Bu hafta, 43.Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında yoğun bir program sözkonusu olacak. Açılış programı Tire’de yapılacak. Turizm ödülleri de 17’sinde resmi bir törenle verilecek. 18.04.2019’da ise, Katip Çelebi Üniversitesinde Sağlık Turizmi paneli var. Bu kapsamda Sağlık Turizmi konusunu ele almak istedim.
Sağlık Turizmi 3 ana başlık halinde değerlendirilmektedir. Medikal, termal ve yaşlı ve engelli turizmi. Medikal turizm, kendi ülkesinde almış olduğu tıbbi tanıya istinaden bir başka ülkede ameliyat da dahil olmak üzere tedavi görülmesini kapsar. Termal/SPA turizmi ise daha sofistike ve dinlenme ile yenilenmeyi de kapsayan yüksek konfor özellikli kaplıca/otel seyahatlerini betimler.
Son yıllarda sağlık turizmi medikal turizm ve welling turizm şeklide iki ana kategoride ele alınmaya başlamış ve tanım olarak da daha genişletilmiştir. Günümüzde sağlık turizmi, CERRAHİ veya başka bir ÖZEL TEDAVİ şekline ihtiyacı olan hastalar için, TURİZM SEKTÖRÜ ile işbirliği içerisinde MALİYET AÇISINDAN UYGUN özel tıbbi bakım sağlama hizmetleri olarak tanımlanmaktadır. Sağlık turizmi için ilk altı ülke Hindistan, Tayland, ABD, Brezilya, Malezya ve Arjantin olarak sıralanmaktadır. Beş yıl önce listeye 17. sıradan giren ülkemiz, geçen yıl itibari ile ilk ona girmeyi başarmıştır. Sağlık turizmi hizmeti alan kişilerin talep nedenleri olarak, kendi ülkelerindeki yükselen maliyetler ve hizmet kalite düşüklükleri, hizmete ulaşım zorlukları, sigorta ve diğer resmi prosedürlerin kısıtlamaları ilk beş maddeyi oluşturmaktadır. Günümüz insanının bilinç düzeyinin artması ve küreselleşen dünyada ulaşım ve kaynağa erişim kolaylıkları, soruna yönelik çözüm argümanlarına eşsiz katkılar sağladığı da göz önüne alınmalı. Bu nedenlere, gelişmemiş ülkelerdeki alt yapı sorunları ve yetişmiş insan gücüne erişim zorluklarına bağlı sağlık hizmeti yetersizlikleri eklenebilir.
Oldukça dinamik bir sektör olan sağlık turizminde Türkiye, 2010 yılına kadar 100 bin vakayı bulamayan bir volaliteye sahipti. 2010 yılından sonra psikolojik sınır olan 100 bin vaka sayısı aşılmış, 2014 yılında 500 bin ve 2015’de de 750 bin sayıları geride bırakılmıştır. Devam eden yıllardaki malum Rusya krizi sonrası 2018 yılında toparlanma başladı ancak 2019 yılı sonu itibari ile kayıpların ortadan kaldırılarak 1.5 milyonluk bir sayıya ulaşabileceğimizi tahmin ediyorum.
Dünyada halihazırda 35 milyon kişi sağlık turizmi için 150 milyar para harcamaktadır. 2019 yılında bu miktarın 175 milyarı aşacağı hesaplanmıştır. Normal bir turistin ortalama harcaması 700 doları civarında iken tedavi amaçlı bir kişinin yaptığı ortalama harcama 9000 doları aşmaktadır. Sağlık turizminde en çok turist çeken ülkeler Hindistan, Tayland, Macaristan, Malezya ve Küba’dır.Bir by-pass operasyonu ABD’de 200 bin dolarları bulurken Ülkemizde 20 bin doları geçmemekte,bu yüzden de her yıl 15 milyon Amerikalı tedavi amaçlı seyahatlere çıkmaktadır.Genelde kendi ülkelerindeki pahalı faturalar ya da tedavi için uzun süreli beklemeler bir başka ülkeye yönelik tercihlerde belirleyici olmaktadır.
Türkiye, bu pastadan oldukça küçük bir pay almaktadır. 2020 hedefi 500 bin hasta ve 10 milyar dolar gelir şeklindedir. Bu hedefi tutturmak, ancak, özel bir model ile ülkemize özgü sağlık turizm politikaları oluşturarak, sigorta/finansman, insan gücü, fiziksel, teknolojik alt yapı standartifikasyonu, yatırım/vergi teşvikleri ve yasal mevzuat değişikliği süreçlerinin tamamlanması akabinde mümkün olacaktır.