CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Beykoz Belediyesi önünde partililerin de katılımıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında hükümete yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in "ihaleye fesat karıştırmak" suçlamasıyla tutuklanması ve ardından İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılması kararına tepki gösteren Özel, "Ülkenin siyasetinde kara lekeler bırakılıyor, adalet sisteminde utanç sayfaları yazılıyor" dedi.
Demokrasinin temel ilkelerine vurgu yapan muhalefet lideri, "Bir ülkeyi seçilmişler yönetiyorsa işler yolunda gider. Atanmışlar yönetiyorsa, seçimler formaliteyse, sonuçlarına uyulmuyorsa o ülkeye ne yabancı sermaye gelir ne de o ülkede işler yoluna girer" ifadelerini kullandı.
İktidarın korkuları üzerine değerlendirme
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte sarf ettiği "İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır" sözlerine göndermede bulunan Özel, bu cümlenin iktidar için bir kabusa dönüştüğünü ima etti. CHP lideri, "Erdoğan kendi sözünün yankısıyla uyuyamıyor; 'İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır.' Hedefleri belli, kimden korktukları belli" diyerek, iktidarın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun potansiyel cumhurbaşkanlığı adaylığından endişe duyduğunu öne sürdü.
Konuşmasında İmamoğlu'nun CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olmak için katılacağı ön seçime de değinen Özel, bu süreçte parti olarak kararlı bir duruş sergileyeceklerini vurguladı.
İmamoğlu'na tam destek mesajı
Özgür Özel, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na olan desteğini de yineledi. "İktidarın tükenmişliğinin çaresi yargı kumpası olamaz. Onlara teslim olmayacağız. 1 milyon 700 bin kişiyle İmamoğlu'nun arkasında yola çıktık. Adayımız üyelerimize emanet" şeklinde konuşan Özel, parti içi demokrasiye vurgu yaptı.
CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığı için parti içi ön seçim sürecinden geçeceğini hatırlatan Özel, bu demokratik sürecin sonucunda çıkacak kararın partililerin oylarıyla belirleneceğini belirtti. Bu ifadeler, parti içinde demokratik işleyişe verilen önemi gösterirken, aynı zamanda Ekrem İmamoğlu'nun arkasında güçlü bir desteğin olduğu mesajını da içeriyordu.
