Coşkuyla, sevinçle, kararlılıkla ve inatla kutladık. Her türlü engellemelere karşın, 93'ncü yılda yine Ulu Önder'in "En büyük eserim" dediği cumhuriyetin yılmaz bekçileri olduğumuzu bütün dünyaya kararlılıkla haykırdık.
Şimdi biraz eskilere gidelim. Cumhuriyetin Ata'yla birlikte kutlanan onuncu yıl törenlerini kısaca anımsayalım, 29 Ekim 1933 günü Ankara'da serin fakat güneşli bir sonbahar yaşanıyordu. Türkiye onuncu yılı kutlamaya günlerden beri hazırlanıyordu. Son on yılını savaşsız geçiren ülkede gizli bir sevinç hakimdi. Binlerce afiş basılmış, ülke geneline 30 bin bayrak dağıtılmıştı. Yurdun çesitli yerlerinden davet edilen bin 600 köylü Ankara'da ağırlanıyordu. Bütün Türkiye'nin sevinerek hazırlandığı bu tören gününe Mustafa Kemal Atatürk oldukça yorgun giriyordu.
Günlerden beri 10. Yıl nutkunun üzerinde çalışıyordu. Gazeteci Falih Rıfkı Atay nutkun hazırlanmasında kendisine yardımcı oluyordu.
Atatürk Nutkun bir bölümünde "Bütün bu işler gerçekleştiğinde beni unutmayınız' diyordu. Genel Sekreter Hikmet Bayur'a bu sözler çok acı gelmişti. Paşa sanki ulusuna veda ediyordu. Bayur; "Beni unutmayınız sözünü nutuktan çıkarınız! Şundan ki bu ayrılmaya hazırlanmış gibi bir duygu yaratıyor "demişti.
Ankara'da eski koşu yerinde derme çatma tribünler onarılmış, ülkenin dört-bir yanından gelen onbinlerce kişi alanı doldurmuştu.
Atatürk tören giysileri içinde alana geldiğinde sağında daha sonra Sovyet Rusya Prezidyum Başkanlığı'na getirilecek olan Vorosilof bulunuyordu. Yabancı ülkelerin Büyükelçileri de tribünde yerlerini almışlardı.
Tören on binlerce kişinin hep bir ağızdan söylediği, Cumhurbaşkanlığı Bandosu'nun seslendirdiği İstiklal Marşı ile başlamıştı. Hemen arkasından müthiş bir coşkuyla Onuncu Yıl Marşı söylenmişti.
Büyük Önder nutkunu okumak üzere mikrofonun başına geçtiğinde alanda çıt çıkmıyordu;
"Türk Ulusu!
Ulusal Kurtuluş Savaşı'na başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün, Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.
Yurttaşlarım,
Az zamanda çok büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli ,Türk kahramanlığı ve yüksek kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.
............
Türk Ulusu, ölümsüzlüğe akıp giden her 10 yılda, bu büyük ulus bayramını daha büyük onurla, mutlulukla, refah ve bolluk içinde kutlamanızı gönülden dilerim. Ne mutlu Türküm diyene!"
Nutuk bittiğinde yer yerinden oynamıştı. Büyük Önder gururla halkını selamlamış, oturduğu yerden coşkulu geçit törenini izlemeye başlamıştı...
Büyük Atatürk! bu büyük bayramı belki refah ve bolluk içinde değil ama her geçen yıl daha büyük bir onurla kutlayacağımızdan hiç şüphen olmasın. Her türlü engellemelere karşın coşkuyla, inatla kutlamaya devam edeceğiz. Emanet ettiğin gençlik de Cumhuriyet bekçiliğini hiç yılmadan kararlılıkla sürdürüyor. Rahat uyu!