İş kefen parasına kadar geldi dayandı. Hükümet, enflasyonu yükseltir endişesiyle midir bilinmez para basmak yerine Merkez Bankası'nın zor zamanlar için ayırdığı 'İhtiyat Akçesi'ni Hazine'ye devretmek için harekete geçti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAK-İŞ'in 14. Olağan Genel Kurulu'nda Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın görevden alınmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, “Verilen talimatlara uymadı” ifadesini kullandı. Çetinkaya'nın İhtiyaç Akçesi'nin Hazine'ye devrine direndiği için görevden alınmış olma ihtimali ise kulislerde en çok dillendirilen iddia oldu.

***

İhtiyaç Akçesi ve Merkez Bankası ekseninde bu tartışmalar sürerken bir yandan da Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kurulmasına ilişkin çalışmalar sürüyor. Meclise sunulan teklifin ilk halinde, bileşik tesisler ile konaklama tesisleri, bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesisleri, deniz turizmi tesisleri ile bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından alınacak turizm payı yüzde 1 olarak belirlenmişti. Sektör temsilcilerinden gelen yoğun tepkiler üzerine teklifte düzenlemeye gidildi ve Genel Kurul'da yapılan düzenlemeyle, alınacak payların oranı azaltıldı. Buna göre turizm payı; bileşik tesisler ile konaklama tesisleri, bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesisleri, deniz turizmi tesisleri ile bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından binde 7.5, seyahat acentelerinden uçak bileti satışı hariç on binde 7.5, havayolu işletmelerinin ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden on binde 7.5, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünce işletilenler hariç havalimanı ve terminal işletmelerinden binde 2 oranında olmak üzere, bu ticari işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişilerin, bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde ettikleri net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden alınacak.

Bu oranlar ilk teklife göre daha makul görünse de asıl mesele bu bütçenin nasıl kullanılacağı ve kullanımının denetlenip denetlenemeyeceği. Kişisel fikrim; bu bütçe, öyle havalı cümlelerle yazılan amaç ve hedefler doğrultusunda kullanılmayacak. Ama bizler bunun böyle olduğunu dahi bilemeyeceğiz.

***

Konunun bir başka boyutu ise ajansa 'bakanlık' belgeli tesislerden katılım payı alınacak olması. Bakanlık belgeli konaklama tesislerinin neredeyse yarısı Akdeniz ve Ege Bölgesi kıyı şeridinde. Yani, Türkiye'nin siyasi haritasında rengi bir türlü tam anlamıyla AKP sarısına dönmeyen kesiminde. Söz konusu kıyı şeridinde faaliyet gösteren otelciler alınan kararın AKP'nin kendi ayağına kurşun sıkması anlamına geldiğini söylüyorlar. Bunu açıkça dile getirmeseler de katılım payının kazanandan da kazanmayandan da alınacak olmasının yaratacağı muhtemel zararın istihdama negatif yansımasının AKP'ye tepkiyi artıracağı görüşündeler.

***

Bir başka sorun da belediye belgeli tesislerden katılım payı alınmaması. Belediye belgeli işletmeler de turizm gelirinden pay alıyor. Üstelik sayısal olarak da bakanlık belgeli olanlardan oldukça fazla. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 8 Temmuz 2019 verilerine göre Türkiye'de 'bakanlık' belgeli konaklama tesis sayısı 3.964 iken 'belediye' belgeli konaklama tesisi sayısı 7 bin 829. Tabi bu tesislerin tamamının turizme hizmet ettiğini söylemiyorum. Ama önemli bir kısmı yerli ya da yabancı turistlerden gelir elde ediyor.

Konaklama tesislerinin yanı sıra belediyelerin işlettiği tesisler, hastaneler, AVM'ler, taksiciler özetle ticari faaliyette bulunan tüm işletmeler turistten gelir elde ediyor. Tüm bu işletmeleri dışarıda bırakarak dar bir kesimden katılım payı istemek adil görünmüyor.