Futbol arada! Gerçi takımlar sadece sahneye çıkmıyorlar. Transfer dönemi ile birçok takım da “bu kadar tatil yeter” deyip, top başı yaptılar. Kısa bir zaman sonra hazırlık müsabakaları ile sonrasında da ligler başlayacak. Dikkat ediyor muyuz hiç? Eskiden gazetelerde boy boy transfer haberleri… Haber kanallarında röportajlar… Kim, nereden, nereye, kaç paraya gitmiş? Sporcu bir de, biraz kallavi cinsindense… Ortalık ayağa kalkardı. Şimdilerde bir durgunluk! Bir yavaşlık! Ekonomik veriler kötü olunca…
Türkiye Futbol Federasyonu da (TFF) belki kulüpler, ekonomik olarak kendilerine çeki düzen verirler diye yenice bir talimat yayınladı; Kulüp Lisans Talimatı… Hani Avrupa Federasyonlar Birliği (UEFA) kendi lisansını alamayan takımları Avrupa Kupalarından men ediyor ya… İşte bu çalışmanın ülkemize uyarlanmış şekli kısaca… Öncelikle profesyonel olan Süper, 1. ve 2. Liglerimizdeki toplam yetmiş iki kulübümüzü ilgilendiriyor bu talimat… Her kulüp bu talimat gereği yılın Mart ayının son iş gününe kadar lisans başvurusunda bulunmak zorunda. Tabii, söz konusu talimat gereklerini yerine getirecekler. Özellikle mali konulardaki disiplin ve kulüplerin yönetim şekilleri, organizasyon şemaları ve uygunluklar ön plana çıkıyor. Futbolumuzun daha doğrusu kulüplerimizin böyle bir çalışma düzenine ihtiyacı var mıydı? Sanırım fazlasıyla…
Doğru dürüst denetlenselerdi… Doğru dürüst cezalandırılsalardı… Yönetim değişiklikleri ve genel kurullardaki ibra hadiseleri… Bu mekanizmalar doğru, dürüst çalışsaydı…
Hayıflanmanın anlamı yok! Bu talimat zaten geç kalınmış bir hareket! Tam ve düzgün işletilmesini ve uyulmasını umuyorum ve hatta 3. Lig ile BAL yani Bölgesel Amatör Ligde mücadele eden takımlarımıza da sirayet etmesini bekliyorum önümüzdeki yıllarda…
Talimatı TFF’nin internet adresinden sizler de inceleyebilirsiniz. Ben biraz inceledim. Kulüplerin bağımsız denetim şirketleri tarafından denetleneceğini gördüm. İngiltere’de başlayan bu sistem, şirketlerin muhasebelerinin özel şirketler tarafından denetlenmesini sağlıyor. Yani sizi, devletin müfettişinden önce özel denetim şirketi denetliyor. Denetim yetkisini elbette ki devletten alıyor denetçi… Bazı kriterleri var denetçi ve denetleme şirketi olabilmenin… TFF’nin bu lisans talimatında da denetim şirketlerinin hangi kıstaslarda olacağı tanımlanmış.
Tanımlanmış, tanımlanmasına da… Denetleyeceği yıldan önce, en az üç adet kamu yararını ilgilendiren kuruluş (KAYİK) denetlemesi şartı koymuş. Kamu gözetim kurumu internet sayfasında, tescilli olan ve KAYİK içeren sadece elli küsur şirket var tüm Türkiye’de… Bunların da kaçı geçen yıl, en az üç KAYİK denetlemiştir bilemiyorum. Yani demem o ki, sanki belli adrese gönderiliyor kulüpler!
Yazıyı yazmadan önce bilgisine çok güvendiğim bir baş denetçi, yeminli mali müşavir ile de konuyu masaya yatırdım tabii… O da farklı pencerelerden yaklaştı; “kulüpler futbolcu alacaklarını ödeme konusunda sıkıntılılar, kaldı ki denetim şirketlerine ödeyecekleri rakamlar!” dedi ve ekledi: “bağımsız denetim şirketleri, denetimleri sonucunda görüş bildirmek zorundadırlar ve sadece dört farklı şekilde görüş bildirebilirler; olumlu görüş, olumsuz görüş, şartlı görüş ve görüş bildirmekten kaçınma… Sırf para kazanmak için önlerine gelen her şeye olumlu diyemezler, hem kendilerine hem de denetledikleri kulübe cezası çok büyük olur, özellikle de kendilerine! Kulüplerin neresi tam? Olumsuz görüş verirlerse işler yürümez! Sınırlı görüş ile görüş bildirmekten kaçınma TFF’nin ya da kulüplerin işine yaramaz!”.
Dipnot; “Deveye sormuşlar; neden boynun eğri? Nerem doğru ki, demiş.”