Hayvan haklarıyla ilgili güzel gelişmeler yazmak, okuyanın yüzünde güller açtırmak istiyorum ama ülke gündemi buna izin vermiyor.
Türkiye’de sahipsiz hayvanların yaşam haklarının korunması noktasında siyasetçilere büyük görev düşüyor. Çünkü biz ne kadar taleplerimizi iletsek, çeşitli kanallardan yapılması gerekenleri bildirsek de hayvanların haklarını koruyacak olan kararların alınması Meclis’te bizi temsil eden milletvekillerine düşüyor.
Ancak ne yazıktır ki, Meclis’te hayvan haklarını korumaya söz veren vekillerin yanında “gerekirse itlaf edelim” düşüncesinde olanlar da var.
*
Hayvan hakları gündemini takip edenleriniz biliyordur; AK Parti İstanbul Milletvekili ve HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu’nun önceden katıldığı bir programda sokak hayvanlarına yönelik sözleri yeniden sosyal medyada gündem oldu. Yapıcıoğlu’na 81 ildeki STK’lar ve hayvan hakları savunucularından da tepkiler geldi!
Şöyle kısaca bir hatırlayalım:
Yapıcıoğlu, “Herhangi bir hayvan, bir insanın hayatı için tehlike oluşturmaya başlarsa o tehlike bertaraf edilir. Nasıl edilmesi gerekiyorsa öyle edilir” demişti. Programın sunucusu Esra Elönü "İtlaftan bahsetmiyoruz değil mi?" diye sorunca Yapıcıoğlu’nun yanıtı şöyle olmuştu: "O gerekiyorsa o da yapılır. Biraz önce kanatlıların itlafından bahsettik. Kimse itiraz ediyor mu buna? Onlardaki grip insanları öldürecekse, bir insan öleceğine bir milyon tavuk ölsün. Bir insan öleceğine 100 tane köpek ölsün."
Elönü, "Köpekler ölmeden, zarar görmeyeceği şekle getirilmeli" diyerek hayvanları savunurken, Yapıcıoğlu, "Son çare olarak, bunlar fayda etmiyorsa, itlaf gerekiyorsa itlaf edeceğiz" cevabını vermişti.
*
Türkiye’deki sokak hayvanları sorununun vicdani ve akılcı çözümü yıllardır tüm STK’lar, uzmanlar, hayvan hakları savunucuları tarafından söyleniyor. Çözümü ve yol haritası belli olan bir konuda, “son çare itlaftır” diye bir açıklama yapılması asla kabul edilemez!
Biz daha ilk çareyi bile denemedik ki, son çareyi telaffuz etmeye hakkımız olsun.
Kaldı ki, son çare nasıl bir canın infaz edilmesi olabilir ki?
Allah’ın verdiği canı almak zaten başlı başına yeterince korkunç bir eylem… İşin bir de şu yönü var: Bu korkunç eylem hiçbir sorunu çözmez! Öldürmek çare olsaydı, Hayırsız Ada örneğinden sonra İstanbul’da bir daha köpek var olamazdı.
*
Sokak hayvanları sorunu çok kapsamlı bir konudur. Etraflıca bilgi sahibi olmadan kalıcı çözümler üretemeyiz.
Hayvan hakları ne anlama gelir, sokak hayvanları sorununun tarihçesi nedir, popülasyon neden artar, köpekleri tehlikeli yapan nedir, hem sokak hayvanlarının hem insanların yararına olacak çözüm yolları nelerdir, STK’ların önerileri neden dikkate alınmamaktadır? Hayvanları Koruma Kanunu yeterli midir, cezalar caydırıcı mıdır, kontrolsüz üretim ve satış neden engellenmemektedir, yeterli denetim yapılmakta mıdır, belediyeler ve merkezi yönetim üzerine düşeni yapmakta mıdır?..
Bu soruların cevapları tüm detayıyla bilinmeden bir arpa boyu yol almak mümkün değildir.
---- Kısırlaştır, aşılat, yaşat---
Sokak hayvanları ile ilgili sorunların çözümünde en etkili yol, “Kısırlaştır, aşılat, yaşat” formülüdür. Türkiye çapında, tüm kurumların ve STK’ların işbirliği ile gerçekleştirilecek eşzamanlı bir kısırlaştırma seferberliği ile popülasyon azalır ve kontrol altına alınır; hayvanların saldırganlığı azalır, hastalıklar azalır, hayvanların yaşam kaliteleri artar, insanlar da bu durumdan olumlu etkilenir. Buna bir de üretim ve satış yasağını, caydırıcı cezaların ve yasaların uygulanmasını ve etkin denetim yapılmasını eklersek, Türkiye’de en geç 5 yıl için sokak hayvanı sorunu diye bir sorunumuz kalmaz!
