CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi ve sonrasında 'yolsuzluk' soruşturmasında tutuklanmasıyla gelişen süreci değerlendirdi. Bu süreçte Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in döviz daha fazla yükselmesin diye 45 milyar doları 'cayır cayır yaktığını' söyleyen Özel, şunları kayda geçirdi:
- "Basit bir hesap; her vatandaşın cebinden şimdilik 20 bin lira aldı. Bu darbenin Türkiye'ye maliyeti, bu salondaki herkesin cebinden aldığı para 20 bin TL. Dün gece doğmuş çocuğun cebinden bile 20 bin TL aldılar.
- Bütün emeklilerin, bütün memurların, bütün asgari ücretlerin, bütün esnafların, bütün köylülerin, bütün gençlerin cebinden sırf bu operasyonda 20 bin lira aldılar."
'50 YENİ ŞAHİT ÜRETMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Ana muhalefet lideri, İmamoğlu'yla ilgili soruşturmalara 'yeni tanıklar arandığını' ileri sürerken "50 yeni şahit üretmeye çalışıyorlar AK Partili müteahhitlerden" ifadesini kullandı. "Cürümünüz kadar yer yakarsınız. Günü gelince bu pisliğin hesabını vereceksiniz" diye de ekledi.
BAHÇELİ'YE: BİR SÖZÜNE KATILIYORUM
Özel'in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı, şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beraatı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir" şeklindeki sözlerine yanıtı da şu oldu:
- "Sayın Bahçeli'nin söylediklerini okudum, yazdıklarını okudum. Kimi yerde gülümsedim. Kimi yerde hesaba güldüm, başka hesabı kendim yaptım.
- Örneğin diyor ki; 'Erdoğan 18.5 kat fazla oy aldı CHP'nin sandıklarından.' 'CHP'nin sandığı' dediği bizim 1 milyon 600 binlik kendi üye sandığımız. Onun 18 katını almış.
- 'Dayanışma' deyip millete açtığımız, 4 gün içinde duyanın gelebildiği, köylere möylere gidemediğimiz yerde 15,5 milyon oy almış. Ayıptır söylemesi, Devlet Bey'in aldığı oyun da 3,5 katını almış. Bu yüzden, bu yüzden Devlet Bey'in 'yargılamaların hızlı olmasına, Ekrem İmamoğlu suçsuzsa' - ki namusumuz kadar kefiliz, yapılan kurguyu, kumpası görüyoruz. - 'Suçsuzsa' diyor, 'tahliye olmasına, beraat etmesine...' Buna katılıyoruz."
Özel ayrıca Bahçeli'ye yargılamaların açık ve şeffaf yapılması, TRT veya isteyen herhangi bir kanalda yayınlanmasıyla ilgili düşüncelerini sordu:
- "Siz ne diyorsunuz? Biz burada sizinle buluşabiliriz. Hızlı, adil yargılama. Suç ispatlanırsa hapse, suç, beraat ederse görevine ve tutuksuz yargılama ve televizyondan yargılama."
Özel'in partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısındaki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'DİPLOMAYI İPTAL EDEN EKİPTE TÜGVA'CI VAR'
- Darbenin ilk adımının atıldığı, açıkçası 19 Mart günü öğlen saatlerine planlanmış darbede, yani 19 Mart günü iptal edilecek diplomayla başlayacakken aynı 15 Temmuz'cuların telaşıyla darbeyi bir gece önce, 18 Temmuz'a çekip iftar vakti İstanbul Üniversitesi'nin yönetim kurulunu topladılar ve diplomayı iptal ettiler.
- Diploma iptalinin altında imzası olanları tek tek irdeliyoruz. Bakın, bir tanesini kazıyınca konservatuvar hocası. Kazıyorsun, Sakarya Belediyesi'nde Kültür Daire Başkanı. Kazıyorsun, TÜGVA, TÜGVA eğitmeni. Kazıyorsun, kendi diplomalarında şaibeler var, tartışmalar var.
- Bakıyorsun, diploma iptaline, İşletme Fakültesi'ne imza attırmayanlar TÜGVA'cıyı İstanbul Üniversitesi'nin yönetimine atamışlar. O TÜGVA'cı diploma iptaline imza atmış.
