İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ile belediye yönetiminde görev alan birçok kişinin gözaltına alınması ve İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi, Türk Tabipleri Birliği'nin sert tepkisine neden oldu. TTB Merkez Konseyi tarafından yapılan açıklamada, yaşananların anayasal hakların güvence altında olmadığını gösterdiği ifade edildi.
“Siyaset yapma hakkının engellenmesi hukuksuzluğun göstergesidir”
TTB’nin yaptığı açıklamada, İBB’ye yönelik operasyonun, demokratik hakların ihlali olduğu vurgulandı. Merkez Konseyi tarafından yayımlanan bildiride, “Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla diplomasının iptal edilmesi, ardından belediye başkanları ve yöneticilerle birlikte gözaltına alınması, anayasal bir hak olan siyaset yapma hakkının engellendiğinin açık bir göstergesidir” denildi.
Açıklamada, hukuk devletinin temel ilkelerinden sapıldığına ve siyasi süreçlerin yargı yoluyla baskı altına alındığına dikkat çekildi. TTB, bu durumun yalnızca siyaset alanıyla sınırlı kalmadığını, ülkenin tüm demokratik kurumlarını etkilediğini belirtti.
“Akademik bağımsızlık ve hukuk devleti ilkeleri yok sayılıyor”
TTB’nin açıklamasında, yalnızca siyasi süreçlerin değil, akademik özgürlüğün de tehdit altında olduğuna dikkat çekildi. “Üniversitelerin bilim üretmek ve toplumun gelişimine katkıda bulunmak yerine siyasete alet edilmesi, akademik bağımsızlığa darbe vuruyor” ifadelerine yer verildi.
İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi kararının, üniversitelerin bağımsız yapısını zedelediği ve akademik kurumların siyasi müdahalelerle yönlendirilmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
“Hukuk ve demokrasi herkes için geçerli olmalıdır”
TTB, hukuk devletinin en temel unsurlarından biri olan eşit yurttaşlık ilkesinin zedelendiğine işaret ederek, adaletin sadece belirli gruplar için değil, herkes için eşit şekilde uygulanması gerektiğini belirtti.
“Hukuk, demokrasi ve adalet tüm yurttaşlar için eşit uygulanmalı, hukukun üstünlüğü her koşulda korunmalıdır” denilen açıklamada, Türkiye'nin demokratik kazanımlarının geriye gitmemesi gerektiği vurgulandı.
TTB, yaşanan gelişmelerin yalnızca siyaseti değil, toplumun tüm alanlarını etkileyen bir hukuk krizi haline geldiğini ifade ederek, adaletin yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtti.
