PKK terör örgütünün başlattığı kanlı eylemler silsilesi, geride bıraktığı 47 yılda, sadece on binlerce güvenlik görevlisini ve masum sivili hayattan koparmakla kalmadı; aynı zamanda, bölgenin ekonomik ve sosyal dokusunu tahrip etti, kardeşlik bağlarını zedeledi ve Türkiye'yi uluslararası arenada zor durumda bırakan derin bir "güvenlik" sorununun ana kaynağı oldu.

Edinilen bilgilere göre, PKK'lı grup, güvenlik endişeleri nedeniyle, silahlarını Türkiye sınırına yakın bir bölgede veya tamamen Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) kontrolündeki bir alanda teslim etmek istemedi. Bu durum, hem kendi güvenliklerini hem de sürecin şeffaflığını riske atabilecek bir hamle olarak görüldü. Bunun üzerine, taraflar arasında yapılan müzakereler sonucunda, teslimat alanı olarak, PKK'nın ana üssü olan Kandil Dağı'na yakın, ancak IKBY peşmergelerinden çok, Talabani'ye bağlı güçlerin etkin olduğu Süleymaniye vilayetinin kırsal bir bölgesi seçildi.

İzmir’in can damarı kuruyor
İzmir’in can damarı kuruyor
İçeriği Görüntüle

Bugün başlayacak olan ilk etapta, aralarında örgütün bazı üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu bir grubun, belirlenen alana silahlarıyla birlikte geleceği belirtiliyor. Burada, Barzani ve Talabani'ye bağlı peşmerge güçleri tarafından oluşturulan geniş bir güvenlik koridoru içinde, teslim edilecek her bir silahın (kalaşnikoflar, roketatarlar, havan topları, ağır makinalı tüfekler vb.) tek tek seri numaralarıyla kayıt altına alınacağı öğrenildi. Bu kayıt işleminin ardından, teslim alınan tüm silah ve mühimmatın, uluslararası gözlemcilerin de şahitliğinde, imha edileceği bildirildi. Bu süreç, Eylül ayına kadar farklı grupların katılımıyla kademeli olarak devam edecek ve nihai hedef, örgütün elindeki tüm askeri envanterin ortadan kaldırılması olacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