'SORBONNE'DAN DOKTORALIYDI, LİSE MEZUNU OLDU'
- Şimdi usulen de esasen de hukuksuz bu süreç Ekrem Başkan'la beraber kendi fakültesinden, İstanbul Üniversitesi'nden 28 kişinin de diplomasının iptaline sebebiyet verdi. Bunlardan bir tanesi Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı
- Sorbonne Üniversitesi'nden doktoralı bir profesörün diplomasını da iptal edip 'Bugünden kelli sen artık lise mezunusun.' dediler. Bir hukuk devleti düşünün ki, bunların gözü dönmüşlüğünü dönüp de sürdürmeye kalksa birileri, o hocanın dersine girdiği ve onun üzerinden diploma alan binlerce, on binlerce öğrencinin diplomasını sakatlıyorlar.
- 2019'da Türkiye'nin en büyük şehri, dünyanın en bilindik metropolünde seçim kazanıldı, mazbata iptal edildi. Aynı kişi üstüne iki seçim daha kazandı. Bu sefer 31 yıllık diploma iptal edildi.
- Daha mahkemeler görülüyor. 24 tane şirketin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilişkili ihale almış ya da Ekrem İmamoğlu'nun çevresindeki kişilerin, öz babasının 35 yıllık şirketi, Ekrem İmamoğlu'nun etrafında olduğu için göz diktiklerinin 65 yıllık şirketlerine, mal varlıklarına el konuluyor ve kayyım atanıyor.
'YÜZ BİNLERCE BİLLBOARD'A KAYYUM ATADILAR'
- Oysa daha soruşturmanın başındayız, kovuşturmanın başındayız. Suçlu ilan edilmiş değil kimse, kimsenin suçu ispat edilmiş değil ama yandaş kayyumlar eliyle o şirketlere ne hal olacak? Belediyelere, ikisine kayyım atadılar. Diğerlerine atamadılar ama yüz binlerce billboarda kayyım atadılar.
- Yani kendi rejimlerinin reklamını yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kiraya verdiği, üzerinde reklamlar yayınlanacak olan, oradan kent lokantasına çorba olacak olan, oradan anne kartı olacak olan, çocuğa süt desteği olacak olan kaynaklara el koymaya, onları kendi lehlerine kullanmaya çalışıyorlar.
- Şimdi devletin verdiği tapunun, devletin verdiği diplomanın, devletin verdiği şirket ruhsatlarının, kazanılmış seçimin mazbatasının yok sayıldığı yerde nerede hukukun üstünlüğü? Nerede mal güvenliği? Bu devletin hangi verdiği kağıda güvenecekler?
'MEHMET ŞİMŞEK 45 MİLYAR DOLARI CAYIR CAYIR YAKTI'
- Bu devletin hazine bonosuna, bu devletin garanti ettiği şirketlerin hisse senedine nasıl güvenecekler? İşte bu yüzden, tam da bu yüzden, 19 Mart darbesinden sonra Mehmet Şimşek 45 milyar doları, yani 1 trilyon 700 milyar lirayı cayır cayır yakmak zorunda kaldı döviz daha fazla yükselmesin diye.
- İşte 19 Mart darbesinin maliyeti. 45 milyar dolar rezerv yakıldı. Borsada 31,5 milyar dolar zarar yazıldı. Türkiye'nin risk primi yüzlerin altında olması gerekirken benzer ekonomilerde 371'e yükseldi.
- Bakanlık da borçlansa, belediye de borçlansa, şirket de borçlansa risk primi, yüksek risk primiyle 10 yıl geriye dönük, 10 yıl ileriye dönük ödeyeceğimiz faizler boşu boşuna katlandı.
'HERKESİN CEBİNDEN 20 BİN TL ÇIKTI'
- Basit bir hesap; her vatandaşın cebinden şimdilik 20 bin lira aldı. Bu darbenin Türkiye'ye maliyeti, bu salondaki herkesin cebinden aldığı para 20 bin TL. Dün gece doğmuş çocuğun cebinden bile 20 bin TL aldılar.
- Bütün emeklilerin, bütün memurların, bütün asgari ücretlerin, bütün esnafların, bütün köylülerin, bütün gençlerin cebinden sırf bu operasyonda 20 bin lira aldılar.
- Darbeden önce, yani bundan 4 hafta önce asgari ücret 6,5 gram altın alıyordu. Bugün 5,5 gram altın aldılar. Sadece asgari ücretlinin maaşı üzerinden kaybı 4.000 liradır, 1 gram altındır.
- Sadece maaşı üzerinden. Hepimize düşen toplam maliyetin onun başına düştüğü, toplamda kaybedeceğimiz 20 bin lira dışında 1 gram altın her bir asgari ücretlinin kaybı vardır.
