Türkiye’nin tüm sahil kentlerinde yaygın olarak amatör balıkçılar olta ile balık avlarlar…
İzmir’de de Körfez kıyısındaki herhangi bir noktada yürüyüş yapayım deseniz, adım başı oltayla balık avlayan vatandaşlara rastlarsınız. Hatta son yıllarda olta ile balık avlayanların sayısı o kadar arttı ki, tedirgin olmadan sahilde denizin kıyısından yürüyebilmek pek mümkün olmuyor. Acaba oltayı sallarken iğnenin ucu bana veya birine denk gelir mi, diye insanın aklı çıkıyor.
Hayvanlar içinse hayati tehlike yaratan bir durum söz konusu. Sorumsuzca oltasının iğne ucunu, misinasını yere atan balıkçılar nedeniyle her gün kediler, köpekler, martılar yaralanıyor.
*
Yıllar önce Karşıyaka’da oltayla balık avlayanların daha sorumlu davranmaları için hayvanseverler bir eylem gerçekleştirmişti. Ama o eylem belli ki kimsede bir farkındalık ışığı yakmamış! Sahiller balıkçıların tehlikeli atıklarıyla dolup taşmaya devam ediyor.
İki hafta önce yakın bir arkadaşımın Karşıyaka Bostanlı sahilinde yürüyüşe çıkardığı köpeği Tipi de iğne ucu yuttuğu için ölümün kıyısından döndü. Tipi apar topar ameliyata alındı, yırtılan midesi onarıldı. Günlerce serum aldı, iğneler yapıldı. Tipi, sahibinin erken müdahalesi ve veterinerin özenli bakımıyla yaşama döndü.
Ama ya sahipsiz hayvanlar?
*
Benzer bir şekilde, sorumsuz balıkçıların çevreye saçtığı iğne uçlarını veya misinaları yanlışlıkla yutan sokak kedileri ve köpekleri için durum pek de iç açıcı değil! Şans eseri duyarlı bir vatandaş sahipsiz bir sokak hayvanının durumunu erken fark eder de veterinere götürürse ne ala, yoksa onları bekleyen son maalesef ölüm oluyor.
Sadece kedi ve köpekler değil martılar ve su kuşları da tehdit altında. Üstelik onları yakalayıp veterinere tedaviye götürmek de imkansıza yakın bir iş.
*
Peki, ne olacak bu işin sonu?
Bazı insanların sorumsuzluğu yüzünden sahipli-sahipsiz hayvanlar yaralanmaya, acı çekmeye, ölmeye devam mı edecek?
Örneğin, belediyeler bu duruma bir el atamaz mı?
Belki sadece belli noktalarda oltayla balık avlanmasına izin verilebilir. Vatandaşların bilinçlendirilmesi için sahil boyunca farkındalık billboardları hazırlanabilir. Amatör balık tutkunları böylece, misinalarını, iğne uçlarını arkalarında bıraktıklarında başka canlıların yaşamını tehlikeye attıklarını öğrenebilir. Ve kim bilir, belki biraz sorumluluk hissederek bundan böyle atıklarını yere değil çöpe atmayı tercih edebilirler!
* * * * * * *
Pet Günleri eğlenceli etkinliklere sahne olacak
Ege Perla Pet Günleri 16-17 Eylül tarihlerinde hayvan severleri ağırlayacak. 12.00-19.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek olan ücretsiz etkinlikte farklı üreticilerin can dostlar için ürettiği ürünler ve hizmetler beğeniye sunulurken birbirinden renkli etkinlikler de düzenlenecek.
Köpek sporları uzmanı ve köpek oteli sahibi Bahadır Karabulut sporun faydalarını paylaşacağı özel etkinlik gerçekleştirecek. Çocuklar Duymasın dizisinden Melek Şahin ile sevimli dostlara özel mama kabı tasarım atölyesi eğlenceli anlara sahne olacak. Bayraklı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Armağan Kirdeci patili dostların sağlığı hakkında önemli bilgileri paylaşacak. En şık pati yarışması yapılacak. Çocuklar, yetişkinler ve patili dostlar için eğlenceli yüz boyama aktiviteleri düzenlenecek. Evcil hayvan eğitmeni Figen Alphan ise; çocuklarla birlikte köpek eğitimi hakkında ipuçları verecek.
