EŞREF ARMAĞAN’DAN ETKİNLENDİ
Tavukkarası, ya da gece körlüğü olarak bilinen ‘retinitis pigmentosa’ hastası olan Fatma Işık Kaya (62) 35 yaşında gövrme yetisini yavaş yavaş kaybetmeye başladı. Hastalığının 6 aylıkken ortaya çıktığını, çocukluğunda bu durumu bir türlü kabullenemediğini, renkleri hep karıştırdığını söyleyen Fatma Işık Kaya, “Önce müziğe merak sardım. Mandolin ile başladım. Ud, cura ve bağlamaya çalmaya başladım. Ünlü müzisyen Ali Ulvi Baradan’dan da ud dersleri almaya devam ettim. Ama bir türlü o dünyaya kendimi kabul ettiremedim. Babam bir gün doğuştan engelli ressam gazeteden Eşref Armağan’ın hikayesini bana okuyunca çok etkilendim ve resim yapmaya karar verdim. Bu arada görme engelli Eşref Baradan ile tanışma imkanı buldum ve onun motivasyonuyla resim çizmeye başladım” dedi.
GÖRMEYİNCE DAHA İYİ RESMETTİ
Az gördüğü dönemlerde kötü çizimler yaptığını ancak görme duyusunu kaybettikten sonra çok daha iyi işler çıkardığını söyleyen Fatma Işık Kaya, “Görmeden hissederek çizmenin ne kadar etkili olduğunu fark ettim. Benim kişiliğim gözlerim tamamen kapandığında oturdu. Belki doğuştan görmüyor olsaydım hayata çok daha kolay adapte olurdum. Oyuncaklarıma, çiçeklerime dokunarak resim yapıyorum. Dokunduğum her zşeyi resmetmeye çalışıyorum. Resim yapmaya başladığımdan beri kendime güvenim arttı. Kendimi daha sevmeye başladım. Benim yaptığım resmi görmeyince ne işe yarayacağını düşünüyorlar. Oysaki başkaları görüyor. O enerji de bana yetiyor” diyor.
İLK RESİM SERGİSİNİ İSTANBUL’DA AÇMIŞTI
Bitmiş tükenmez kalemle kağıda iz bırakarak resim yapmaya başladığını söyleyen Fatma Işık Kaya, “Görmeden resim yapmak cambazlık gibi bir şey. Parmaklarınız fırçanız oluyor. Bu şekilde yaptığım resimlerin beğenilmesi üzerine sergi yapmam gündeme geldi. İlk kişisel sergimi İstanbul’da Kadıköy Kültür Merkezi’nde açtım. Bir önceki yıl da Biresku Resim Yarışması’nda jüri özel ödülü aldım. Bu benim hayatımda aldığım en güzel hediyeydi” dedi. Kaya, “Parmaklarım benim gözüm. Herkesin 2 gözü var ama benim 10 tane” diye konuştu.
AKRABA EVLİLİĞİ DÜNYAMI KARARTTI
Anne ve babasının kuzen (teyzi çocukları) olduğunu söyleyen Fatma Işık Kaya, “Anne ve babam akraba çocukları oldukları için ben de kardeşim de doğuştan tavukkarasıyız. Önceleri kısmen de olsa görüyordum ama sonradan tamamen dünyam karardı” diyerek hastalığının sebebini anlattı.