- Milyonlar meydanları inletirken, o parayı bugünler için bir lütuf diyen Mehmet Şimşek, sen topladığın paraları Türkiye'nin demokrasiden otokrasiye geçmesi sırasında kullanmak için biriktirmişsin. Buradan ilan ediyorum: Bir darbe vardır. Başında bir cunta vardır. Cuntanın başı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Cuntanın mali ayağının sorumlusu Mehmet Şimşek'tir, hesap verecektir.
'CHP GRUBU'NUN ALNINDAN ÖPÜYORUM'
- Cunta darbeye odaklanmış. Bir yandan Türkiye yanıyor. Malatya'da kayısı yanıyor, Türkiye'nin dört bir yanında çay, ceviz, kiraz, fındık bir gecede dondan yandı. Narenciye üreticileri perişan oldu.
- Don olmuş bütün CHP milletvekilleri... Nasıl yetiştiniz? Biri cevizci ağlıyor onu dinliyor. Biri domates üreticisinin yanına gitmiş. Biri fındık bahçelerinde. Birileri Saraçhane'ye gitmiş, birileri Meclis'te İklim Kanunu'na direndi. Milletvekili budur. Grubumun alnından öpüyorum.
- Anadolu'da meydan meydan, İstanbul'da meydan meydan hem darbeyi hem darbeyi hem demokrasiyi savunacağız hem de bunların bu millete, para bulamadıkları bu millete, Erdoğan'ın rakibini saf dışı etmek için nasıl para bulduğunu, nasıl yaktığını, nasıl yalancı olduklarını teker teker anlatacağız. Elektriğe yüzde 25 zam.
- Para kime gidecek? Tamamı özelleştirilen dağıtım şirketlerine. Peki bu verilen para, bu verilen para bir aylık zammın kaç katı? 340 katı. Bu verilen para Türkiye'de elektriğe gelen zammın bir yıllık tutarının 28 katı.
- Bu verilen para Türkiye'de hepimizin birden, konutu, kamu daireleri, sanayisi, tarımı hep birlikte yaktığımız elektriğin, bir yıllık elektriğin 7 katı. 7 yıllık elektrik yakmak. 7 yıl fabrikalar, tarlalar, konutlar, okullar, devlet daireleri elektrik yaka yaka, 7 yıl yakacak, 19 Mart darbesinde yaktıkları kadar para edecek.
'İNSANI ERKEK OLDUĞUNDAN UTANDIRTIYOR BUNLAR'
- Kardeşim kadının kaç çocuk olacağı, doğuracaksa nasıl doğuracağı, kadının nasıl giyineceği, ne yiyeceği, ne içeceği, ne kadar güleceği kadının bileceği iştir. Hiçbirimize laf düşmez. Kadınların yerine konuşmaya son verin artık. İnsanı erkek olduğundan utandırtıyor bunlar.
Bir AK Partilinin annesine küfredilirse kendi anneme küfredilmiş sayarım. Ama karşımızdakiler utanma duygusunu kaybetmiş, onurunu evde bırakmış insanlara karşı söyleyeceğimiz şudur; düşün yakamızdan.
'GEÇMİŞİN İKNA ODALARINI DİJİTAL SİSTEME ÇEVİRMİŞLER'
- Bir yandan da darbe üniversitelere saldırdı cevabını aldı. İmamoğlu'na saldırdı cevabını aldı. Şimdi liselilere saldırıyorlar. Liseleri karıştıran ben miyim? Yoksa durduk yere proje okullara saldıran bu geri kafalı Milli Eğitim Bakanı mı?
- Yüz tanıma sistemiyle eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar, 'bir daha gitmesin' diye tehdit ediyorlar. 18 yaşından küçük çocukların görüntülerini çekmişler. Aileleri arıyorlar 'Filanca okuldaki öğrenci bahçedeki eyleme katılmış. Bir daha katılırsa atılır' diyorlar. Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler.
- Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı Bülent Ecevit, Yaser Arafat'la nasıl ilişki kurduysa öyle bir ilişki kuran partiyiz. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Filistin konusunda ne kadar samimi duruyorsa biz de öyle duran Türkiye'nin solcularıyız.
- CHP yine 6. filoya karşı duran gençlerin durduğu yerde. CHP yine Filistin'in davasının, iki başkentli Kudüs'ün, bağımsız Filistin'in arkasında. Trump'ın aldığı pozisyon şu; 'Ya Gazze iyiymiş, Tayyip oraya oteller yapacağım. Filistinlileri etrafa dağıtalım. Orası boşalsın, benim olsun.' İnsanları oradan sürmeye kalkıyor ve bu iktidar, güya Filistin davasına sahip çıkması gereken bu iktidar...
