İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, kamu vicdanını yaralayan olayla ilgili İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği tahliye kararına sert bir refleks gösterdi. Bugün görülen duruşmada, sanık Şiyar Alpaslan hakkında verilen "ev hapsi şeklindeki adli kontrol" kararı, savcılık makamınca hukuka aykırı bulundu. Başsavcılık, dosyadaki mevcut delil durumu, isnat edilen "Kasten Öldürmeye Teşebbüs" suçunun ağırlığı ve yasal ceza sınırlarını gerekçe göstererek karara aynı gün içerisinde itiraz etti.
Medya İletişim Bürosu aracılığıyla yapılan açıklamada, tahliye kararının usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulandı. Kritik bir detay olarak, sanığın başkaca suçlardan hükümlü bulunması nedeniyle şu an için cezaevinden fiilen tahliye edilmediği belirtildi. Ancak savcılığın bu hamlesi, sanığın bu dosyadan serbest kalmasının önünü kesmeyi ve tutukluluğun devamını sağlamayı hedefliyor.
Olayın perde arkasında kan donduran detaylar
Dava konusu olay, geçtiğimiz yılın Kasım ayında, şiddetli geçimsizlik yaşayan çiftin boşanma sürecinde patlak vermişti. Anne Fatma Alpaslan (F.C.), çocuklarını babalarına bırakıp Burdur'a gitmek zorunda kalmış, ancak bu ayrılık bir kabusa dönüşmüştü. Şiyar Alpaslan, 18 Kasım 2024 tarihinde eşini görüntülü arayarak, o dönemde 7 ve 3 yaşlarında olan iki çocuğunun boğazına ekmek bıçağı dayamış ve "Çocuğun boğazını keseceğim, canlı canlı izle" diyerek dehşet saçmıştı.
Annenin aldığı ekran kaydıyla yaptığı şikayet üzerine Karabağlar'da yakalanan baba tutuklanmış, çocuklar ise devlet korumasına alınarak daha sonra anneye teslim edilmişti. Yargı sürecinde ise dosya adeta mahkemeler arasında mekik dokudu. İlk etapta Asliye Ceza Mahkemesi'nde "yaralama ve tehdit" suçundan açılan dava, eylemin vahameti nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşındı ve suç vasfı "Kasten Öldürmeye Teşebbüs" olarak değiştirildi.
Sanıktan 'bir anlık öfke' savunması
Bugün hakim karşısına çıkan Şiyar Alpaslan, savunmasında eşinin kendisini aldattığını iddia ederek tahrik indiriminden faydalanmaya çalıştı. Mahkeme heyetine "Pişmanım, o an ne yaptığımı bilmiyordum" diyen sanık, bıçağı çocukların boğazına dayamadığını, sadece kendini ve çocukları öldürmek istediğini öne sürdü. Ancak mahkeme başkanı, sanığın bu sözlerini önceki ifadeleriyle çelişkili bularak kayıtlara geçti.
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan mağdur anne ise yaşadığı korku dolu anları bir kez daha anlattı. Eski eşinin sürekli şiddet uyguladığını belirten Fatma Alpaslan, "Benim de boğazıma bıçak dayamıştı. Olay günü telefonu oğlumun önüne koyup tehditler savurdu. Ayrılmak istediğimde rıza göstermedi" ifadeleriyle sanığın şiddet eğilimini gözler önüne serdi.
Cezaevinden ölüm emri iddiası
Duruşmada dikkat çeken bir diğer gelişme ise mağdur avukatı Nevraz Sığın'ın iddiaları oldu. Avukat Sığın, sanığın cezaevinde olduğu süreçte dahi rahat durmadığını, annesini arayarak eski eşi F.C.'yi öldürtmeye çalıştığını öne sürdü. Bu iddia üzerine cezaevi yönetiminin suç duyurusunda bulunduğu ve sanık hakkında yeni bir dava daha açıldığı öğrenildi.
Tüm bu ağır suçlamalara ve savcılığın itirazına rağmen mahkeme heyetinin verdiği ev hapsi kararı tartışmaları beraberinde getirdi. Savcılığın itirazı sonrası üst mahkemenin vereceği karar merakla beklenirken, duruşma dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için 31 Mart tarihine ertelendi.





