Her şey, 14 Eylül 2024 tarihinde futbolseverlerin gözü önünde, İstanbul'daki RAMS Park'ta başladı. O gün, Galatasaray ile Çaykur Rizespor arasında oynanan kıran kırana mücadele, sahadaki oyundan çok, sarı-kırmızılı futbolcuların formalarının sırtında taşıdığı reklamla gündeme oturacaktı. Milyonların izlediği maç sırasında, takımın formasının arka kısmında ve saha kenarındaki dijital LED panolarda, daha önce adı duyulmamış bir markanın reklamı dönüyordu. Bu durum, dikkatli gözlerden kaçmadı ve kısa sürede sosyal medyada büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. İddialara göre, reklamı yapılan marka, aslında uluslararası alanda faaliyet gösteren yasa dışı bahis sitelerinden birinin tanıtımıydı. Maçın hemen ardından gelen tepkiler üzerine gözler Galatasaray yönetimine çevrildi. Kulübün bu ciddi iddialara ne yanıt vereceği merakla bekleniyordu.
Kulüpten 'haber platformu' savunması
Kamuoyunda yükselen tartışmalar ve eleştiriler üzerine Galatasaray Sportif A.Ş.'den konuya ilişkin resmi bir açıklama geldi. Kulüp, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden yaptığı duyuruda, söz konusu markanın bir bahis sitesi olmadığını, küresel bir dijital spor haber platformu olan 'meritking.news' olduğunu iddia etti. Açıklamada, Serwin Global Solutions SDN BHD isimli bir şirketle yapılan anlaşmanın detaylarına yer verildi. Bu anlaşmaya göre, 'meritking.news' markasının tanıtımı karşılığında, 2024-2025 ve 2025-2026 sezonlarını kapsayacak şekilde kulübün kasasına 14 milyon 60 bin dolar artı KDV gibi devasa bir meblağın gireceği belirtildi. Anlaşma, sadece futbol takımının forma sırtı reklamını değil, aynı zamanda kulübün farklı branşlarındaki diğer reklam ve tanıtım haklarını da kapsayan geniş bir sponsorluk paketi olarak sunuldu. Galatasaray yönetimi, bu açıklamayla olayın bir yasa dışı bahis reklamı değil, tamamen yasal bir sponsorluk anlaşması olduğunu savunarak tartışmalara son noktayı koymayı amaçlıyordu.
Savcılığın takipsizlik kararına mahkeme 'dur' dedi
Olayın kamuoyuna yansımasının ardından, konu adli makamların da gündemine girdi. Patronlar Dünyası'ndan sızan bilgilere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 7258 sayılı "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a" muhalefet edildiği şüphesiyle resen bir soruşturma başlattı. Ancak, yapılan ilk incelemelerin ardından savcılık, ortada bir suç unsuru bulunmadığına kanaat getirerek takipsizlik kararı verdi. Bu karar, dosyanın kapatılması ve konunun adli olarak kapanması anlamına geliyordu. Ancak bu karara peş peşe itirazlar geldi. Bu itirazların en önemlisi, Türkiye'de şans oyunları ve bahis konusundaki tek yetkili kurum olan Milli Piyango İdaresi'nden geldi. İdarenin yaptığı itirazı değerlendiren İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, dosyayı yeniden ele aldı ve tüm süreci tersine çevirecek tarihi bir karara imza attı.
Yargı son noktayı koydu: Bu bir suçtur
İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, 27 Temmuz 2025 tarihinde verdiği kararla, savcılığın takipsizlik kararını hukuka aykırı bularak kaldırdı. Mahkeme, dosyada yer alan delilleri, sponsorluk anlaşmasının içeriğini ve reklamı yapılan markanın faaliyet alanını inceleyerek, ortada yasa dışı bahis oynamaya teşvik suçuna dair yeterli şüphenin bulunduğuna hükmetti. Kararda, 7258 Sayılı Kanun’un 5. maddesindeki o kritik ifadeye dikkat çekildi: "Kişileri reklam vermek ve sair suretle spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır." Mahkeme, bu maddeyi emsal göstererek, yapılan eylemin basit bir sponsorluk olarak geçiştirilemeyeceğine, kanunun açıkça suç olarak tanımladığı "teşvik" eylemini oluşturduğuna kanaat getirdi.
Yöneticiler şimdi ne yapacak?
Mahkemenin bu kararı, sadece hukuki bir prosedür değişikliği değil, aynı zamanda Galatasaray yöneticileri için de ciddi sonuçlar doğurma potansiyeli taşıyor. Sulh Ceza Hakimliği, verdiği kararda, sponsorluk anlaşmasında imzası bulunan Galatasaraylı yönetici Eray Yazgan ve kimliği tespit edilecek diğer tüm kulüp yetkilileri hakkındaki takipsizlik kararlarını ortadan kaldırdı. Dosyanın, haklarında kamu davası açılması talebiyle yeniden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verdi. Bu, artık savcılığın bir iddianame hazırlayarak sorumlu yöneticileri sanık sandalyesine oturtması gerektiği anlamına geliyor. Yargılama sürecinin sonunda suçlu bulunmaları halinde, ilgili yöneticileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve binlerce günlük adli para cezaları bekliyor. Bu durum, sadece kişisel bir hukuki sorun olmakla kalmayıp, Türkiye'nin en büyük spor kulüplerinden birinin kurumsal imajı ve yönetimine de ağır bir darbe vurma riski taşıyor.
Spor hukukunda emsal olacak dava
Bu davanın, Türk spor hukuku ve kulüplerin sponsorluk anlaşmaları açısından bir milat olması bekleniyor. Yıllardır özellikle yurt dışı kaynaklı bahis sitelerinin, spor kulüpleri aracılığıyla dolaylı yollardan reklam yaptığı ve bu durumun gri bir alanda kaldığı konuşuluyordu. İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin, 'haber platformu' kisvesi altındaki bir tanıtımı dahi yasa dışı bahis reklamına teşvik olarak değerlendirmesi, gelecekteki benzer sponsorluk anlaşmaları için de güçlü bir emsal teşkil edecek. Bu kararın ardından, spor kulüplerinin sponsorluk anlaşmaları yaparken çok daha titiz davranması, anlaşma yaptıkları markaların arka planını ve nihai faaliyet alanını detaylı bir şekilde araştırması gerekecek. Aksi takdirde, kulüplerin kasasına girecek milyonlarca dolarlık gelir, yöneticilerin hapis cezasıyla yargılanmasına ve kulüplerin telafisi zor itibar kayıpları yaşamasına neden olabilecek. Gözler şimdi, iddianamenin hazırlanmasının ardından başlayacak olan ve Türk futbolunun geleceğini yakından ilgilendiren bu kritik yargılama sürecinde olacak.