- Bunlara karşı geçmişte oy veren ne kadar samimi muhafazakar, milliyetçiler varsa onların önünde saygıyla eğiliyorum ama bu utanmazlara diyorum ki bu plana 'Hicret' deyip Hz. Muhammed'i alet ediyorsunuz ya yazıklar olsun.
'İNTERNET SİTEMİZDEKİLER DIŞINDA BOYKOT KARARIMIZ YOK'
- 19 Mart darbe girişimini görmeyen birileri var. Yandaş medyaya bir şey demiyorum. Gazetecilik yapmak isteyen kardeşlerimizi hem istihdam eden hem de onların yaptığı haberleri görmeyenler, vermesi gereken yayınları görmeyenler var. CHP bir boykot kararı aldı. Bizi görmeyenlere, sesimizi duymayanlara... İstanbul'da milyonlar tarihi yarım adada toplanacak, dört gün sonra Maltepe'de tarihi kalabalık toplanacak, sen orada ölü taklidi yapacaksın.
- Boykotla ilgili liste sitemizde. Bu firmalar ve bu firmaların para kazandıkları ürünler. Gençler istedi, bir gün boykota destek verdi. Sonra alışverişin yüzde 53'e düştüğü açıklandı. Bu, gençler istedi diye katıldığımız bir boykottu.
- Önümüzdeki mitinge kadar ne kadar aşama kaydettiklerini takip edeceğiz. Sitemizde yayınlananlar dışında boykotumuz olmadığını ifade etmek istiyorum.
- Boykot ettiğimiz şirketlerin ne kadar vergi ödediğine baktık. Çoğunun üç senedir matrahsız olduğunu görüyoruz. Bunları millete hizmet etmeye davet ediyoruz.
- Bir süredir Kürt meselesinde, Kürt sorununda yeni bir süreç geliyor. Adını koymaya korktukları bir süreç yürüyor. Bize diyorlar ki 'bir şeyler olacak, destek verin.' Biz de diyoruz ki 'şeffaf olun, herkesin rızasını alın' diyoruz. Tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz.
- Adalet Bakanı ve DEM heyetinin atılacak yasal adımlar için bir araya geleceğiz. Eğer bu görüşme Meclis'e bir zemin yaratacaksa yapılmalı. Her türlü samimi gayretin içerisinde oluruz. Ancak 'İmamoğlu Batı'daki Kürtler belediye meclisine alarak teröre destek sağladı' diyenlerin, birbirine ip atanların iki yüzlülüğünü milletimiz görsün.
BAHÇELİ'YE: SANDIKSIZ TÜRKİYE İSTİYORLAR, ONA MI DESTEK OLUYORSUN DEMOKRASİNİN YANINDA MI DURUYORSUN?
- Biz terörsüz Türkiye'ye destek oluruz. Ama soruyorum Sayın Bahçeli, sen sandıksız Türkiye istiyorlar. Ona destek mi oluyorsun yoksa gelip demokrasinin yanında mı duruyorsun? Bunu bir bana söyle, bir görelim bakalım.
- Erdoğan'a gitmeden evvel sormuştum KKTC Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim'in o organize suç örgütü lideri Halil Falyalı'yla ilişkisini. Sustu. Hiçbir şey söylemedi. Halen susuyor. Kim bu Ekrem Serim? Erdoğan'ın İBB başkanlığı döneminden beri yanındaki kasası, Maksut Serim'in oğlu.
- Başbakan olduğundan beri ve Cumhurbaşkanlığında örtülü ödeneği yöneten kişi. Oğlu Dışişleri Bakan Yardımcısı oldu. Sonra da Kıbrıs'a büyükelçi oldu. Sonra, o söylediğim gün, apar topar büyükelçilik görevinden alındı. Erdoğan yanıt vermiyor ama 2014-2021 yılları arasında Halil Falyalı'nın finans müdürü Cemil Önal teker teker her şeyi anlattı.
- Erdoğan'a gitmeden evvel sormuştum. Yasin Ekrem Selim'in Halil Falyalı'yla ilişkisi ne? Erdoğan açıklamıyor ama Halil Falyalı'nın finans müdürü her şeyi anlattı. Bu işin içinde Hakan Fidan var, Binali Yıldırım var. Bu siyasetçilerin çocukları var.
