gibi, bu sadece yönetimin veya birkaç kişinin değil, "hep birlikte" verilecek bir mücadele.
Ana sponsor arayışları, yönetimin mali disiplin çabaları ve en önemlisi de taraftarın kombinelere ve kulübe sahip çıkarak göstereceği fedakarlık, bu tarihi virajın nasıl dönüleceğini belirleyecek. İzmir'in yeşil-kırmızılı kalbi, şimdi her zamankinden daha güçlü atmak zorunda. Çünkü Karşıyaka'sız bir basketbol ligi, sadece bir takımın eksikliği değil, aynı zamanda Türk sporunun en güzel renklerinden, en büyük tutkularından birinin de kaybı olur. Ve bu büyük camia, bu kayba izin vermemek için tüm gücüyle savaşmaya kararlı görünüyor. Bu sezon, skor tabelasındaki sayılardan çok, satılan kombine sayısı ve tribünlerdeki o sarsılmaz birlik ruhu, Karşıyaka'nın en büyük zaferi olacak.