*
DÜNYADAN BİHABER
İzmir’in “pati bayramı”PAKOFEST başlıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1 yıl önce Türkiye’ye örnek rehabilitasyon merkezlerinden biri olarak hizmete açtığı Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü harika bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. PAKOFEST, 10-11 Haziran tarihlerinde sabah 10.00’dan akşam 21.00’e kadar gün boyu sürecek söyleşi, yarışma, konser gibi birçok etkinlikle hayvanseverleri ve STK’ları buluşturacak.
Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’nün açık alanlarında hem havanın hem de aktivitelerin keyfini çıkacak olan hayvan severler, kapalı alanlarda da söyleşi ve atölyelere katılabilecek. Ayrıca tesisin sevimli patili sakinleriyle de vakit geçirme fırsatını bulacak olan İzmirli vatandaşlar unutulmayacak bir 2 gün yaşayacak.
Hem çocuklar hem de yetişkinler için dolu dolu bir programa sahip olan festivalde gerçekleştirilecek etkinliklerden bazıları ise şöyle:
Patili Doğa Yürüyüşü, Çevre Temizliği ve Çöp Toplama Yarışması, zumba gösterisi, HİPDER Pet-Banyo ve Pet-Kuaför etkinliği, dans gösterileri, jonklör gösterisi, palyaço etkinliği, Köpek Güzellik Yarışması, zeybek gösterisi, köpek eğitim gösterisi, film gösterimi, seramik atölyesi, hayvanlarla ilgili keyifli söyleşiler.
Festival alanına herkesin rahatlıkla ulaşabilmesi için ücretsiz servis hizmeti de verilecek. Bostanlı İskele, Karşıyaka İskele, Bornova Metro/Ege Üniversitesi Hastanesi Kavşağı, Halkapınar Metro İzmirgaz tarafı, Buca Şirinyer Migros Önü olmak üzere toplam 4 ilçe ve 5 noktadan servislerle ulaşım sağlanacak.
*
BİZİM GEZEGEN
Tuzla Sulak Alanı’na turizm tesisi yapılamaz!
Muğla’da bulunan Bargilya Sulak Alanı ve çevresine turizm projeleri kapsamında golf sahası, otel ve konut yapılması planlanıyor. Doğa Derneği konuyla ilgili sosyal medya hesaplarından bir paylaşım yaparak, sulak alanın önemine ve bu projenin beraberinde getireceği olumsuzluklara dikkat çekti.
Paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Güllük Körfezi Önemli Doğa Alanı içerisinde bulunan bölge 2020 yılında ‘Hassas Alan’ ilan edildi. Aynı zamanda Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescilli. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Bodrum Temsilciği ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) tarafından açılan davalarda Danıştay projeye iki kez yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Buna rağmen yeniden ÇED başvurusu yapıldı. 25 Nisan’da gerçekleşen İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nda alanı savunması gereken resmi kurumlar projeye olumlu görüş bildirdi. Öncesinde iptal edilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda çok fazla değişiklik yapılmamasına rağmen resmi süreç devam ediyor.
Alan sahip olduğu kuş çeşitliliği ile önemli kuş alanı ve Ramsar kriterlerini sağlıyor. Nesli tehlike altına girmeye yakın tepeli pelikan, küçük karabatak gibi kuş türlerine ev sahipliği yapıyor.
Bargilya’daki turizm projesi hemen iptal edilmeli.
Anadolu'daki tüm sulak alan ekosistemlerinin var olma hakkı, anayasal güvence altına alınmalı.”
KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN
Hayatı anlamanın yolu doğadan geçer
"Doğanın derinliklerine bak, o zaman her şeyi daha iyi anlayacaksın."
– Albert Einstein.
İnsanlık tarihinin en büyük dehalarından Albert Einstein, doğaya daha yakından ve derinlemesine baktığımızda hayatı daha iyi anlayabileceğimizeinanıyor. Doğa gerçekten de iyi bir öğretmendir ve doğayı yakından gözlemleyerek ondan pek çok şey öğrenebiliriz.