- Bu işin içinde Dışişleri Bakan Yardımcısı'yken ve büyükelçiyken İngiltere'deki hesaba giden büyük büyük paralar var. Kıbrıs'ta bütün hepsi döküldü ortaya. İnanılmaz ortaya dökülen... 'Turpun büyüğü' diyor ya. Neredeyse Kıbrıs kadar büyük turp var.
- İçinde İbrahim Kalın'ın da bildiği 45 kayıt. Onun peşinde atanan büyükelçi. Tecrübesi olmayan birini Dışişleri Bakan Özel Kalemi, Kıbrıs gibi bir göz bebeğimizde büyükelçi yapıyorsan... Kimin kime ne dediğini söylemeye utanırım. Masumiyet karinesi var.
SAVCILIK 'GİZLİ TANIKLIK YOK, ADINI VERİRSEN DİNLERİM' DEDİ
- Cumhuriyet Halk Partisi'nin kongresinde 86 kişiye Ekrem İmamoğlu dahil ifadelerine başvuruluyor. Hepsi orada yazıyor. Şunu söyleyeyim, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevinin gereği olarak kendisine gelen her türlü başvuruyu aldı, dinledi.
- Adı geçen herkesi, atılan iftira da olsa söylenen sözde adı geçen herkesi de dinliyor. Bu da açık, yani gizli tanık olmak istediler. Örneğin bir delegemizi gizli tanık diye getirdiler. "Gizli tanıklık yok, adını verirsen seni dinlerim" dediler. Biz buradaki tutumu doğru buluyoruz. Yakından da takip ediyoruz. Adı geçen herkesin dinlenmesi gerekir.
- Öyle takdir edilmiş, dinlenecektir. Sorulan her soruya cevap verilecektir. Atılan her iftira zaten süreç içinde tamamen ortaya dökülmüştür. 1300 cep telefonu yalanı nasıl patladıysa bütün iddialar teker teker çürüyecektir, çürümektedir.
- Şu anda ifadesine başvurulan Ekrem İmamoğlu içerideyken, ifadesine başvurulan birçok kişi içerideyken ya da salondayken o kara çalınan, o kişisel namuslarına dil uzatılan 1300 tane aslan gibi Cumhuriyet Halk Partili, o Cumhuriyet Halk Partililer geldiler, bir kez daha perdeyi çektiler, vicdanlarıyla baş başa kaldılar ve iradelerini tazelediler. O kurultaya şaibeli diyenlerin, başta iktidar ve medyası olmak üzere, alınlarını karışladılar, hepsinin alnından öpüyorum.
- Tayyip Bey sürekli 'İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır' diyor ya. 'Ben İstanbul'u kazandım, şimdi sıra Ekrem'de' diyor. Oradan belli ki gaz verenler oluyor. Bilmiyor ki Ekrem İmamoğlu düzgün, temiz yürütüyor. Yoksul çocuğa süt içiriyor. Kime yediriyor? Yandaşa peşkeş çekeceğine vatandaşa hizmet ediyor.
'BAHÇELİ'NİN VURGULARINA KATILIYORUM'
- Bu operasyonun adı 'Kişi Kendinden Bilir İşi' operasyonudur. Sayın Bahçeli'nin söylediklerini okudum. Kimi yerde gülümsedim. '18.5 kat fazla oy aldı Erdoğan, CHP'nin sandığından' CHP'nin sandığı dediği bizim üye sandığımız. Dayanışma dediğimiz sandıkta da 12 milyon oy aldık? Bu yüzden Devlet Bey'in yargılamaların hızlı olmasına ve suçsuzsa hızla tahliye olmasına dair sözlerine katılıyorum. Sayın Bahçeli'nin yaptığı vurguları kıymetli buluyorum. Sayın Bahçeli, TRT'den, isteyen her kanaldan yayınlanmasına siz ne diyorsunuz?
'50 YENİ ŞAHİT ÜRETMEYE ÇALIŞIYORLAR'
- Koca MASAK raporu dediklerinin içinden tek bir kanıt çıkmadı. 50 yeni şahit üretmeye çalışıyorlar AK Partili müteahhitlerden. 'Rüşvet istemişler, vermemişler'. O günden beri neredesin? 'Bakanlıklardayım', 'İletişim Başkanlığı'ndayım.'
- Gizli tanıklara diyorum. Cürümünüz kadar yer yakarsınız. Günü gelince bu pisliğin hesabını vereceksiniz.
- Yarın Beylikdüzü'nde, cumartesi AK Parti'nin kalesi' dedikleri Yozgat'tayız.