Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul il yönetimine yönelik yargı kararı ve 15 Eylül'de görülecek 38. Olağan Kurultay davasından çıkabilecek olumsuz bir karara karşı, siyasi satrançta beklenmedik ve güçlü bir hamle yaptı. Parti meclisi, Genel Başkan Özgür Özel'in liderliğinde, yargı kararıyla görevden uzaklaştırılan 196 İstanbul delegesi hariç, 900'ün üzerinde kurultay delegesinin ıslak imzalı talebiyle 21 Eylül'de seçimli olağanüstü kurultay toplama kararı aldı. Bu karar, partiye dışarıdan yapılabilecek bir "kayyum" müdahalesini boşa çıkarma ve parti içi demokrasiyi işleterek meşruiyet zeminini güçlendirme amacı taşıyan stratejik bir adım olarak yorumlanıyor. CHP kurmayları, bu hamleyle hem iktidara hem de parti içinde farklı arayışlarda olduğu iddia edilen çevrelere net bir mesaj veriyor: "Partinin sahibi delegelerdir ve son sözü onlar söyleyecektir."

CHP Bornova'da tek adaylı kongre: Ertürk Çapın 421 imza aldı
CHP Bornova'da tek adaylı kongre: Ertürk Çapın 421 imza aldı
İçeriği Görüntüle

'Parti benim diyenler, delegenin karşısına çıksın'

CHP kulislerinde, olağanüstü kurultay kararı, bir savunma hamlesi olmanın ötesinde, bir "hodri meydan" olarak nitelendiriliyor. Özellikle Kılıçdaroğlu döneminden kalan delegelerin büyük bir çoğunluğunun bu kurultay talebine imza atması, parti yönetiminin elini güçlendiren en önemli faktör olarak görülüyor. Bir CHP'li üst düzey yetkili, durumu "İradelerine laf söylenen, 'Kılıçdaroğlu'nun delegeleri' diyerek lekelenmeye çalışılan delegeler, partilerine ve seçtikleri yönetime sahip çıkarak en net cevabı sandıkta vereceklerdir" sözleriyle özetledi. Kurmaylar, parti içinde genel başkanlık veya yönetim iddiası olan herkesi, dedikodu yapmak yerine 21 Eylül'de delegenin karşısına çıkıp aday olmaya davet ediyor. "Parti benim diyerek delegelerin iradesini lekeleyenler, iddialarını seçimle ortaya koyabilirler. 'Parti benim' diyenlere hodri meydan. Lekeledikleri delegelerin iradesi ile sınanacaklar" şeklindeki açıklamalar, kurultayın bir güven tazeleme ve hesaplaşma platformu olacağını gösteriyor.

Olası kayyum heyetinin ömrü dokuz gün

CHP'nin bu stratejik hamlesinin arkasındaki en temel neden, 15 Eylül'de görülecek davadan çıkabilecek bir "mutlak butlan" veya "kayyum" kararına karşı partiyi koruma altına almak. Hukukçular, mahkemenin 38. Olağan Kurultay'ı iptal etmesi ve partiyi yönetmek üzere bir kayyum heyeti ataması durumunda dahi, bu heyetin ömrünün çok kısa olacağını belirtiyor. CHP kaynakları bu durumu, "Mahkemenin partiye bir kayyum heyeti ataması durumunda, bu heyetin ömrü, 21 Eylül'de yapılacak olağanüstü kurultayın ardından yasal itiraz süreleri ile birlikte sadece dokuz gün olacak. 21 Eylül'de delege, iradesini yeniden ortaya koyacak ve genel başkanını, parti meclisini seçecektir. Yargı kararıyla gelenler, delege iradesiyle gidecektir" şeklinde açıklıyor. Bu durum, CHP'nin yargı kararlarını, yine kendi tüzüğü ve demokrasisiyle aşma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Olağanüstü kurultay talep eden delege sayısının, tüzüğe göre seçim yapılması için gerekli olan salt çoğunluğu sağlaması, bu tezi güçlendiren en önemli hukuki dayanak olarak öne çıkıyor.

Kurultay takvimi ve gündemi

CHP yönetimi, delegelerden gelen talep üzerine hiç vakit kaybetmeden Çankaya İlçe Seçim Kurulu'na resmi başvuruyu yaparak kurultay takvimini netleştirdi. Buna göre, CHP'nin 22. Olağanüstü Kurultayı, 21 Eylül Pazar günü saat 10.00'da Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde toplanacak. Kurultayın açılışını Genel Başkan Özgür Özel yapacak. Özel'in konuşmasının ardından, kurultayın en kritik maddelerine geçilecek. Gündemde, Genel Başkan, 60 kişilik Parti Meclisi (PM) asıl ve yedek üyeleri ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) asıl ve yedek üyeleri için ayrı ayrı güven oylaması yapılması yer alıyor. Güven oylamasının ardından, aynı organlar için seçime geçilecek. Bu gündem, Özgür Özel ve ekibinin, delegeden tam bir yetki ve güvenoyu alarak yola devam etme niyetini açıkça gösteriyor. Kurultayın, parti içi tartışmalara bir son vermesi ve CHP'yi önümüzdeki döneme daha güçlü ve birleşik bir şekilde hazırlaması hedefleniyor.

Stratejik bir karşı hamle

Sonuç olarak, CHP'nin aldığı olağanüstü kurultay kararı, İstanbul il yönetimine yönelik yargısal müdahaleyi, parti içi meşruiyeti pekiştiren ve siyasi inisiyatifi yeniden ele alan bir karşı hamleye dönüştürme stratejisi olarak öne çıkıyor. Delegelerin iradesini en üst karar mercii olarak konumlandıran bu adım, hem dışarıdan gelebilecek müdahalelere karşı bir kalkan oluşturuyor hem de parti içi muhalefete net bir mesaj veriyor. 21 Eylül'de Ankara'da yaşanacak olan siyasi hareketlilik, sadece CHP'nin iç dinamiklerini değil, aynı zamanda Türkiye'nin genel siyasi dengelerini de etkileme potansiyeli taşıyor. Bu kurultaydan çıkacak sonuç, Özgür Özel liderliğinin geleceği ve CHP'nin önümüzdeki süreçteki yol haritası açısından belirleyici olacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