Eden bulur, iyi oldu, ektiklerini biçtiler, cezalarını çekiyorlar... Diyemiyoruz. Demememiz gerekiyor.
Samanyolu, Mehtap TV, Kanaltürk, Irmak TV, Zaman, Bugün, Today's Zaman... Bir dönemin cemaat tetikçileri. Birer birer kapatılıyor, kayyuma devrediliyor. Hukuk ayaklar altında. Ne yapalım? Cemaatin geçmişteki hukuksuzluklarına bakarak, bugünkü hukuk ihlallerine göz mü yumacağız? Söze “Ama onlar da zamanında” diye mi başlayacağız?
Hukuk ihlallerine, kaba baskılara, düşünce özgürlüğüne, düşünceleri açıklama özgürlüğüne yapılan zorbaca baskılara sessiz mi kalacağız? Etme-bulma dünyası mı diyeceğiz?
Evet bu sinsi cemaatin yakın geçmişte baskı ve zulümlerde büyük pay sahibi olduğunu, kirli bir misyon üstlendiğini, kendisine bağlı medyayla iğrenç bir projeyi hayata geçirmeyi çalıştığını hepimiz biliyoruz. Daha birkaç yıl evvel Balyoz, Ergenekon, Oda TV davaları sırasında yaptıkları yayınları, attıkları manşetleri unuttuk mu?
Peki “Eden bulur” diyerek yapılan hukuksuzlukları görmezden mi geleceğiz? Bu üzerimize bir buldozer gibi gelen baskı ve zorbalıkla mücadeleyi bırakmak, AKP'nin tuzağına düşmek anlamına gelmez mi?
Hayır her türlü hukuksuzluğa karşı, baskıya, zulme karşı direnip, basın özgürlüğünü savunacağız. Çünkü biliyoruz ki hedeflerinde yalnızca cemaat yayın organları yok. Hedeflerinde düşünce özgürlüğü var, basın özgürlüğü var.
Yalnızca cemaatin yayın organlarına saldırmıyorlar. Amaçları muhalif medyayı susturmak. Ana akım medyada patronları “yola getirme” çabasındalar. Kendileri için tehlikeli saydıkları gazetecilerin işlerine son verdiriyorlar, televizyon programlarını iptal ettiriyorlar.
Kayyum adı altında medyaya el koymaya başladılar. Hedefleri başkanlık projesinin gerçekleştirilmesinde muhalefetin sesini tamamen kısmak. Ama başaramayacaklar. Özgür medyanın mücadelesini engelleyemeyecekler.
Çok söyledik baskıyla, zorbalıkla, hukuku çiğneyerek, yargıyı ele geçirerek bir yere varamazsınız dedik. Anlatamadık. Şimdi ağa babaları Amerika söylüyor belki anlarlar. Ankara'daki Büyükelçileri John Bass, özgür bir basın ve hukuka uygun yargılamanın önemine saygı duyulmasını istiyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de hükümetin, gazetelerin haberlerine mahkeme kararıyla müdahale etmesinden son derece rahatsızlık duyduklarını ifade ediyor.
Bunlar şimdi başta “Eyy Amerika” derler de belki sonradan akılları başlarına gelir, kendilerine bir çeki-düzen verirler.