************************************************************
DÜNYADAN BİHABER
İzmir’de sokak hayvanları için miting düzenleniyor
Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sokak hayvanlarıyla ilgili "Avrupa'da nasıl çözüldüyse aynı uygulamaları hayata geçireceğiz" açıklaması ve bazı belediyelerin toplama yaptığı haberleri hayvan hakları savunucularında tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Sokak hayvanlarının toplatılarak barınaklara kapatılmasının insani ve etkin bir adım olmadığı görüşünde birleşen hayvan hakları savunucuları, çözümün eşzamanlı kısırlaştırma, üretimin durdurulması, denetimin sağlanması ve toplumun bilinçlendirmesi ile mümkün olduğunu savunuyor.
Son dönemde gelişen olaylar üzerine sokak hayvanlarının yaşam haklarını hatırlatmak üzere İzmir’de bir miting düzenlenecek. İzmirli Yaşam Hakları Savunucuları tarafından sahipsiz hayvanlara yönelik "Kanlı Harekete Dur" demek üzere 17 Eylül 2023 Pazar günü Alsancak Gündoğdu meydanında düzenlenecek olan Büyük İzmir mitingine tüm hayvanseverleri çağıran SEHAYDER Başkanı Fevziye Özkan şunları söyledi:
“2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nu yok sayarak, görevini yerine getirmeyen belediyeler, bunları denetlemeyen merkezi idareler; şimdi bu görev ihmallerini, kanun tanımazlıklarının faturasını gariban masum hayvanlara çıkarmaya çalışıyor. Sokak hayvanları için yaşam alanları kurulsun diyenlere Konya, Beykoz, Denizli, Samsun gibi yaşanmayan alanları gidip görmelerini istiyoruz. İnsani tek çözüm kısırlaştırma ve üremeyi kontrol altına almaktır. Bizler yaşatarak çözüm istiyoruz. Kanlı oyunları düzenleyenlere soruyoruz: Siz bu cesareti nereden alıyorsunuz? Yüce meclisin çıkarttığı yasayı hangi hakla yok sayıyorsunuz?”
************************************************************
BİZİM GEZEGEN
Nükleer enerji uğruna insanlık ve doğa tehlikeye atılmamalı
2011'de yaşanan deprem ve tsunamide hasar gören Fukuşima Daiichi Santrali’nde biriken radyoaktif özellikli atık su, Pasifik Okyanusu'na tahliye edilmeye devam ediyor. Tesiste 500 olimpik yüzme havuzunu doldurmaya yetecek miktarda, yani yaklaşık 1.3 milyon ton kirli su bulunuyor. İlk 7.800 metreküp suyun salınmı itiraz ve eylemlere rağmen gerçekleştirildi. Tüm radyoaktif atık suyun salınmasının ise yaklaşık 30 yıl sürmesi öngörülüyor.
Japon hükümeti ve bilim kuruluşları suyun filtrelendiğini ve güvenli olduğunu açıklasa da radyoaktif su salınımı yine de ülkeleri ve çevrecileri endişelendirmeye devam ediyor. TEMA Vakfı da sosyal medya hesabından yaptığı “Nükleer, dünyamızı ve içerisinde yaşayan tüm canlıların yaşamını tehdit ediyor” başlıklı paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Fukuşima Nükleer Santrali’nde, 10 yılı aşkın süredir depolanan 500 olimpik yüzme havuzunu doldurabilecek miktardaki radyoaktif suyun, Pasifik Okyanusu’na bırakılma kararı alınmıştı.
24 Ağustos’ta ilk bölümü okyanusa bırakılan ve canlılar için büyük tehlike taşıyan suyun geri kalanı 2024 yılı mart ayına kadar okyanusa karışacak.
Balıkçılık sektörünün ciddi bir zarar görecek ve sayısız canlının hayatını kaybedecek olmasının yanı sıra, körfez akıntısı ile suyun tüm dünyaya yayılması ve büyük bir radyoaktif kirliliğin ortaya çıkması bekleniyor.
Nükleer enerji kullanımı uğruna insanlığın ve doğanın tehlikeye atılmasını istemiyoruz. TEMA Vakfı olarak #NükleereHayır diyor, temiz ve sürdürülebilir enerjiyi savunuyoruz.”
******************************************************************
KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN
İnsanoğlu da ekosistemin parçası
“Yaban hayatı ve vahşi doğanın varlığının devam etmesi, insanların yaşam kalitesi açısından önemlidir. Geleceğe yönelik mücadelemiz, dünya ekosisteminin bir parçası olduğumuzun ve doğanın temel biyolojik yasalarına saygı duymayı ve onlara göre yaşamayı öğrenmemiz gerektiğinin farkına varmamızdır.”
- Jim Fowler /Zoolog- Yaban Hayatı Belgeselcisi